Koronavirüs yasakları gevşetilirken uluslararası seyahatlerin geleceği ne olacak?

Abone ol

Koronavirüs ile birlikte seyahat kısıtlamalarının getirilmesi turizme darbe vurmaya devam ediyor. Ülkeler kısıtlamaları azaltmak adına yeni çözümler aramaya başladı. Uzmanlar, sınırları kapatmanın mutlak bir çözüm olmadığı görüşünde.

Koronavirüs salgını tüm dünyada günlük hayatı felce uğrattı. Hızlı ulaşım araçları sayesinde küresel bir köy haline gelen dünya kendi içine kapandı.

Bir Pew araştırmasına göre nisan ayında 7 milyardan fazla insan yani dünya nüfusunun yüzde 90'ından fazlası Covid-19 salgını nedeniyle seyahat kısıtlaması yürürlüğe sokulan ülkelerde yaşıyordu.

Mayıs ayıyla birlikte bir çok ülkede yerel önlemler gevşetilmeye başlansa bile uluslararası seyahatlerle ilgili kısıtlamalar bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Hükümetler salgının ikinci dalgasına hazırlanırken sınırların tekrar açılmasına henüz sıcak bakmıyor.

Bu durumdan kuşkusuz en fazla etkilenen havacılık endüstrisi olurken sektör yetkilileri yolcu talebinin 2019 seviyelerine dönmesinin bir kaç yıl alacağını belirtiyor.

Salgını kontrol altına almayı başaran ülkelerse vatandaşlarına güvenli seyahat imkanı sunmanın yollarını arıyor. Bunun ilk örneğini karşılıklı yasakları kaldırmayı tartışan Avustralya ve Yeni Zelanda gösterdi.

Euronews'in haberine göre, öte yandan coğrafi olarak birbirlerine yakın olmasa da virüsten göreceli olarak daha az etkilenen 9 ülke güvenli seyahat koridorları oluşturmanın yollarını arıyor.

Geçtiğimiz hafta telekonferans youyla görüşen Avusturya, Yunanistan, İsrail, Norveç, Danimarka, Çekya, Singapur, Avustralya ve Yeni Zelanda liderleri güvenli turizm bölgeleri oluşturarak yasakları gevşetme konusunda görüş birliğine vardı.

Ekonomileri büyük oranda turizme dayalı olan İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan temmuz ayından itibaren turistlere kapıları açmayı tartışmaya başladı.

Avrupa Komisyonu'nun da salgında benzer risk profili taşıyan ülkelerin sınıflandırılarak sınırları açmak için 3 aşamalı bir plan teklifinde bulunması bekleniyor.

Elbette bu planların tamamı ihtiyatı elden bırakmayarak vakaların artması halinde sınırların tekrar kapatılması seçeneğini içeriyor.

2 HAFTALIK KARANTİNA SÜRESİ TURİZME DARBE VURUYOR

Bu güvenli koridorlar dışında halihazırda bir çok ülke yurt dışından gelen yolcular için 2 haftalık karantina uyguluyor. Hem gidişte hem dönüşte bu karantina uygulandığı düşünüldüğünde 1 aylık süre pratikte iş ve turizm için seyahati pratikte imkansız hale getiriyor.

Kamu sağlığı için gerekli olsa da bu kısmi ya da toptan kısıtlamaların ekonomik maliyeti özellikle turizme dayalı ülkelere oldukça yüksek.

Hawai, İzlanda ya da Yeni Zelanda gibi ada ülkelerinde ise yurt dışı bağlantısı olmadan yaşamak için ise tüm ekonomiyi baştan yapılandırmak gerekiyor.

Öte yandan bazı uzmanlar bulaşıcılık oranı oldukça yüksek olan Covid-19'u engellemek için sınırları kapatmanın mutlak bir çözüm olamayacağını savunuyor.

Salgınının hızını yavaşlatmasına rağmen virüsün ithalat ve ihracat için sınırları geçmek zorunda olan kişiler ya da kontrollerin daha gevşek olduğu kara sınırlarındaki kaçak geçişlerle bir şekilde yayılmaya devam edeceğinin belirtiyor.

SEYAHAT ÖNCESİ TEST ZORUNLU HALE GELEBİLİR

Bir algı geliştirilmeden önce yasakları kaldırmanın bir yolunun da seyahatten kısa süre önce test yapılmasının zorunlu hale getirilmesi. Aşı şartı daha önce de sarı humma gibi hastalıklarda uygulanan bir yöntem.

Akropol manzarasını engelleyen 5 yıldızlı otelin en üst iki katı yıkılacak Dünya CIA'den 'Çin, DSÖ'ye baskı yaptı' iddiası: 'O telefon görüşmesi gerçekleşmedi' Dünya Yeni Zelanda'da yeni koronavirüs vakası görülmedi Dünya Koronavirüs paketi Bulgaristan'da hükümet krizi çıkardı Dünya