Kılıçdaroğlu, yazdığı konuşmayı bir köşeye bıraktı: Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum, ya bana katılın ya da yolumdan çekilin
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Gezi davasında çıkan karara sert tepki gösterdi. Çok öfkeli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'yazdığı konuşmayı bir kenara bırakarak' "Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum, ya bana katılın ya da yolumdan çekilin" dedi.
GERÇEK GÜNDEM
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir 'hukuk skandalı' olarak anılacak Gezi Parkı davası sonrası ilk kez partisinin grup toplantısında konuştu.
Bu haftaki konuşmasını yaklaşık 10 dakikada bitiren ana muhalefet partisi lideri, yalnızca Türkiye'de değil uluslararası kamuoyunda da büyük tepki çeken kararı sert sözlerle eleştirdi.
Aralarında bir dönem AKP'den milletvekili aday adayı olmuş Murat Bircan'ın da bulunduğu mahkeme heyeti, 1637 gün boyunca hakkında hiçbir hüküm bulunmadan cezaevinde tutulan iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ekmekçi, Mine Özerden ve Hakan Altınay'a da 18'er yıl hapis cezası vermişti.
Sözlerine "Karamsar bir ortamda olduğunuzu biliyorum, hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın" diye başlayan Kılıçdaroğlu, ardından kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmayacağını belirterek "Burada görev alan hakimlerin bir kısmı zaten önceden karar vermişler. Talimatla aldıkları kararların altına imza atıyorlar. Bu tür mahkemelerle yeni karşılaşmıyoruz. Gezi özgürlük tarihimizde demokrasiyi haykıran gençlerin sesidir. Baskıya isyandır Gezi" ifadesini kullandı.
CHP lideri, Kavala'nın daha önce beraat ettiği bir davada müebbet hapse mahkum olduğunu, dünyada bunun eli benzerinin bulunmadığını vurguladı. Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını yineleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
'VERA'YI TEKRAR BABASIYLA KUCAKLAŞTIRACAĞIZ'
"Vera'yı unutmayın. Bizim Vera'ya bir sözümüz var, biz Vera'yı tekrar babasıyla kucaklaştıracağız. Bunu iktidar beşli çetelerin iktidarıdır. Hiç kimse unutmasın halkın değil milletin değil beşli çetelerin iktidarıdır.
'BUGÜN YAZDIĞIM KONUŞMAYI BİR KÖŞEDE BIRAKTIM'
Bugün farklı bir konuşma ile karşınızda olacağım. Hepimiz bu güzel ülkede birlikte ve beraber yaşamak zorundayız. Bugün yazdığım konuşmayı bir köşede bıraktım. Karanlığa mahkum edilen milyonların sesini dile getirmek istiyorum. Onların sorunlarını size anlatmak istiyorum.
'GERÇEKTEN ÇOK ÖFKELİYİM, EVLATLARIN KARANLIĞA MAHKUM EDİLDİĞİ BİR TÜRKİYE'Yİ ASLA İSTEMİYORUM'
Gerçekten çok öfkeliyim. Evlatların karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye'yi asla istemiyorum. Seslenmek istiyorum ey saray sesimi duyuyor musun; hiç kimse olarak gördüklerin yani görmezden gördüklerinin karanlık ışıksız evlerinden sesleniyorum sana. Yoksulların biriken öfkesini görüyor musun? Evsiz, yurtsuz, elektriksiz, aç bıraktığın bebeklerin ağladığını duyuyor musun!
'SENİN BEŞLİ ÇETELERİNİ DÜŞÜNÜYORUM VE YUMRUKLARIMI SIKIYORUM'
Ben o bebeklerin ağlamalarından gece uyuyamıyorum. Karanlıkta onları düşünüyorum. Sonra o karanlıkta senin beşli çetelerini de düşünüyorum ve yumruklarımı sıkıyorum. Bunlar engerekler ve çiyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır demiş Ahmed Arif. Dünya kötülük yapanların yüzünden değil buna seyirci kalanların yüzünden bu hale geldi! Cesaret yoksa zafer yoktur değerli arkadaşlarım.
'YA BANA KATILIN YA DA ŞU ANDA YOLUMDAN ÇEKİLİN'
Yol arkadaşlarım, bütün yol arkadaşlarımıza sesleniyorum, size de bir çift lafım var, bu engerekler ve çiyanlarla çatışma ne kadar sert olursa zafer de o kadar yakın ve görkemli olacaktır. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu millete çetelere boyun eğdirmeyeceğiz. Ben o yoksulluğa mahkum edilen çocuklar için mücadele edeceğim. Ya bana katılın ya da şimdi şu anda yolumdan çekilin. Açık ve net söylüyorum.
'İÇİMDE BU HALK İÇİN BİRİKTİRDİĞİM BÜYÜK BİR KAVGA VAR'
Bir insanın uğurunda öleceği bir şey yoksa hayatında zaten o hiç yaşamamıştır. Pes etmeyeceğim. Durmayacağım. Söz veriyorum milletimin huzurunda söz veriyorum durmayacağım. İçimde bu halk için biriktirdiğim büyük bir kavga var. Bu kavgayı hep birlikte yol arkadaşlarımla birlikte yapacağız. Ülkeyi kaçak sığınmacılarla dolduranlarla kavga edeceğiz, beş paraya vatandaşlığı satanlarla kavga edeceğiz, yabancılara daire satılsın diye emlak desteği çıkanlarla kavga edeceğiz, ülkede milyonların elektriğini kesen çetelerle kavga edeceğiz. Çocukları etten sütten mahrum bırakanlarla kavga edeceğiz. Bu kiralarla bu enflasyonla kavga edeceğiz. Uyuşturucu baronları ile iş tutanlarla kavga edeceğiz.
'VATANI SATANLARLA KAVGA EDECEĞİZ'
Ülkenin onurunu konsolosluk bahçelerine gömenlerle kavga edeceğiz. Yargıyı siyasetin emrine verip Brunson'ları özel uçakla gönderip kendi insanımızı hapishanelerde rehin tutanlarla kavga edeceğiz. Yani özetle vatanı satanlarla kavga edeceğiz. Biz birbirimize emanetiz. Kol kola gireceğiz ve yürüyeceğiz. Bu memleket bize emanet. Hadi eyvallah arkadaşlar."