Kılıçdaroğlu, kendisini silah zoruyla kaçıran 'Koçero'yla buluştu: Yumruğun eskisi gibi sağlam

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, üniversite yıllarında kendisini silah zoruyla kaçırıp darp eden 'Koçero'yla bir araya geldiği ortaya çıktı: "Yumruğun eskisi gibi sağlam."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, üniversite yıllarında kendisini silah zoruyla kaçırıp darp eden, sağ görüşlü 'Koçero' lakaplı Muammer Sözü­güzel'le bir araya geldiği ortaya çıktı.

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, son dönemde 28 Şubat'tan Roboski'ye, Diyarbakır hapishanesi mahkumlarından azınlıklara dek birçok kesimle helalleşme çalışmaları yürüten ana muhalefet partisi liderinin bir gün Belediye Şirketin­de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Alpas­lan Yılmaz'a, “Koçero diye birisi vardı. Onu bulabilir misiniz?” diye sorduğunu söyledi, yaşananları şöyle aktardı:

"(...) Ülkücü kökenli Alpaslan Yılmaz, 'Koçero'yu tanıyordu. Buldu, 'Kılıçdaroğlu seninle helalleşmek istiyor' dediğin­de, 'Koçero' şaşırdı. Artık düşünceleri, dünyaya bakışı da değişmişti. O da, 'Barış, kardeşlik' diyordu. Yanla­rında meslektaşım Yavuz Selim Demirağ, Ankara Milletvekili Nihat Yeşil ile birlikte CHP Genel Mer­kezi'ne gittiler. Sonrasını 'Koçero'dan dinliyorum:

'TABANCAMI BELİMDEN ÇIKARDIM, BÖĞRÜNE DAYADIM'

'Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde bizim arka­daşlara saldırı olmuştu. Onlara destek için Abdullah Çatlı, Mehmet Nacar ve bazı arkadaşlarla birlikte gittik. Sol grubun önde gelen isimlerinden birisi de Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Bu kişiyi takibe aldık. Fakülte­nin önünden ayrılıp Ankara Radyosu ve Türk Hava Kurumu'nun olduğu tarafa doğru yürüyordu. Mehmet Nacar'la birlikte yetiştik. Tabancamı belimden çıka­rıp Kılıçdaroğlu'nun birden koluna girip böğrüne da­yadım. ‘Sesini çıkartma ve bizimle gel' dedim. Kendisi son derece soğuk kanlıydı. Sağcıların kontrolü altında olan Ticaret Turizm Oku­lu'nun bahçesine götürdük. Amacımız sorgulamak ve biraz bilgi almaktı.

'PEK BİLGİ VERMİYORDU'

Ancak Kılıçdaroğlu, pek bilgi vermiyordu. Bunun üzerine kendisini dövmeye başladık. Ben boks başta olmak üzere dövüş teknik­lerini biliyordum. Kılıçda­roğlu, karşı koymadığı için ben birkaç sert vuruştan sonra bıraktım. Mehmet Nacar ama epey dövdü. Kılıçdaroğlu'nu götürme­miz, sorgulamamızı, döv­memiz yarım saat kadar sürdü. Sonra bıraktık.'

KILIÇDAROĞLU: YUMRUĞUN ESKİSİ GİBİ SAĞLAM

Kılıçdaroğlu, Koçero'yu, Alpaslan Yılmaz, Yavuz Selim Demirağ ve Nihat Yeşil'i odasının kapısında karşıladı. Pandemi ne­deniyle yumruklu olarak selamlaştılar. Kılıçdaroğlu, 'Koçero, yumruğun eskisi gibi sağlam' dedi. Gülüştü­ler. Ziyaretçilere ne içecek­leri sorulduğunda, 'Koçe­ro' da, 'Çay' dedi. Buna Kılıçdaroğlu itiraz etti, 'Bu çok önemli bir buluşma. Kahvenin 40 yıl hatırı var. Kahve içelim' diye itiraz etti. Kahveler içildi, hatıra fotoğrafları çekildi. 'Koçe­ro' bu unutulmaz ziya­retiyle ilgili olarak bana şunları söyledi:

'KOÇERO': BU ZİYARETTEN GEREKLİ DERSİ ALDIM

'Hepimiz birbirimize ta­nımadan kurşun sıkıyor­duk. Birbirimize hakkımızı helal edelim. Kaynaşmayı, birleşmeyi yaşayabilmek için bu hareketi yaptık. Hoşgörülü olmak gereki­yor. Kılıçdaroğlu, kendisine tabanca dayamış, yumruk vurmuş birisi olmama rağmen bana çok candan davrandı. Keşke, üzücü olaylar yaşanmasaydı. Pey­gamberimiz de düşmanının yanına gidip, ‘Kimin dişini kırdımsa o da gelip benim dişimi kırsın. Kimi incit­timse gelip beni incitsin' demişti. Bu ziyaretten ben gerekli dersi aldım, torun­larıma da bunu anlataca­ğım. Büyük dostluklar, bü­yük kavgalarla başlar. Ben, kendimi Kılıçdaroğlu'nun dostu olarak görüyorum.' (...)"

Yazının tamamı.

Sırp model İstanbul'da dehşeti yaşadı Gündem Teşkilat dizisindeki karakterin adı gündem oldu: 'Oradan terörist çıkmaz' Gündem Amasra'ya 300 kadın avukat Gündem Çocukların silahla oyunu can aldı Gündem