Kirmir Çayı deltasındaki çevre katliamı Meclis gündeminde

Abone ol

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Kirmir Çayı'nda yaşanan inşaatları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu.

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir Ankara’nın Kızılcahamam, Güdül, Beypazarı, Yeşilöz, Çeltikçi ve Çayırhan yerleşim yerlerinden geçen Kirmir Çayı deltasının, Kızılcahamam ilçe sınırlarındaki üç kum ocağının faaliyetleri nedeniyle balık ölümlerine de kadar varan bir çevre katliamı yaşandığını belirtti.

CHP’li Emir, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinin gerekçesinde, Kirmir Çayı’nın oluşturduğu deltanın, mikro klima özelliği nedeniyle Akdeniz iklimine özgü incir ve zeytin gibi ürünlerin yetiştirilebildiği, göçmen kuşların gözde konaklama alanlarından olduğu kaydedildi. Çayın aktığı güzergâh üzerinde, Kızılcahamam ilçesi sınırlarında Mahkeme Ağacin ve Alpagut mahallesinde 3 adet kum ocağının bulunduğuna dikkat çekilen önergede, “Bu kum ocaklarının ikisinin ruhsatı 2008, birinin ise 2013 yılında süresi dolmuştur. Ankara İl Özel İdaresi’nin 11.03.2008 tarihli cevabi yazısında, ‘Bu ruhsatlar çay yatağından kum çıkarmaya yönelik olmayıp daha önceki işletme ruhsatı döneminde üretilen ancak tüketilemeyen stok halinde bulunan kum-çakıl malzemesinin kullanılabilmesi için verilmiş, mahkeme yoluyla tespit edilen stok malzemenin kullanılması amacıyla verilmiştir’ denmektedir. Ruhsat süresi dolmasına karşın, kum ocakları halen faaliyetlerini sürdürmektedir. Üstelik çay yatağından yasak bir şekilde kum çıkarıp, Kirmir Çayı’nda bu kumu eledikleri için aşırı bulanık akmakta, bu durum yöre halkının yıllardır besin kaynağı olan balık ölümlerine yol açmaktadır” denildi. Doğal alanlar ve tarım arazilerine su sağlayan Kirmir Çayı’nın göz göre göre kirletildiğini, çevre katliamı yaşandığını vurgulayan Emir, Bakan Soylu’ya şu soruları yöneltti:

Ruhsatı süresi biten ocaklar, niye hala faaliyetlerini sürdürüyor?

-Bu kum ocakları halen işletmelerini sürdürmekte midir? Bu kum ocaklarının 2008 yılından sonra maden ruhsatlarının süresi uzatılmış mıdır?

-Bu kum ocaklarının gayri sıhhi müessese (GSM) ruhsatı bulunmakta mıdır? Yoksa çalışma ruhsatı bulunmayan ya da ruhsatının süresi biten bu ocaklar faaliyetlerine nasıl devam edebilmektedir?

-Eğer ilgili kum ocakları, ellerindeki stok malzemesini kullanmaya devam ediyor ve çay yatağından kum çıkarıp çayda eleme yapmıyorsa, Kirmir Çayı, kum ocaklarının bulunduğu bölgeden sonra neden kirli ve bulanık akmaktadır? Bu bölgede denetimler düzenli şekilde yapılmakta mıdır?

AKP Sözcüsü'nden ittifak açıklaması Siyaset Soylu'dan kaymakamlara: Havaya girmeyin Siyaset CHP'li Biçer: Neyi saklıyorlarsa cevap alamıyoruz Siyaset İşte MEB'in Ensar ile protokol yapma sebebi Siyaset