Kılıçdaroğlu: O savcı derhal görevden alınmalı!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
GERÇEK GÜNDEM- Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Elbette ki adalet gelinceye kadar mücadele edeceğiz, hiç endişeniz olmasın. Ecevit'in 12. ölüm yıldönümünü andık. Bir şair, yazar, düşünür olan Bülent Ecevit'i anmak temel görevimizdir.
O bütün varlığını Türk halkına adamış birisidir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün ilkelerini içselleştirmiş bir kişidir. Kıbrıs'ta soydaşlarımız katledilirken Kıbrıs'a gidip barışı sağlayan liderdir.
Bugün ortadoğuda yaşanan dramlar varsa 16 yıldır iktidarda olanların yol açtığı dramlardır.
Sık sık adaletten bahsediyoruz, adalet yürüyüşü yaptık. Adalet insan olmanın gereğidir. Eğer bir haksızlığa uğradıysanız birilerinin size hakkınızı teslim etmesi lazım. Adalet mülkün, yani devletin temelidir.
Adalet bütün dünyayı ayakta tutan temel kavramlardan birisidir. Biz kendi ülkemizde adaleti aramak zorundayız. Adaleti dağıtacak olanların, hakimlerin adaleti yıpratmamaları için hukukun üstünlüğüne göre karar vermeleri gerekir.
Bir uyuşturucu baronu, daha önce gözaltına alınmıştı, tutuklanmıştı... Ergenekon dönemi sırasında bu baron gizli tanıktı. Sonra kumpas olduğu çıktı ortaya. Bu uyuşturucu baronu tekrar gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı, tutuklandı. Ama bir süre sonra serbest bırakıldı. Niye serbest bırakıldı? İktidar partisinden eski m.vekili defalarca beni aradı, baskı yaptı diyor tahliye eden hakim.
Bu mudur adalet? Bir daha soruyorum. Bu mudur adalet? Bu adaleti yaratan kişi, şimdi sarayda oturan kişidir. Yargıya doğrudan doğruya talimat veren kişi saraydaki kişidir.
Eren Erdem'i yurtdışına kaçacak diye tutukluyorlar. Dokunulmazlığı kalktığında defalarca yurtdışına gidip gelmiş bir kişi. Eren Erdem içeride, uyuşturucu baronu dışarıda. Bu mudur adalet?
Gizli tanık var Eren Erdem olayında. Gizli tanık diyor ki, bana ulaştılar, senin hakkında suçlamalar yapmamı söylüyorlar diyor Eren Erdem'e. Bu baskıyı yapan savcıysa, o savcının derhal görevden alınması lazım. Gizli tanık mahkemede diyor ki ifade verirken psikolojim bozuktu. 7 Ocak'a kadar Eren Erdem yine tek kişilik bir odada adaleti bekleyecek.
Berkin Elvan'ın cenazesine katıldı diye 11 aydır bir öğrencimiz içeride. Niçin? Uyuşturucu baronu olmadığı için. Arkasında Trump olmadığı için. İktidarda dayısı olmadığı için.
Bunlar adalet dediğimiz kavramı yıpratan olaylar. Hakimlerin kendisine gelmesi lazım. Erdoğan'ın istediğini yapmadığı için hakimi görevden alıyorsunuz. Adalet kavramının içini boşaltıyorsunuz.
Adamlar program yapmışlar, Kaşıkçı'yı nasıl öldüreceklerini planladılar. Cesedini parçaladılar, nerede olduğu belli değil... Bu işi yapan bütün uzmanlar ellerini kollarını sallayarak yurtdışına çıktılar. Başkonsolos dahil. Katiller gelecek, cinayet işleyecek, iktidarın bundan haberi olacak, nasıl öldürüldüğü ifade edilecek, ama katillerin gitmesine izin verilecek... Niçin izin veriliyor, hangi gerekçeyle izin veriliyor?
Papaz nasıl yurtdışına gittiyse katiller de böyle gitti yurtdışına, bunu kimse unutmasın.
Erdoğan ve ekibi, katilleri Suudi kralının isteği üzerine serbest bıraktı. Katillerin ellerini kollarını sallayarak gitmesine imkan verenler cinayet ortağıdırlar. Bu kadar basit!
Merkel'e teslim oldun, Trump'a teslim oldun. Suudi kralına da teslim oldun. Hani sen dünya lideriydin? Bu nasıl liderlik? Oyuncak liderlik. Beni üzen T.C'nin itibarını yerlerde süründürmendir.
Aslında fail belli, cinayete ortak olanlar, izin verenler, talimatı verenler belli. 15 kişilik cinayet ekibinin hepsi de kamu görevlisi. Elimizde başka belge yok değil, var diyor. Henüz suudilere vermediği bilgiler var yani. Bu demektir ki sen bu cinayeti biliyordun. Sen bu katilleri neden serbest bıraktın? Adalet Bakanlığı'nı neden devredışı tuttun, İçişleri Bakanlığı'nı neden devredışı tuttun?
Neden Kaşıkçı cinayeti için Türkiye seçildi? Hangi gerekçeyle Türkiye? Çünkü biliyorlar ki Erdoğan avuçlarının içinde, her dediklerini yaptırabilirler.
Başka hiçbir neden yok. Teslim alınan bir sözde cumhurbaşkanı var, teslim alanlar da dünyanın egemen güçleri.Bir ülkeyi yöneten kişi egemen güçler tarafından teslim alınmışsa o ülkenin itibarı yerlerdedir.
TOKİ'deki bir grup uzman bir çalışma yaptı. İstanbul'a nasıl ihanet edildiğinin raporunu açıkladılar. 76 proje için imar planları değiştirildi. 240 milyar lira rant sağlandı. Ben söylemiyorum bu işin uzmanları söylüyor. Bu para, 3 Tane GAP demektir, 150 yataklı tam donanımlı 5960 hastane demektir, 30.000 okul demektir.
İstanbul'un bağrındaki hançeri çıkarmak istiyorsanız yetkiyi vereceğiniz tek bir parti vardır. O da CHP'dir.
AKP'li kardeşlerime sesleniyorum. AKP demek pahalılık demektir, sen de yanıyorsun oy vermeyen vatandaş da yanıyor. AKP iktidarı demek enflasyon demektir. Aldılar enflasyonu yukarılara çıkardılar. AKP iktidarı demek işsizlik demektir. AKP iktidarı demek israf demektir. Uçan saray, yazlık saray, kışlık saray, smoothieler... İsraf haramdır, AKP'ye oy verirsen harama ortak olursun.
AKP iktidarı demek pahalı gübre pahalı ilaç çaresiz çiftçi demektir. AKP iktidarı demek emeklilikte yaşa takılmak demektir.
AKP iktidarı demek itibarsız dış politika demektir. Bu söylediklerimin tamamı doğru. Vatandaş bunu günlük yaşamında görüyor. Sarayda kira var mı? Yok. Emeklilikte yaşa takılma? Yok. Ulaşım sorunu? Yok. Enflasyon derdi? Asla yok. Her 59 bin TL maaş alıyor, emekli aylığı alıyor. Çifte maaş alıyorsun yüzde 26 zam yapacağım, yetmiyor bu para diyor. Peki ayda 1600 TL ile bu garibanlar nasıl geçinecek? Onu düşünen var mı?
AYRINTILAR GELİYOR...