Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'şehit' yanıtı!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
GERÇEK GÜNDEM- Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Emine teyze Başöğretmen Ulu önder Atatürk'ün genel başkanına 4 parsel tapuyu takdim ediyorum
Güner ailesine yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz, Anadolu'nun köklerinde Kuvayı milliye'nin ruhunun olduğunu hep söylemiştim. CHP'nin mallarına el konulacak denilince kalktılar Bolu'dan geldiler teşekkür ediyorum
Kendi partilerine sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum
Onlar bedenleri yaşlı ama düşünceleriyle gençler. Türkiye'nin bütün sorunlarını yakından izliyorlar. Güner ailesine içten selamlarımı sunuyorum.
Anne yüreğini biliriz, anneler çocuklarını askere gönderirken eline kına yaktığını biliriz. Oğlu askerdeyken yüreğinin pır pır çırpındığını biliriz. Anne çocuğu için her türlü fedakarlığı yapar. Annelere hep borçluyuzO nedenle annelerin hakkı ödenmez. O nedenle sevgili peygamberimiz cennet annelerin ayağının altında demiştiir. Ve şehit olan askerlerimiz için bu girişi yaptık. Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde iki askerimiz donarak şehit oldu. Şehidin babası ile konuştuğumda zaten vekilimiz ailenin yanındaydı. Hiç kimse aramamış.
Mezarlıklar müdürü arıyor oğlunuzun mezarını hazırladık diye. dumlupınar'da yaptığım konuşmada 21. yy'dayız nasıl olur da iki askerimiz donarak şehit olur dedim. Yanlış mı söylüyorum. sen şehadetten ne anlarsın diyor sevgili Erdoğan ben çok şey anlarım. Bu ülke için hayatını verenlerin hangi koşullarda askerlik yaptığını çok iyi bilirim
senin gitmediğin yerlere gittim ben, -40 derecede nöbet tutan askerlerimizin yanında oldum ben ve senin bilmediğin bir şeyi yaptım ben bu ülkenin askerini formasını benim oğlum giydi ya senin oğlun ne yaptı
ben ve benim partim şehitler arasında ayrım yapmaz. Şehit görüşü ne olursa olsun, dili ne olursa olsun bu ülke için hayatını verdiyse bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Sen şehitler arasında ayrım yaptın. Ayrımı sonlandırmak için biz yasa teklifi verdik, siz reddettiniz. yine hazırlayıp getiriyoruz
15 Temmuz şehitleri için para toplandı. Ne oldu bu para? Niye şehit yakınlarına verilimyor? Ne oldu bu para sevgili Erdoğan bunu da mı götürdün sen
Bak ben şehitlerin hakkını ve hukukunun savunuyorum ne oldu bu para 15 Temmuz'dan bu yana ne oldu bu para? Niye vermiyorsun
Bir uyku tulumu da veremediniz mi bu askerlerimize! Kalkmış benim dedem de dondu. Ya sen kardeşim 21. yy'dayız elin oğlu -40 derecede denize giriyor, kutuplara gidiyor. Ya ekim ayındayız ben buna isyan ediyorum. Ben o şehitlerin hakkını ve hukukunu ararken ben suçlanıyorum. Ağrıma giden bu sen de ki ey Kılıçdaroğlu ben araştıracağım de. Sen bana hak vereceğine kalkıp zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun. sen en diplerdesin
Efendim Dumlupınar'daydım pazar günü Yenimahalle Belediyemiz çok güzel bir tesis yapmış, Dumlupınar'a verildi. Orada bir konuşma yaptım. Zor koşullarda kuruldu Cumhuriyet
Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir der. Cumhuriyet'in temelinde zaten milletimiz vardır. İlk söylediği söz de zaten CumhuriyetD'in temelini atmıştır. Cumhuriyet HAlk Fırkası'nın temel amacını açıklar "Hakimiyet bila şart milletindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin haricinde hiç bir makam üstte olamaz der
Tek adam rejimine bu yüzden karşı çıkıyoruz. Her görüşten insan vardır burada oturur tartışırız. Parlamentoyu ikinci sınıf bir alana hapsedip herşeyi ben bilirim diyen bir tek adam rejimi olmaz.
İkinci bir kuralı daha vardır Atatürk der ki "Özgürlük ve bağımısızlık benim karakterimdir" diyor. Hiç bir zaman bu millet birilerinin boyunduruğunu kabul etmemiştir diyor. Gazetecilerin bir sorusuna "Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir." diyor
Bugün bütün gelişmiş ülkelerin bilimi öncelemelerinde bu yatar. Siz mürşit olarak sadece ve sadece bilimi yani aklı, Allah'ın insana verdiği en mühim hazineyi aklı dikkate alacaksınız
1 Kasım 1928'de Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir der. Hiç kimse cumhuriyette ne padişahın ne de başka birini kölesi değildir. Herkes eşittir der.
Neden kimsesizlerin kimsesidir. Binlerce gencimiz savaşlarda şehit olmuştur. Milyonlarca çocuğumuz yetim kaldı. İlk kurulan kuruluşlardan birisi Çocuk Esirgeme Kurumu'dur. O çocuklara Cumhuriyet sahip çıkmıştır. Sıradan bir söz değildir "Kimsesizlerin kimsesi"Atatürk yayınlanan seçim bildirgesinde "Yurtta sulh, cihanda sulh" için çalışıyoruz der. Düşünün savaş meydanlarından gelen, hayatı savaş içinde geçen bir isim söyler bunu.
Barışın ne kadar değerli olduğunu anlatmıştır. Biz Cumhuriyet Bayramı'nı kutlarken bütün bunları bilmek zorundayız. Bu ülkenin harcında acı vardır, gözyaşı vardır, şehitlerimizin kanı vardır. Onların bize bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti mirasını yüceltmek namus borcudur.
Cumhuriyeti kuranlar ne yaptılar? 1925 yılında gittiler uçak firmasının temelini attılar, denizaltının omurgasını Haliç'te inşa ettiler, demiryollarını millileştiridiler.
Tütün üretimini devletleştirdiler. 8 Haziran'da toprak reformu yaptılar, topraksız köylülere toprak verdiler. Osmanlı'nın parasını basacak bankası bile yoktu. Peki biz kendi milli paramızı en son nerede bastırdık 1 Haziran 1930'da Merkez Bankası'nda bastırdık. Atatürk budur. Atatürkçülük üretim demektir. Kimseye gidip bana borç verir misin diye yalvarıp yakarmamak demektir
Fabrikaları memleketin dört bir yanına yaptılar. Cumhuriyet bizim için vazgeçilmezdir. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin cumhuriyetini savunuyoruz
Osmanlının borucunu devraldılar ve son kuruşuna kadar ödediler kimseye el avuç açmadılar
Cumhuriyet aynı zamanda bir kadın devrimidir. Pek çok ülkeden önce kadına seçme ve seçilme hakkını Cumhuriyet vermiştir. Bu ülkenin kadını yeri gelmiş savaş meydanlarında savaşmıştır, yeri gelmiş kucağında çocuğu ile cepheye mermi taşımıştır. Gazi'nin büyüklüğü asla tartışılamaz. Kadın milli kurtuluş savaşında elinde silah cephede savaşmıştır
Cumhuriyeti böyle kurduk, yokluklar içinde. Kimseye gidip el avuç açılmadı. Bu devrimcilerin yaptığı birşey vardı asla ve asla ellerini harama uzatmadılar. Her kuruşun hesabını verdiler.
Vatandaştan alınan her kuruşun hesabını verdiler. Böylesine onurlu bir Cumhuriyet'i kurdular ve bize teslim ettiler. Onurlu Türkiye Cumhuriyeti
KAŞIKÇI CİNAYETİ
Kaşıkçı cinayeti bir daha hafızaları tazeleyelim
Kaşıkçı evleneceğim der, İstanbul'a git denir. Gelir İstanbul'a başvurur evrakı ister. Denir ki iki gün sonra geleceksin. Nişanlısına der ki çıkmazsam karakola haber vereceksin denir. O iki gün içinde katiller Türkiye'ye gelir. Cinayet işlenir, ellerini kollarını sallayark çıkarlar
Salı bekleyin açıklama yapacağım dedi biz de bekledik bildiğimiz hikayeyi anlattı ve sorular sordu.Erdoğan'ın sorularını okuyan Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti; Bravo vallahi en azından bu soruları sorabiliyor. Bunları söyleyen Türkiye'deki tek adam ve bu cinayetten haberi olan bir kişi
Diyeceksiniz ki nereden haberi olacak onu da Yasin Aktay anlatıyor Aktay, çalışırken telefon çaldı. Açtım hemen telefonu endişeli bir ses bana YAsin hocam ben Hatice dedim
Kendisini tanıttı ve ben hemen tanıdım. Ben Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısıyım dedi. Cemal bey konsolosluğa girdi 5 saattir çıkmadı dedi. Aslında 3 - 3,5 saatti o 5 saat diye hatırladı. Ne oldu ben nasıl yardımcı olabilirim diye sordum. Seni işaret ettiğine göre senin birşeyler yapabileceğine inanıyor demektir dedi Htatice
ben de o anda yapmam gereken herşeyi yaptım istihbaratı da, emniyeti de Cumhurbaşkanımızın makamını da hemen bildirdim
Bize dinletmiyorlar ses kayıtlarını biz bilmiyoruz ama Amerikalalır biliyor. Peki kardeşim sen bunları söylüyorsun bunları biliyorsun? Peki sen bu insanların ellerini kollarını sallaya sallaya çıkmasına neden izin verdin
Üstelik bunların dokunulmazlığı yok, konsolosun dokunulmazlığı yok diyor. Ancak bana laf söylüyor "Kılıçdaroğlu parayı seviyor diyor" Bunu bana söylüyor
Salman ne kadar teşekkür etse azdır. Bir cinayetin üstü ancak böyle kapatılır. Şimdi diyor ki bize yollayın yargılayalım onlar da diyor ki göndermeyeceğiz.
Irak Başkonsolosluğu önünde Türkmenler eylem yapar, konsolosluktan ateş açılır ve bir kişi öldürülür. Hemen konsolosluğun etrafı sarılır ve Irak o kişi Türkiye'ye teslim etmek zorunda kalır
Bizde cinayet belli, fail belli, katiller geliyor haberleri var, ses kayıtları var. Öldürüyorlar gazeteciyi ellerini kollarını sallayarak başkonsolos dahil hepsi dışarıya çıkıyor. Bunun adı çadır devletidir onurlu Türkiye Cumhuriyeti devletinden beklediğimizi yapmıyorlar
Hiçbir cinayeti görmezlikten geliyoruz dememişler, konsolosluğun etrafını çevirip katilleri bize teslim edeceksin demişler bu saygın devlet tavrıdır. Bu devleti yönetenler saraylarda oturmadılar, uçan saraylar almak için kırk takla atmadılar
Türkiye Cumhuriyeti'nin onuru incinmiştir. Türk milletinin onuruyla oynayan kişinin o makandan derhal ayrılması lazım. Efendim hak aramak.Hak aramak en doğal haktır. Sosyal güvenlik de bir haktır. Anayasa böyle der. Emeklilikte yaşa takılanlar diyorlar ki bizim hakkımız var. Geldik bir yere takıldık, bizim hakkımızı teslim edin