Kıyak atama: Ensar Vakfı Şube Başkanı'na Milli Eğitim'de görev
Ensar Vakfı Antalya Şube Başkanı Recai Ocak, Antalya Milli Eğitim İl Müdür Yardımcısı oldu.
Ensar Vakfı Antalya Şube Başkanı Recai Ocak’ın Antalya Milli Eğitim İl Müdür Yardımcısı olmasına tepkiler sürüyor.
Sözcü'den İsmail Akın'ın haberine göre; Eğitim-İş Antalya Şubesi tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında, “Bu ülke bu tip yapılardan çok çekti, çok bedel ödedi ama halen ders çıkarılmayıp bu tip atamalara göz yumulmaktadır” denildi.
TARİKATLAR EĞİTİM-ÖĞRETİME SOKULMAYA ÇALIŞIYOR
– Sendika olarak her zaman liyakatsızlığın karşısında bulunduk. Artık ‘kör göze parmak’ halini alan eğitim-öğretime dernek ve vakıf adı altında tarikatların sokulmaya çalışılmasına devam ediliyor. Son olarak yapılan Antalya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ataması da bunu somut olarak ortaya koymuştur.
İMAM HATİP ISRARI YÜZÜNDEN VELİLERLE KARŞI KARŞIYA GELDİ
– Daha önce çalıştığı kurumlarda ortaya çıkardığı sıkıntılarla adını duyuran Recai Ocak, Antalya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Barbaros Ortaokulu Müdürü iken imam hatip sınıfları açma ısrarı yüzünden velilerle karşı karşıya gelen Recai Ocak, son olarak okul müdürü olarak çalıştığı Kepez Mustafa Adıyaman Ortaokulu’nda da huzurlu bir ortam sağlayamamıştır.
– Göreve gelmeden önce bu okuldan her yıl ortalama 3-5 öğretmen başka okullara tayin isterken, kendisi göreve başladıktan sonra bu sayı 20'leri bulmuştur. Öğretmenleri ile iyi ilişkiler kuramayan ve onları okulundan uzaklaşmaya iten bir okul müdürü nasıl olur da böylesine kritik ve önemli bir göreve atanır?
ÜLKE BU TİP YAPILARDAN ÇOK ÇEKTİ
– Biz Eğitim İş Sendikası olarak bugüne kadar hep uyardık, atamalarda torpil değil liyakat esas alınmalı, vakıf ve dernek adı altında tarikat ya da başka oluşumların devletin kurumlarında yuvalanmaları engellenmeli dedik. Bu ülke bu tip yapılardan çok çekti, çok bedel ödedi ama hala ders çıkarılmayıp bu tip atamalara göz yumulmaktadır.
BU MAKAMI HAK EDECEK NE GİBİ ÖZELLİKLERİ VAR?
– “Ensar Vakfı” denince insanların aklına hatırlamak bile istemediğimiz taciz ve tecavüz olayları gelmekteyken sormak istiyoruz; nedir bu ısrar? Bu kişinin o makamı hak edecek ne gibi çalışmaları ya da özellikleri vardır? Yoksa yöneticisi olduğu vakfa kontenjan mı ayrılmıştır? Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini bekliyoruz.