Kılıçdaroğlu'ndan yangın devam ederken ziyafete giden bakanlara tepki: Senin görevin katilin sofrasına oturmak değil
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Kılıçdaroğlu, rütbeleri sökülen eski Emniyet mensupları Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'ya destek verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezaya tepki gösteren eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını söyleyen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın rütbelerinin sökülmesine tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu, "Sabri Uzun da Hanefi Avcı da bilsin, az kaldı, geliyor sandık. Onların sökülen rütbelerini aynen dikeceğiz" dedi.
NURETTİN CANİKLİ VE 20 MİLYON AVRO İDDİASI
20 milyon Euro ile kayıplara karışan Ertunç Laçinel ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli ilişkisini gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Malı götür hırsızlığı yap, Saray kapı gibi arkanda duruyor. Böyle bir kanun dünyanın hangi ülkesinde görüldü" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Dün İstanbul'da Türk Ocakları'nın düzenlediği bir toplantıya katıldım. İslam dünyasının sorunları var ve Türkiye bütün İslam dünyasına örnek olmak zorundadır. Sorunları aşan demokrasisi gelişen bir ülke algısını yerleştirmek zorundadır. Toplantıya katıldım adalet vurgusu yaptım. Sabah bir haber efendim İstanbul İl yönetimi görevden alınmış diye. Ne söyleyeyim! Bizim konuşmaya ihtiyacımız var kavgaya değil. Birbirimizi kötülemeye değil bir arada oturup güzelliği nasıl inşa edebiliriz buna ihtiyacımız var. Gerçekte anlamakta zorlanıyorum. İslam dünyasında dünya kadar sorun var ya kan akıyor İslam dünyasında. Birbirilerini öldürenler ağırlıklı olarak İslam dünyasında. İslam dünyasında kan durmasın mı, demokrasi, adalet olmasın mı? Adalet istiyorsunuz dillendiriyorsunuz tahammül edemiyorlar ya! Akıllarını yitirmiş bunlar."
SABRİ UZUN VE HANEFİ AVCI'YA DESTEK VERDİ
"Adalet önemli bir kavram. İstanbul'daki toplantıda adaletin ne olduğunu da ifade ettim. Devlette görev yapan insanların toplumda adaletsizlik varsa bunu belirtme hakkı vardır. Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'dan bahsediyorum. Sabri Uzun, yanlı yapıyorsunuz dedi. Vay sen misin bunu söyleyen. Arkasından Hanefi Avcı, Selahattin Demirtaş için AİHM kararını uygulayın dedi. İkisinin de rütbeleri sökülecek. Adaletsizliğin ulaştığı boyutu görüyor musunuz? Sabri Uzun da Hanefi Avcı da bilsin, az kaldı, geliyor sandık. Onların sökülen rütbelerini aynen dikeceğiz. Haksızlığa tahammül edemiyoruz biz. Öyle FETÖ iltisaklı falan deniyor. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Biri düştü, diğeri de düşecek.
TSK'nın 80-90 yaşındaki generallerini hapse atıyorsunuz. Bazıları hapiste olduğunu da bilmiyor. Bu mudur devlet yönetimi. Benden değil at içeri, bu benden tüm suçlarını kapat. Böyle bir devlet yönetimi olmaz.
'RİZELİYİ, TRABZONLUYU ÇANTADA KEKLİK GÖRÜYORLAR'
Çay, Rize'nin Artvin'in Trabzon'un stratejik ürünüdür. Şeker de hangi oyunu oynadılarsa çay da aynı oyunu oynayacaklar. Ulusal Çay Konseyi fiyat belirleyecekmiş. Yükü sırtından atacaklar, düşük fiyatı biz belirlemedik konsey belirledi diyecekler.
Rizeli kazanmasın, Artvinli kazanmasın, Trabzonlu kazanmasın ama yabancı çay üreticileri kazansın. Bu iktidar size değil yabancılara çalışıyor. Bize oy versinler veya vermesinler biz adaletten yanayız. Rizeli kardeşim duy bunu, biz iktidar olacağız. Sözüm var, kaçak çayları toplayıp Rize'nin meydanında yakacağım. Sen kazanacaksın. Biz oy peşinde kısır bir siyaset yapmıyoruz. Bizim için her şeyden önemlisi bu ülkede yaşayan insanların refahıdır. Çayı üreteceksin alın teri dökeceksin, sen kazanmayacaksın dışardan çay ithal edeceksin. Ne için? Rizeliyi çantada keklik görüyor, Trabzonluyu çantada keklik görüyor. Unutma, bu millet uyandı. Milletin sesi var artık."
MAVİ MARMARA AÇIKLAMASI
"Halka doğruları söylememek gibi bir gelenekten geliyorsanız devleti sağlıklı yönetemezsiniz. Mavi Marmara'da hayatını kaybeden şehitlerimiz vardı. Uluslararası sularda Çetin Topçu ailesini ziyaret ettim. Oğlu olayı anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Bize kimse sahip çıkmadı dedi. Onlara sahip çıkacağımızı yanlarında olacağımızı, varsa adaletsizliğin üzerine gideceğimizi, o dosyanın bizim iktidarımızda kapanmayacağını söyledik. Daha acı olanı giderken bize mi sordunuz cümlesi. Oraya gideceğini biliyorsun yeri göğü inletiyordun bunları tahrik ettin gidin dedin gemiler verdin. Hatta bazı milletvekilleri de katılacaktı ama son anda onlar vazgeçtiler. Ölenlere sahip çıktılar mı? Çıkmadılar. Ama biz sahip çıktık.
Yunanistan'a efeleniyor beyefendi. 2017'de bir konuşma yapmışım 'Ege adalarının 18'ini işgal etti. Benim her söylediğime laf yetiştiriyorsun şu işgal edilen adalarla ilgili bir cümle kur' diyorum. Cümle dahi kuramıyor. Şimdi ortalık yerde arada bir gidip Yunanistan'a beni kızdırmayın yok gelirin yok giderim yok şunu bunu yapacağım. Yapacaksan yap kardeşim ne bağırıp duruyorsun. Yapamayacağını sen de ben de biliyoruz. Adalar'a silah getiriyorlar, gıkın bile çıkmadı ya. Şimdi efeleniyor!
BAHÇELİ'YE TEPKİ
"Marmaris'teki yangın, orman yangınlarını olacağını bütün dünya biliyor. (Bahçeli'ye) Anladığım kadarıyla tek bir makale dahi okumamış. Allah akıl fikir versin. Yangın çıktı gittik oraya. Üç gün söndüremediler. Yav niye yapamıyorsunuz bunu? Gece görüşü yok ihale açılmış 4 Temmuz'da gelecekmiş. Ya bu yangının çıkacağını sadece ben değil bütün dünya söyledi. Herkes hazırlıklı olsun diye. Beşli çete olunca 10 dakikada ihale sonuçlanıyor. Ormanları korumak için açtığın ihale 4 Temmuz'u bekleyecek. Ben bunu söyledim diye kıyameti koparıyorlar. Ne derseniz deyin biz haklıyız. Muğla'da Büyükşehir Belediyesi sende' diyor.
Bir kere şunu söyleyeyim ben senin gibi değilim, Muğla Büyükşehir belediyesi bende değil Muğla halkınındır. Senin anlayışınla devleti biz yönetmeyiz. Devlet ayrıdır siyaset ayrıdır. 'Acaba ne yaptınız ne gibi bir çalışmayı ortaya koydunuz. Büyükşehir belediyelerinin itfaiyesi yok mu? Ama bizler burası CHP belediyesidir demedik bakanlarımızla tüm ekibimizle buraya indik atılması gereken tüm adımları attık' Vallahi de billahi de devletin ne olduğunu ve nasıl yönetildiğini bilmiyor. Marmaris Belediyesi 328 personel görevlendirdi. 156 araçla yangına müdahale ettiler. Bunları vali biliyor. Su takviyesi yapıldı ayrıca. Veteriner ekipleri görevlendirdiler. Bunu da Muğla Büyükşehir Yaptı. Yiyecek içecek sağlandı. Araçlar bozulursa diye mobil tamir ekipleri görevlendirdiler. Sadece Muğla değil, Ankara, İzmir, Aydın, Eskişehir, Antalya ve Burdur belediyeleri de doğrudan doğruya yardım gönderdiler. Bu adam devleti yönetmeyi bilmiyor. Sen ben ayrımı yapıyor. Ya orman yanıyor kardeşim o orman hem senin hem benim. Bunu söylemesi bile kafasındaki ayrımcılığın ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Bakanlar ne yapıyor Allah aşkına? Fırsat buldular geldiler bir eğlenceye katıldılar. Prens mi gelmişti oraya? Onunla beraber sofraya oturdular orada ağaçlar yanarken. Senin görevin o. Senin görevin katilin sofrasına oturmak değil!"
CANİKLİ'YE SESLENDİ
"Nurettin Canikli... Boydak Holding'e yakınını kayyum olarak atıyor. Bir süre sonra diyolar ki bizim yurt dışına depo yapmamız lazım. Slovakya'ya yapmamız lazım diyorlar. Dünyanın parasını ödüyorlar. Adam da yok ortada, 20 milyon Euro da yok. Ama Canikli konuşmuyor. Buradan sesleniyorum, niye konuşmuyorsun sen, niye koruyorsun bu adamı? Fuat Oktay'dan da ses yok. Ya bunlar bunun ortağı üzerine gidemiyorlar... Bir kanun getiriyorlar, kayyum atanırsa kayyumun yaptığı bütün işler, hukuki idari ve mahalli cezai sorumluluğu olmaz. Saray arkanda kapı gibi duruyor. AKP'ye geçmişte oy verenlere sesleniyorum, siz böyle bir kanunu dünyanın hangi ülkesinde gördünüz. Hırsızlık yapana hırsızlık yapabilir diye kanun getiren bir ülke getirin. Hırsızlığın yasayla korunduğunu ilk defa görüyorum. Sen götür malı diyorlar. Meraklanma diyorlar, kimse hesap soramaz diyorlar.
Hangi kanunu çıkarırlarsa çıkarsınlar bu kardeşiniz tamamına hesabını soracak. Bu memlekette huzur istiyorsanız, hak hukuk adalet istiyorsanız, çiftçi kazansın üretici kazansın diyorsanız bize katılacaksınız. Devleti soran haramilerden hesap sorulsun diyorsanız bize katılacaksınız. Haramilerin defterini düreceğiz, hep berabet. Katil dediğinin önünde ikiye katlanmasınlar diyorsanız bize katılacaksınız. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmek istiyorsanız bize katılacaksınız. Devlette liyakat olsun diyorsanız bize katılacaksınız. Suriyeliler kendi iradeleriyle ülkerlerine gitsin diyorsanız bize katılacaksınız. Hiç kimsenin endişesi olmasın."