Kılıçdaroğlu'ndan seçim açıklaması: Yarın bu sandık kurulacak, sizden ricam...

Abone ol

'Demokrasiyi güçlendirmemiz lazım' çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, bunun ilk adımının muhtarları güçlendirmekten geçtiğini vurguladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Samsun'da Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşmasında konuştu. Ödenilen vergilerin nereye harcandığını kimsenin bilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şehir Hastaneleri yapıyorlar, eyvallah kimsenin itiraz ettiği yok. Kaça yapıyorsun bunu, bilen var mı? Ben bilmiyorum. 83 milyon da bilmiyor, 600 milletvekili de bilmiyor. Ama parayı biz ödüyoruz" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun knuşmasından satırbaşları şöyle oldu:

‘MUHTARLIK KURUMU GÜÇLÜ OLUNCA DEMOKRASİ DE GÜÇLÜ OLUR’

Mahallede değişiklik olmuş muhtarın haberi yok. Olmaz Muhtar o mahallede söz sahibi olmalı Belediye Meclisi toplantısına katılmalı, karar sahibi olmalı. Bu ne yapar demokrasiyi güçlendirir. Muhtarlık kurumu güçlü olunca demokrasi de güçlü olur.

ÇİFTÇİ VE ESNAFIN DURUMU

Pandemi bize tarımın stratejik bir sektör olduğunu gösterdi. Arabanız olmayabilir, buzdolabınız olmayabilir ama günde bir sefer yemek yiyeceksiniz. Çoluk çocuk neyle beslenecek, çiftçi üretmese ne yiyeceğiz. Bu memlekette saman ithal edileceği hiç aklınıza gelir miydi? Yem, canlı hayvan, et, mercimek, nohut...

Bunların ithal edileceği aklınıza gelir miydi hiç? Neden ithal ediyoruz? Toprak yok desen var, çiftçi yok desen o da var, güneş yok desen var, su yok desen var. Peki neden ithal ediyoruz? Samsun ve Bafra'da tütünü bitirdik, dışarıdan sigara ithal ediyoruz. Niçin yabancı sigara içiyoruz. Biz yabancı tekellere hizmet etmek için mi bu devleti kurduk. Yoksa çiftçimiz, esnaf, sanayicimiz kazansın hepimiz kazanalım diye mi kurdu? Yozgat'ın kokulu mercimeğini unuttuk.

YENİ TÜRKİYE VURGUSU

Sorumlusu kim çiftçi mi? Hayır devleti yönetenler. Sizden isteğim önyargılarını kırın. Yeni bir Türkiye için, barışçı bir Türkiye için, üreten bir Türkiye için, alın terine değer veren bir Türkiye için, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye için yeni adımlar atmak zorundayız. Devletin akılla yönetildiği ve devleti yönetenlerin her bir kuruşun hesabını verdiği bir anlayışla bu devletin yönetilmesi lazım.

‘128 MİLYAR DOLAR 83 MİLYONUN HAKKI VAR’

Vergi veriyorsunuz hepiniz peki nereye gidiyor bu paralar? Şehir Hastaneleri yapıyorlar, eyvallah kimsenin itiraz ettiği yok. Kaça yapıyorsun bunu, bilen var mı? Ben bilmiyorum. 83 milyon da bilmiyor, 600 milletvekili de bilmiyor. Ama parayı biz ödüyoruz.

Havaalanı, güzel yaptın kardeşim. Kaça yaptın bunu? Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 milyar dolar buharlaştı. Yahu, kime sattın kardeşim. Hangi kurdan sattın bu soruyu soramazsın. Neyi soracağız, sabah kahvaltını iyi yaptın mı diye mi soracağız? 128 milyar dolar 83 milyonun hakkı var.

‘MİLLETİN PARASINI HARCIYORSAN HESABINI VERECEKSİN MİLLETE’

Devleti yönetenlerde asgari ahlaki temel kuralların olması lazım. Başkasının parasını mı harcıyorsun milletin parasını harcıyorsun. Milletin parasını harcıyorsan hesabını vereceksin millete. Siyaset hesap verme sanatıdır. Senin paransa istediğin gibi harca, ama senin paran değil. Devleti yönetenlerin topluma örnek olması lazım, örnek değilse kötü örnektir. Nasıl örnek olacak? Kendisiyle çevresiyle, ailesiyle, çevresiyle topluma örnek olacak. Ne dedik taç giyen baş akıllanır dedik. Akıllı hareket edeceksin.

TASARRUF GENELGESİ

Dün bir genelge çıktı. Adı tasarruf genelgesi, Cumhurbaşkanı imzasıyla çıktı. ‘Herkes genelgeye dikkat edecek, ben hariç’ diyor. Herkes tasarruf yapacak ben hariç diyor, israftan herkes kaçınacak ben hariç diyor. Bunlar hariç, bunlar her türlü israfı yapabilir ama vatandaş yapmayacak. Böyle devlet yönetilir mi? Önce sen yapacaksın ki vatandaş seni örnek alacak.

Önümüzde bir süreç var. Devletin kaynakları nerelere ne kadar kullanılıyor bilmiyoruz. Ödenen vergilerin nerelere ne kadar harcandığını bilmiyoruz. İsraf diz boyu düşündüğünüzden çok daha fazla. Bir devlet başkanının 13 tane özel uçağı olmaz insaf. Çocuklar aç giriyor yatağa bu ülkede, 10 milyon işsiz var bu ülkede.

ERKEN SEÇİM

Olmaz değil, gelecek bu sandık, yarın bu sandık kurulacak. Sizden tek isteğim sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyarak oy kullanın kardeşim. Benim sorumluluğum var doğru ama sizin de sorumluluğunuz var.

Seçeni ben değil, siz seçiyorsunuz. Sadece ben değil siz de oy kullanıyorsunuz. Ahlaktan yana, temiz siyasetten yana, alın terinden yana, istihdamdan yana, üretimden, ihracattan yana oy kullanmalıyız.

Şunu da rahatlıkla söyleyeyim. Eğer bir ülkeyi yöneten kişini mal varlıkları dolayısıyla, egemen gücün lideri tarafından tehdit ediliyor ve karşılığında ses çıkaramıyorsa burada bir sorunumuz var demektir.

AKP'li vekiller Erdoğan'a patladı: Halkın yüzüne bakamıyoruz! Siyaset CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi: Kadına yönelik şiddet 15 yılda yüzde 70 arttı Siyaset Son ankette ortaya çıkan gerçek: 'Erdoğan'ın şansı kalmadı, her durumda kaybediyor!' Siyaset Erdoğan'ın 'ben hariç' dediği tasarruf tedbirleri iflasın habercisi mi? 'Bittiğinin herkes farkında!' Siyaset