'Kırgınlık, küskünlük zamanı değil'
Saygı Öztürk, Ahmet Akın ve Serdal Kuyucuoğlu üzerinden 31 Mart seçimlerini değerlendirdi.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Ahmet Akın ve Serdal Kuyucuoğlu üzerinden 31 Mart seçimlerini değerlendirdi. Öztürk 31 Mart seçimlerinin önemine dikkat çekerek, "Kırgınlık, küskünlük zamanı değil" dedi.
Öztürk'ün yazısından ilgili bölüm şöyle;
Seçim döneminde aday gösterilmesinde kırgınlıklar, küskünlükler, istifalar çok olur. Dahası, seçimlerde partisinin, adayın aleyhine çalışmalar içine girenlere de sıkça rastlanır. Bakarsınız, partisinden istifa etmiş, rakip siyasi partiden aday olanlar da siyasette tanık olduğumuz rutin olaydır.
En az iki yıldır belediye başkanlığı adaylığı için çalışanlar aday gösterilmiyor, partiyle daha önce hiçbir bağı olmayan el üstünde tutuluyor. Bazıları da aday gösterilmelerine, “git çalış” denilmesine rağmen, sonra adaylığı elinden alınıp, ittifak kapsamında diğer partiye veriliyor. Bunlar da karargahların düzenli çalışmamasından kaynaklanıyor.
ÇEKİLEN İLK ADAY
CHP, Balıkesir'de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Ahmet Akın'ı açıklamıştı. Seçim çalışmalarını hemen başlattı. İYİ Parti ile yürütülen ittifak sonucu, Akın'a “Seni adaylıktan çekeceğiz. Orada İYİ Parti'yi destekleyeceğiz” denildi. Akın, çok üzüldü ama partisinin kararına da uydu. Bazı milletvekilleri fedakarlık yapıyor. Ahmet Akın'a, “CHP'den istifa et, İYİ Parti'ye gir” denildiğinde 15 arkadaşıyla birlikte istifa edip İYİ Parti'ye katılmış ve bu partinin seçime girmesi sağlanmıştı.
MEMLEKET MESELESİ
Ahmet Akın, adaylıktan çekildikten sonra, yayımladığı mesaja “Her şeyden önce elbette üzgünüm” diye başladı. Mesajını şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de ilk büyükşehir belediye başkan adayı gösterildiğim günden itibaren Balıkesirimizde kimseyi ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, 1 milyon 200 bini aşan hemşehrimle kucaklaşmak için yollara çıktım.
Parti Meclisimizin aldığı karar ile açıklanan adaylığım, Parti Meclisi kararıyla geri çekildi. Benden fedakarlık yapmam isteniyorsa, ülkem, milletim, vatanım için gözümü kırpmadan yaparım. Adaylık benim kişisel meselem olamaz. Meselemiz memleket meselesi.”
Önceki dönem Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan aday adayıydı.O da uzun süredir çalışıyordu. Oluşturduğu ekiple tam 239 bin kişiye telefonla ulaşıldı. Projeler anlatıldı, onların da görüşleri soruldu.
CHP Mersin'de, eski milletvekillerinden Vahap Seçer'i aday gösterince, Serdal Kuyucuoğlu'na da teşekkür mesajı yayımlamak düştü. Mesajında “Mersin umudum, inancım, hayallerim 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde CHP'nin büyükşehir adayı olup, kaybettiğimiz Mersin'i tekrar kazanıp birlikte yönetmek ve Mersin'e hizmet etmekti” dedi.
Olmadı. Serdal Kuyucuoğlu'ya göre aday belirlemesinde bazı MYK üyelerinin, nedeni ve niçini belli olmayan tartışmaları sonucu aday değişikliği yaptırıldı. İlinde partisi için bunca çaba gösteren Serdal Kuyucuoğlu, bundan sonra partisi için çalışır mı? Mesajından okuyorum:
PARTİMİN EMRİNDEYİM
“Dün olduğu gibi bugün ve yarın da CHP'nin bir neferi olarak partimin ilkelerine bağlı, alınan karara saygılı davranacağım. Mersin'in tekrar kazanımı için elimden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Partimiz açısından Mersin zor ve riskli bir seçim sürecine girmiştir. Seçimin kaybedilmesi durumunda en büyük sorumluluk bazı MYK üyelerimizin olacaktır. Siyaset; kişisel beklentilerin ötesinde ülkenin ve kentin sorunlarına karşı objektif, tarafsız, ilkesel temelde duruş sergileyip, mücadele etmekle yapılması gereken ciddi bir alandır.”
31 Mart seçimleri, ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyor. O yüzden, kırgınlıklar, küskünlükler. “Sandığa gitmeyeceğim, oy vermeyeceğim” deme zamanı değil.