Kılıçdaroğlu, Tokat Tekel Fabrikası'na gitti: Özelleştirmenin hangi amaca hizmet ettiğini anlattım, burada bir enkaz var
Kemal Kılıçdaroğlu, Tokat'ta özelleştirme sonrası kapatılan Tekel fabrikası önünde yaptığı açıklamada AKP iktidarının üreticileri ve emekçileri mağdur eden politikalarına tepki gösterdi.
GERÇEK GÜNDEM /
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tokat'ta kapatılan Tekel fabrikası önünde basın açıklaması yaptı.
Tekel Fabrikası Tokat'ta 1985 yılında açılmış, yerel tütünü işleyen ve binlerce çalışanı olan fabrika diğer fabrikalarla birlikte 2008 yılında özelleştirildi. Tekel Fabrikası daha sonra Tokatlı yatırımcılara satılsa da söz konusu alanın "AVM, konut, benzinlik" gibi bir proje kapsamında imara açılması yönündeki firmanın talebi Tokat Belediye Meclisi'nde kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle kabul edilmedi. Bunun üzerine yatırımcılar tarafından sosyal tesisler, depo ve fabrika alanlarının yıkıldı.
İşçilerin mağduriyet yaşamasının yanı sıra Türkiye'de tütün üretimi de fabrikanın kapatılması ile zarar gördü. Diğer yandan tütün üretimini sürdüren çiftçiler yabancı firmaların insafına bırakıldı.
Kılıçdaroğlu ile bölgede görüşen çiftçiler verilen taban fiyatın yetersiz olduğunu, bu fiyatın dahi uygulanmadığını belirterek iktidara tepki gösterdi. Çiftçiler bölgede Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bulunmaması nedeniyle tüccarların eline bırakıldıklarını da ifade ettiler. Çiftçiler kooperatifin kayyum tarafından atandığını, özelleştirmelerin sürdüğünü dile getirerek Tekel Fabrikası'nı geri istediklerini vurguladılar.
Mağdur bölge halkı ve işçiler ile görüşen Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
"BURADA BİR ENKAZ VAR"
Türkiye güllük gülistanlık olsun isterdik. Açıklama yaptığımız yer bir dönem Tokatlıların çalıştığı, gurur duyduğu bir yer. Burayı özelleştirdiler. O zaman milletvekiliydim. Buradaki özelleştirmenin hangi amaca hizmet ettiğinini dilimin döndüğünce anlattım. Burada bir enkaz var. Çalışan işçiler mağdur edildi.
Cumhuriyeti kuranlar her fabrika bir kaledir demişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde her fabrika bir kaleydi. Her fabrikada çalışan insanlar Türkiye'nin büyümesine gelişmesime katkıda bulunuyordu.
"GEÇMİŞ HÜKÜMETLERİN KURDUKLARI BÜTÜN FABRİKALAR SATILDI"
Sadece Tokat bir fabrika kaybetmedi. Geçmiş hükümetlerin kurdukları bütün fabrikalar satıldı. Satılan fabrikalardan sonra binlerce insan mağdur edildi.
Şu soruyu sormak isterim: AK Parti hükümetinin 20 yılda kurduğu tek bir fabrika var mı? Varolanların tamamı satıldı. Ve oradaki işçilerin tamamı mağdur edildi.
"AÇIKLANAN TABAN FİYATLAR TAM BİR KANDIRMACA"
Burada tütünü, şeker pancarını görüyoruz. Eken insanlar suç mu işliyor? Çiftçi neden toprağa küstürüldü? Ekmesine ekiyor. Alın terinin karşılığını ver. Taban fiyat açıklanıyor ama almıyor. Tüccar 'daha düşük fiyattan alırım' diyor. Elinde mısır. Açıkta bekliyor. Çiftçinin borcu harcı, ailesi var, 'lanet olsun' diyor. Daha düşük fiyata satıyor. Açıklanan taban fiyatlarının hiçbir anlamı yok. Tam bir kandırmaca.
"BİR FABRİKA ENKAZA DÖNÜŞÜYORSA TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR DEMEKTİR"
Hiçkimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu fabrikanın hakkını sorma bana değil Tokatlılara düşüyor. Bu fabrikada çalışan binlerce işçi, onların evlatları vardı. Onlar okudular, düğünlerini yaptılar, çocuklarını askere gönderdiler helal para ile. Ne oldu bu fabrika? Enkaz. Bir fabrika enkaza dönüşüyorsa Türkiye iyi yönetilmiyor demektir. İşin gerçeği budur.
"BU MİLLETİN ONLARDAN DEMOKRATİK YOLLARDAN
Bütün bunlara rağmen ben umutsuz değilim. Bu milletin ferasetine, hoş görüsüne güveniyorum. Bir şekliyle yaşanan dramları bahara dönüştürmek mümkün. Seçim gelecek, sandık kurulacak. Kim çalışıyorsa, alın teri döküyorsa, alın terinin karşılığını alamıyorsa demokratik yollardan bir ders vermesi lazım. Bu dersi vermesi gerekecek olan Tokatlılar, Karslılar, Erzurumlular, fabrikası kapatılan illerdir. Bitlis'te de sigara fabrikası kapatıldı.
Kim kendi ülkesinin kalkınmasına değil de beşli çetelerin büyümesine katkı verdiyse bu milletin onlardan demokratik yollardan hesap sorması lazım.
KILIÇDAROĞLU'NDAN YURTTAŞLARA 'SANDIĞA GİDİN' ÇAĞRISI
Yakında sandık gelecek. Her beraber sandığa gideceğiz. 'Kızdım, sandığa gitmiyorum' değil. Hep beraber oyumuzu kullanacağız. Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan çekip çıkaracağız. Türkiye'yi yetkin, üretimi destekleyen, alın teri döken insanlara, hakkını teslim eden insanlara teslim edeceğiz.
O zaman Türkiye'nin büyüdüğünü, geliştiğini, işsizliğin nasıl yok edildiğini, her evde huzurun olduğunu göreceksiniz. İşsizlerin olabildiğince azaldığını, belirli bir zaman diliminde Türkiye'nin bölgesinde en büyük güç, en gelişmiş ülke olduğunu göreceksiniz. Türkiye bunu yapmaya muktedirdir. İnşallah bunların tamamını yapacağız.