Koronavirüs değil sorumsuzluk huzurevinde 10 can aldı!
Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde sorumsuzluk sebebiyle gerçekleşen 10 ölümü yazdı.
Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde sorumsuzluk sebebiyle gerçekleşen 10 ölümü yazdı.
Aynı huzurevinde resmi kayıtlara göre 28 çalışan ve 47 yaşlı olmak üzere tam 75 kişinin koronavirüse yakalandığını belirten Saymaz, 10 kişinin koronavirüs sebebiyle hayatına veda ettiğini aktardı.
İsmail Saymaz Sözcü'deki "Sorumsuzluk virüsü huzurevinde 10 can aldı" başlıklı yazısında olayı şöyle anlattı:
Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde teknisyen olarak çalışan Sadık Kaya, koronavirüsün yayıldığı mart ayında can kaygısına düştü. Çünkü 57 yaşın getirdiği tüm hastalıklarla, şekerle, tansiyonla ve obeziteyle boğuşuyordu.
Pandemi önlemleri kapsamında kronik rahatsızlığı olanların 13 Mart'tan itibaren idari izinli sayılacağı açıklanınca Kaya, rahat bir soluk aldı.
Ne var ki…
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Eskişehir İl Müdürü Alper S., “işleri aksatmamak kaydıyla kronik rahatsızlıkları olup izin isteyen personele üçlü doktor raporu getirmesini” şart koştu. Bu talimat genelgelere aykırıydı.
Kaya, izinli sayılmak için Kurum Müdürü Meryem T.'ye başvurdu.
Tüm kapılar yüzüne kapandı.
Akıbet kaçınılmazdı.
Kaya, bir huzurevi çalışanından koronavirüse yakalandı.
Kaya, 5 Mayıs'ta can verdi.
Acı olan şu ki…
Aynı huzurevinde koronavirüsten hayatını kaybeden tek insan değildi.
Resmi kayıtlara göre 28 çalışan ve 47 yaşlı olmak üzere tam 75 insan koronavirüse yakalandı. Kaya'nın yanı sıra dokuz yaşlı koronavirüse kurban verildi.
Toplam 10 insan!
VİRÜSLÜ BAKICILAR HASTANEYE BİLE GİTMEMİŞ
Eskişehir Valiliği, huzurevindeki ölümler üzerine idari soruşturma açtı. Bu kapsamda alınan ifadeler, Hacı Süleyman Çakır Huzurevi'ndeki sorumsuzluğun ölümlere meydan verdiğini ortaya koyuyor.
Örneğin, bakım personeli E.T.'nin ifadesi…
E.T. aynı vardiyada çalıştığı S.Ö. ve Z.K.'nin ateşleri yüksek çıktığı halde “Hastaneye gitmek istemiyorum” diyerek, çalışmaya devam ettiğini söylüyor.
Amirlerin kendilerine grip ilacı verdiğini belirtiyor.
Birkaç gün sonra hem iki çalışanın, hem de E.T.'nin testi pozitif çıkmış.
İhtimaldir ki virüs, bu çalışanlardan yayıldı.
Hal böyleyken E.T., “Bulaşının ortaya çıkmasında bizden veya idareden kaynaklanan kusur yoktur. Çünkü işin başındaydık. Yeterli bilgiye sahip olmamamıza rağmen gereken dikkati gösterdik” diyor.
KAYA İTİRAZ ETTİ SÖZ DİNLETEMEDİ
Hizmetli Veysel Karadayı da kurumda 20-25 ve 26 Mart 2020'de yapılan toplantılarda Müdür Vekili Meryem T.'nin “Üç doktor imzalı rapor getirirseniz idari izinli sayılabilirsiniz” dediğini hatırlattı. Sadık Kaya'nın itiraz ettiğini belirten Karadayı, şöyle devam ediyor:
“Sadık bey ‘Benim kronik rahatsızlığım var. Kullandığım ilaçlara ilişkin raporum var. Üç hekimli raporu nasıl getireyim?' diye sinirlendi. Ben de hipertansiyon hastası olduğumu söyledim, ‘İzinli sayılmam gerekir' dedim. Müdüre hanım üç hekimli rapor getirmemi söyledi. Ben de Sadık bey de çalışmaya devam ettik.”
Bu ifadelere rağmen dönemim Eskişehir Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Alper S., kurumdan sorumlu yardımcısı Tayfur B. ve kurum müdürü Meryem T. hakkında soruşturma izni verilmedi.
Fatura bir hemşireye ve sağlık memuruna kesildi.
Suçları şöyle: Hastalık belirtileri gösteren dört bakım çalışanını hastaneye göndermemek ve nöbet defterine kaydetmemek.
Kaya'nın kızı Merve Erdoğan, ölümlerde doğrudan sorumlulukları bulunan idarecilerin kayırılıp iki çalışanın kusurlu bulunmasının hukuka, hakkaniyete ve vicdana aykırı olduğunu belirterek, karara itiraz etti.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de ölümlerin, açıklanan rakamın iki katı olduğunu ve 20'yi geçtiğini iddia ediyor. Sorumluluğun iki çalışana yıkılmasının kabul edilemeyeceğini, aksi halde facianın üzerinin örtüleceğini belirten Çakırözer, “Vicdanları varsa amirler için soruşturma izni verilmesi gerekir” diyor.