'Koronavirüs salgınında aile içi şiddet artacak, bir milyon istenmeyen hamilelik görülecek'
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), koronavirüs salgınında uygulanan karantina önlemleri nedeniyle en az 15 milyon daha aile içi şiddet vakasının yaşanmasının öngörüldüğünü açıkladı.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), koronavirüs salgınında uygulanan karantina önlemleri nedeniyle en az 15 milyon daha aile içi şiddet vakasının yaşanmasının öngörüldüğünü açıkladı.
Örgüt ayrıca dünya genelinde on milyonlarca kadının doğum kontrol haplarına erişiminin sınırlanması yüzünden bir milyon kadar istenmeyen hamilelik görüleceği öngörüsünde bulundu.
BM Nüfus Fonu Başkanı Natalia Kanem; UNPFA, küresel sağlık örgütü Avenir Health, Johns Hopkins Üniversitesi ve Avustralya'daki Victoria Üniversitesi iş birliğiyle yapılan araştırmanın bulgularını "Tam bir facia" diye niteledi.
'44 milyon kadın doğum kontrol haplarına erişemeyecek'
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, dünya genelinde hükümetlerin rapor ettiği aile içi şiddet vakalarında artış yaşandığına dikkat çekti.
BM'nin açıkladığı veriler 193 ülkeyi kapsıyor ve rapor edilmesi beklenmeyen olası vakaları da içeriyor. Uzmanlara göre karantina önlemlerinin devam ettiği üç ay için 15 milyon daha aile içi şiddet vakası yaşanacak.
Örgüte göre, salgın nedeniyle şiddeti önlemeye yönelik programların kesintiye uğraması ve kaynakların başka alanlara yönlendirilmesi yüzünden 2030'a kadar engellenebilecek vakaların sayısı üçte bir oranında azalacak.
Düşük ve orta gelirli 114 ülkede koronavirüs önlemlerinin üç ay devam etmesi halinde 44 milyon kadın da doğum kontrol haplarına erişemeyecek. Bunun bir milyon istenmeyen hamilelikle sonuçlanabileceği belirtiliyor.
Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu, 64 ülkede toplam 5000'den fazla kliniğin salgında kapandığını açıklamıştı.
Hamilelikte ölümler ve çocuk evlilikleri
Doğum kontrol ve güvenli kürtaj alanında çalışmalar yürüten Marie Stopes International adlı uluslararası yardım örgütü de salgında faaliyetlerinin sınırlanması nedeniyle 3 milyon ilave istenmeyen gebelik, 2,7 milyon riskli kürtaj ve 11 bin hamilelikle bağlantılı ölümün gerçekleşebileceği öngörüsünde bulundu.
Salgının kadın sünnetini önleme çabalarına da sekte vurabileceği belirtiliyor. Guardian'a göre araştırmacılar, mevcut programlarla 10 yıl içinde 5,3 milyon kız çocuğunun sünnet edilmesini engelleyebileceklerini umuyorlardı. Şimdi bunun üçte bir oranında azalabileceği söyleniyor.
Bunlara ek olarak salgının etkisiyle önümüzdeki 10 yıl içinde çocuk evliliklerinin sayısının 13 milyon daha artacağı tahmin ediliyor.
Dünya liderleri sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında 2030'a kadar kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti, kadın sünnetlerini ve çocuk evliliklerini ortadan kaldırma ve tüm kadınlar için aile planlamasına erişim sağlama taahhüdünde bulunmuştu.
BM Nüfus Fonu Başkanı Natalia Kanem bulgular için "Felaket. Tam bir facia" dedi ve koronavirüs salgınının elde edilen kazanımları tersine çevirmeye başladığını söyledi.
Kanem'e göre örgüt çalışanları Arap ülkeleriyle Afrika'nın güneyi ve doğusunda çocuk evliliklerinin hızla arttığını, bir Afrika ülkesinde çocuk ölümlerinin bu yıl üç katına çıktığını bildirdi.
Dandelion Vakfı'nın kurucusu Wendo Aszed, salgın nedeniyle Kenya'da Büyük Rift Vadisi'nde seyyar aile planlama hizmetlerini yüzde 40 oranında azaltmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Bölgede birçok kadının sahip olduğu çocuk sayısının sekize kadar çıktığı ve bu insanların günde bir buçuk dolarla geçinmek zorunda oldukları belirtiliyor. (BBC Türkçe)