Kılıçdaroğlu'ndan liyakat çıkışı: 'Eğer bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine bir güreşçiyi atarsanız ne olur?'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla'da Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri buluşmasında konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla'da Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri buluşmasında konuştu.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamalarda, liyakat vurgusunda bulundu.
CHP Lideri, ''Eğer bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine bir güreşçiyi atarsanız ne olur? Bu şuna benzer: ben üniversiteyi bitirdim, iyi de okudun gel bu apandisit ameliyatını yap. Liyakat budur; işi ehline teslim etmek. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri budur'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
''CHP halkın partisi olma konusunda önemli adımlar attı.
LİYAKAT ÇIKIŞI
Bir siyasi parti ben devletim diyorsa orada demokrasi yoktur. Gelip de devletin bütün kurumları partili yapacağım derse, devlet geriye gider. Liyakat diye bir kavram var. İşi ehline vereceksin. Bu bizim inancımızın da gereğidir.
Eğer bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine bir güreşçiyi atarsanız ne olur? Bu şuna benzer: ben üniversiteyi bitirdim, iyi de okudun gel bu apandisit ameliyatını yap. Liyakat budur; işi ehline teslim etmek. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri budur.
İşi ehline vermezsiniz, devlette çürüme yaşarsınız. Çürümeden çıkmanın yolu işinin ehline teslim etmektir.
ZİNDAŞTİ DOSYASINI AÇTI
Kilolarca uyuşturucu geliyor, Derince Limanı'na. Yakalanıyor, kim sorumlusu, belli değil. Bir tek savcı cesaret edip dava açamıyor. Ama fırından biri ekmek çalsın, 50 polis yakalar savcıya götürür.
Zindaşti'yi yakaladılar. Bir gün sonra bir savcı çıktı, serbest bıraktı adam kaçtı gitti. Bir savcı kendi isteğiyle bırakır mı? Bunun ana omurgası, çürüyen siyasettir.
''BİR AVUÇ TEFECİNİN...''
Devleti yönetirken iktidar vatandaştan vergi toplar. Vergisiz tek bir alan var soluduğumuz hava. Musluğu açtığında vergi var. Elektrik düğmesine bastığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Soru: Benim vergimi nerede kullanıyorsun sen? Neden yoksulluk var? Bu soruların sorulması lazım.
Kaynaklar sınırlıdır ama ihtiyaçlar sınırsızdır. Ne olması lazım: Sınırlı kaynaklarla, sınırsız ihtiyaçlar arasında denge kurmanız lazım. Bunu nerede kurarsız, bütçede.
Bütçe görüşmeleri yapılıyor. Vergilerin büyük kısmı Londra'daki bir tefeciye gidecek.
''BİZ NASIL BÜYÜYECEĞİZ?''
Cumhuriyetin 100. yılını bitirmek üzereyiz. Yüz yıl devirdik. Önümüzdeki yüz yıl ne yapacağız? Osmanlı sanayi devrini kaçırdığı için battı. Türkiye böyle bir süreci kaçırırsa o da batacak. Gençler diyorlar ki ben gidiyorum yurt dışına. İyi de memleketi kim büyütecek? En iyi yetişen çocuklarımızı batılılar kaparsa biz nasıl büyüyeceğiz.
KARA KIŞ FONU
İktidarı eleştiriyorum doğru. Ama tavsiyede de bulunuyorum. Kara kış fonunu önerdik. Fransızı, Almanı kuruyor, sen de kursana kardeşim.
Fakirin faturasını bari düşük tut. Bu da olmaz. Niye olmaz? Bütün hizmeti 5'li çeteye yapacaksa ben isyan etmeyip de kim isyan etsin. Çözülmesi lazım bunun. Bu nedenle hepimizin sorumluluğu var.
MUHTARLARA SESLENDİ
Muhtarlık kurumuna hiç önem verilmedi. Tarihi bir önemi var muhtarlığın. Muhtarları toplarlar, aslansınız kaplansınız dersiniz. O kadar.
Muhtarlarla toplantı yaparken dedim ki, her muhtara bir yardımcı vereceğim. Sonra kıyameti kopardılar. Allah akıl fikir versin. Bizim belediylerimiz muhtarların yanına bir kişiyi veriyor, ama bu doğru değil. Böyle olursa muhtar belediye başkanını eleştiremez. Kamu tahsis etmeli oraya.
İsraf yolsuzluk almış başını gidiyor. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım. ''