Kılıçdaroğlu’ndan Karavar’a: 'Seninle çalışmak istiyorum'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olan Emin Karavar, kocaelibarışgazetesi.com'dan Merve Dişli'ye konuştu.

Söz konusu gazetede yer alan söyleşi şöyle:

Babası AKP’den milletvekili adayı olmak için çalıştığı esnada Yürüyüş Yolu’nda Kılıçdaroğlu’yla tanışan Karavar’ın o gün sorduğu bir soru, ailenin siyasi çizgisini bugünkü noktaya getirmiş. Kardeşleriyle birlikte anne ve babasından farklı görüşlere sahip olduklarını anlatan Karavar, babası Cuma Karavar’ın CHP’ye geçmesinde etkin rol oynadığını ifade etti. Emin Karavar’ı mercek altına aldığımız bu röportajımızla sizleri baş başa bırakıyor ve iyi okumalar diliyorum.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olmanıza rağmen sizi pek tanımıyoruz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

İzmit doğumluyum, Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Şu anda Bülent Ecevit Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisiyim. Özel ve kamu müteahhitliği yapıyorum asıl işlerim İstanbul’da. Orada özel sektör ve kamuya hizmet veriyoruz.

“16 YAŞINDAYIM DİYE ÜYELİK FORMU VERMEMİŞLERDİ”

Siyasetle tanışmanız nasıl oldu?

Annem ve babamdan dolayı merakım başladı. Annem de AKP ilk kurulduğunda 2002’de Alikahya’da kadın kolları başkanlığı yapmıştı. Görüş olarak hep farklıydım açıkçası kafa yapım hep CHP’ye uyuyordu. 2011 yılında genel başkanımız Kocaeli’ye geldiğinde Yürüyüş Yolu’nda kendisiyle karşılaşmıştım. Kendisine ‘18 yaşı altında gençler neden aktif siyasette yer alamıyor?’ diye sormuştum. Çünkü daha öncesinde il başkanlığına gidip üye olmak istediğimi söylediğimde bana 16 yaşındayım diye üyelik formu vermemişlerdi. Hatta 2011 seçimlerinde babam da AKP’de aday adayıydı.

“BİR ŞEYLER YAPMAK İSTEDİM”

Sizin evde demokrasi havası hakim yani?

Evet, ablalarım hep sosyal demokrat hatta bir ablam Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yönetimindeydi. Anne baba sağ cenahtaydı ama aile arasında bu tür mevzular dönmezdi. CHP’nin görüşlerini benimsemem 2011’de başladı, bu konuda bir şeyler yapmak istemem de o zaman başladı. 2015’te de babam CHP’den aday oldu.

“YERLİ YABANCI YATIRIMCILARLA BULUŞTURDUM”

Sizin bir katkınız oldu mu CHP’ye geçmesinde?

Fikren katkım oldu. 2015’te babama partiden teklif gelince, ailecek oturduk konuştuk . Babam biz de isteyince 2015 yılında aday adayı oldu. O süreçte partinin içine tam anlamıyla girmiş olduk. Genel başkanımızla da ilişkilerimiz güçlendi. 2015’ten 2020 Kasım ayına kadar genel başkanımıza çeşitli programlar hazırladık. Genel başkanımıza çok rapor hazırladım, yerli yabancı yatırımcılarla, gençlerle buluşturdum. Sağ olsun o da bana çok kıymet verdi. Götürdüğüm insanları kaile almamazlık yapmadı, hepsine çok kıymet verdi. 2020 Kasım’da da girişim üzerine genç iş insanlarından sorumlu danışman oldum.

“KİMSE YADIRGAMADI”

16 yaşında üye olamayan bir genç, böyle tepeden bir giriş yapıyor. Burada CHP’li gençlerden bir tepki aldınız mı?

Gençlerle alakalı bir sorun yaşamadım. Böyle bakınca tepeden inmiş gibi oluyorum ama babamla birlikte yaptığım çalışmalarda benim sadece görevim yoktu. Aslında ben CHP’li gençlerle beraberdim biz birçok çalışmayı birlikte yaptık. O yüzden atanmam gerçekleştiğinde kimse yadırgamadı. ‘Buraya nasıl geldi?’ diye sormadı. Çünkü 2015-2020 arası hep sahadaydım, tüm programlara katıldım, her fırsatta kendi aramızda ne yapabileceğimizi konuştuk. Kardeşim Taha (Karavar) da CHP İzmit İlçe Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı ve İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı yaptı. O yüzden kimse bana neden diye sormadı. Mutlu oldular. Sorunlarımızı, isteklerimizi, projelerimizi daha hızlı şekilde öne çıkartabiliriz diye düşündüler.

“ÖNEMSEYİP ÖNEMSEMEMESİ ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL”

Neden CHP Kocaeli örgütü bu danışmanlığı çok fazla önemsemiyor?

Burada CHP İl Başkanı’nın önemseyip önemsememesi benim için çok önemli değil. Önemli olan benim partimize ve genel başkanımıza fayda sağlamam. Ben genel başkanımıza ve partimize çalışıyorum. Muhakkak diğer il ve ilçe örgütlerimizle bağlantımız var. Bir rapor hazırlanacağı zaman, bir program yapılacağı zaman fikir alışverişi yapıyoruz. Şu ana kadar da bir sorun yaşanmadı. Kocaeli örgütüyle bugüne kadar bir çalışma yapmadım ama doğuda yaptım. Kocaeli’de çalışmayı kardeşim burada olduğu için kardeşim yaptı.

Yerelde çok işim yok diyorsunuz yani?

Bütün örgütlerimiz çok kıymetli. Yerelden çok genele baktığım için etkileşimde bulunuyoruz. Ama ben dediğim gibi genel başkanımızın danışmanıyım.

“PARTİ MECLİSİ İSTİYORDUM”

Nasıl geldiniz danışmanlığa genç yaşta? Hem baba hem oğul bu nasıl oldu?

Ben 2011 yılından beri genel başkanımızla çalışmanın hayalini kuruyordum partimize ve ülkemize faydalı olmak istiyordum. 2020’nin ağustos ayında Büyük Kurultayı’ndan sonra bizim de başlangıcımız olsun istedim. Gençlik kotasından Parti Meclisi’ne girmek istiyordum. Genel başkanımızla da bu fikri paylaştım. ‘Olabilir düşünelim’ dedi. Parti yönetimimizdeki büyüklerimizle de görüştük. O dakikaya kadar öyle istedik ama parti meclisiyle alakalı istediğim gibi gitmedi. Genel başkanımız da orada yıpratmak istemedi. Bugüne kadar çok çalışma yaptım ama il ve delegeler anlamında bir çalışmam yoktu. Ben genel siyasete daha çok baktığım için parti içi meselelere çok bakmamıştım. Parti Meclisi’ni geri plana aldık. Sonra kendisi sağ olsun ‘Evet çalışmak istiyorsun, ben de senle çalışmak istiyorum. Bugüne kadar güzel şeyler yaptın. Danışman olarak görevlendireceğim seni çalışmalarımızı artık öyle yapalım’ dedi. Belgemizi imzaladık.

Gönüllülük esaslı mıdır danışmanlık, masrafları falan parti mi karşılıyor?

Danışmanlık gönüllülük esaslı ve her şeyi kendi cebimden karşılıyorum. Hiçbir şekilde genel merkezin bir harcaması olmuyor.

“SÜREKLİ GÖRÜŞÜYORUZ”

Ne sıklıkla görüşüyorsunuz genel başkanla?

Genel başkanımızla ayda en az 2-3 kere Ankara’da, dışardaki programlara katıldığımızda da sürekli görüşüyoruz. Bir sıklıktan bahsedersek aslında yabancıymışım gibi olur çünkü bütün programlarda beraberiz. Erken seçim gündemimizde olduğun için çalışmalar çok sıklaştı. Gençlerin olduğu programlara katılmak zorundayız.

“GENÇ İŞ İNSANLARININ SORUNLARIYLA ALAKALI YİNE ÇALIŞMA YAPACAĞIZ”

Mesela ne gibi somut bir çalışma, ne gibi bir katkı sundunuz?

Gençlerle buluşturduk. Pandemi döneminde video konferans yöntemiyle farklı meslek gruplarıyla buluşturduk. Şimdi pandemi biraz daha rahatladı genel başkanımızı programlarda gençlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Genç iş insanlarının sorunlarıyla alakalı yine çalışmalar yapacağız. Ülkemizde genç iş insanları pek desteklenmediğinden dolayı sıkıntılarını hiç dile getiremiyorlardı, desteklenmiyorlardı. Bu konuyla alakalı çalışmalar yaptım. Genel başkanımızla da bu şekilde çalıştık.

“ESKİDEN AİLELER YÖNLENDİRİRDİ ŞİMDİ GENÇLER”

Peki, nasıl buluşturuyorsunuz? İş insanları rengini belli etmeye korkuyor.

Ben de bir iş insanıyım ekonomimizin kötü olmasından dolayı o korku kırılıyor. İnsanların cebine değmeye başladığı zaman sorunlar insanlar korkmuyor, çözüm arıyor. Kılıçdaroğlu’ndan başka kimsenin onlara çözüm üretemeyeceklerinin bilincindeler. İlk başta İstanbul’da başladık bu çalışmalara. Doğuda da görüştük. Ocakta da doğu ve güneydoğuda bir programa çıktık 6 il gezdik kanaat önderlerinin çocuklarıyla, önemli iş insanlarıyla buluştuk hatta bazılarını partimize kazandırdık. Genel başkanımıza eşlik ettiler, bize problemlerini anlattılar. Eskiden aileler gençleri yönlendiriyordu şimdi tam tersi. Aileleri gençler üzerinden ikna ettik. Van’da CHP’yle bağı olmayan bir aşiretin oğluyla görüştük. Oğlunu ikna ettik, partiye katılması için. Genel başkanımızın Van programında o aşiret lideri, program bitinceye kadar genel başkanımızın yanından ayrılmadı.

“BÖLGEDE SAYGINLIĞIMIZ VAR”

Etnik kimliğinizden dolayı aşiretlerle iletişim sağlamanız kolay oluyor mu? Siz de bir aşiretsiniz. Biraz bundan da bahsedebilir misiniz?

Aslen Siverekliyiz. Kendi aşiretimiz de var Kırvır aşireti diye geçer. Ailemizin soyadı ikiye ayrılmış. Cumhuriyet’in ilk kurulduğu dönem soyadları farklı farklı alınmış bizimki de o şekilde. Ailemiz Urfa’da güçlü bir aile. Daha öncesinde ailemizden parlamentoya giren birisi de var, babamın amcasının oğlu. Yine çok da siyasetten uzak değiliz aile olarak. Bölgede de saygınlığımız vardır. Benim için değil babam için bunu söylemek lazım. Babam daha çok yaptı bu doğu programlarını. Kendi yaptıklarımızı da Taha (Karavar) ile yaptık. Taha Kıbrıs’ta okuduğu için oradaki bazı aşiretleri de tanıyordu. ‘Biz geliyoruz’ diye gitmedik. Diyalog içerisinde olduğumuz insanları araya koyduk. Doğu’dan ziyade bizim yaptığımız çalışmalar batıda. Yerel iş insanlarından ziyade yabancı yatırımlarla da buluşmalarımız oldu. Kazak ve Rus iş insanlarıyla, yatırımcılarla da görüştük genel başkanımıza raporlayıp gönderdik. Genel başkanımız her fırsatta ‘Yabancı yatırımcı kaçıyor’ diyordu bunları raporladık.

Bireysel olarak bir hedefiniz var mı?

Bugünden bir şey söylemek doğru olmaz. Tabii ki hedeflerim, hayallerim var. Yarının ne getireceğini bilemeyiz. Ülkedeki herhangi bir değişimde çok daha farklı yerlere gelebilirim. Yarın genel başkanımız Cumhurbaşkanı olur benim de hayalim değişir.

“GENEL BAŞKANIMIZ EN GENÇ ÜYEYİ ARAR TEBRİK EDER”

Nasıl görüyorsunuz peki, nabız nasıl?

Salon toplantılarını bir tarafa bıraktık. Genel başkanımız aracını çekip bir kahveye geçiyor oturuyor, insanlarla selamlaşıyor. Partililerimizin genel başkanımıza ulaşmakla alakalı bir sorun yok. Biz o yüzden bizden olmayan, partimize destek vermemiş insanlarla buluşalım dedik. Yaptığımız çalışmalarda partimizin iktidar partisi kadar oy alamadığı yerlere gidiyoruz. Doğuya, İç Anadolu’ya ağırlık veriyoruz. Gittiğimiz yerlerde de insanların yaklaşımının pozitif olduğunu görüyoruz. Genel başkanımızın sosyal medyayı etkili kullanmasından dolayı ben gençleri görüyorum. Sürekli gençler geliyor. Bir ile gidiyoruz gençler hemen genel başkanımızın yanına geliyor. Partimize katılan kişilerin hepsi genç. Hatta genel başkanımız en genç üyeyi de arar tebrik eder. Hatta özel kalemi arayıp ‘Kılılçdaroğlu’na merhaba demek istiyorum’ diyen gençlerle bile konuşur. O yüzden dışarıda gençlerin bize o bakışı çok olumlu. Normal vatandaşa baktığımızda da insanların cebine dokunduğu için artık huzursuzlar. Takım tutar gibi davranmayı bırakıp gerçeklerle yüzleşiyorlar. O yüzden Genel Başkanımızı dikkatle dinliyorlar.

“SUNİ HUZUR ORTAMI YARATIP SEÇİM İSTEYECEKLER”

Erken seçim öngörüyor musunuz?

Erken seçim olacak olmalı da. Ne yazık ki ülkemiz her geçen gün bir çıkmaza sürükleniyor. Gözümüzü açıyoruz Türk lirası değer kaybetmiş, başka bir gün siyasi bir kriz yaşanmış. Bir sonraki gün ne olacağını kestiremiyoruz. Seçim gerekiyor AKP’de bunu biliyor. 2023’e kadar beklerlerse bir şanslarının olmadığını biliyorlar. Ülkeyi yönetemiyorlar. Ekonomi nasıl idare edilir bilmiyorlar. 18 yıldan beri bir şekilde götürdüler ama artık her yerden patlak verdi. Suni huzur ortamı yaratarak seçime gitmek isteyecekler. Bu millet artık o suni huzur ortamlarına inanmıyor. Sandık önünde de cevap verecekler.