Koronavirüsü yenen başhekimden önemli uyarı: Mutfağınızdan eksik etmeyin
Başhekim ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci, koronavirüse yakalanmamak veya tedavi sürecinin başarılı geçmesi için C ve D vitamini ile zerdeçal tüketiminin çok önemli olduğunu söyledi.
Koronavirüsü yenen Başhekim ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hakan Terekeci ile Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Özuğuz, yaşadıkları süreci anlattı. Koronavirüs tanısı alan hastalarla temasta bulunan iki hekim de ilk başlarda hastalığa dair hiçbir belirti yaşamadıklarını ve çekilen tomografi sonucu hasta olduklarını öğrendiklerini belirtti.
Medicana Kadıköy Hastanesi Başhekimi ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hakan Terekeci ile aynı hastanede görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Özuğuz, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalandı. Koronavirüs tanısı alan hastası bulunan iki hekim de yaşadıkları zorlu süreci anlattı.
"ATEŞ, ÖKSÜRÜK VE HALSİZLİĞİM YOKTU"
18 gün hastanede yattığını belirten Doç. Dr. Hakan Terekeci, hastalığa yakalandığını ilk duyduğunda kendisine konduramadığını belirtti. Bir hastasını koronavirüs nedeniyle kaybedince tedbir amaçlı test yaptırdığını anlatan Doç. Dr. Hakan Terekeci, "Virüsün ilk dönemleri olduğundan testler o kadar hızlı çıkmıyordu. Ben de tedaviye hızlı başlamak açısından tomografi çektirdim. Göğüs Hastalıkları doktorumuz ve benim koronavirüs tanım tomografi sonrası konuldu. Hastalığa dair hiçbir belirtim yoktu, tanıyı tomografi sonucu akciğer bulgularıyla aldım. O zamana kadar herhangi bir ateş, öksürük, halsizlik ve kas ağrım olmadı. Muhtemelen hastalığın kuluçka döneminde semptomlar açığa çıkmadan hastalığı yakaladık. Bu belki de tedavimizin başarılı olmasında ve hayatta olmamızda önemli bir rol oynadı” dedi.
“SOSYAL İZOLASYON SAYESİNDE EŞİM VE OĞLUMA VİRÜS BULAŞMADI”
Hasta ile olan ilk temastan sonra eşi ve oğluyla yaşadığı evde gerekli önlemleri aldığını belirten Doç. Dr. Hakan Terekeci, sosyal izolasyonun önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“Odamı ayırdım ve maske kullanmaya başladım, üçüncü gün ise hastaneye yattım. İzolasyona dikkat ettiğimden eşime ve oğluma yaptığımız testler negatif çıktı. Tomografi çekilene kadar hastalığa dair yaşadığım tek belirti sırt ağrısıydı. Bunu ortopedik olarak yanlış oturmama yorumladım. Tam sırt ağrımın olduğu yerde virüse rastlandı. Sadece ateş, halsizlik, öksürük belirtilerini beklemeyin. Ayaklarda morarma ve kızarmanın bile bir belirti olabildiğini duydum. Belirtiler kişiden kişiye değişse de hayat kurtarıcı olan sizin bağışıklığınız. Almış olduğum tedavi sonucunda 3. ve 4. testlerim negatif çıkınca şu an bulaştırıcılık özelliğim kalmadı. Ben de yakında görevime başlayacağım. Hastalığı yaşamış bir hekim olarak hastalarıma faydalı olacağımı düşünüyorum. Tedavimde sıtma tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin adı verilen ilaç kullanıldı. Japon grip ilacı dediğimiz şu an ülkemizde kullanılan erken başlandığında hayat kurtarıcı olan bir ilacımız var. Bir de gribal enfeksiyonlarda kullandığımız daha önceden de bildiğimiz bir ilaç var. Ancak yeni çalışmalar sürekli devam ediyor."
“VİRÜS 5 GÜNDE HIZLA İLERLEDİ”
Takip ettiğim 3 koronavirüs hastası olduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Özuğuz ise hastalığın üşüme ve titreme belirtileriyle kendisini gösterdiğini anlattı. Yapılan kan testlerinden sonuç alamadığını ve hastalık teşhisinin tomografi sonucu konduğunu belirten Dr. Cem Özuğuz, “Hastaları kontrol için 22 Mart Pazar günü hastaneye geldim. O sırada vücudumda bir üşüme ve titreme belirdi. Ateşim normal sınırlarda olmasına rağmen üşüyordum. Acil serviste bir kan tetkiki yapıldı. Kan tetkiki normal çıktı. Acil doktorumuzun muayenesinde de herhangi bir şey çıkmadı. Yarım saat içinde şikayetlerim daha da artınca bir tomografi çektirdim. Tomografide belirgin bir şikayetim olmamasına rağmen akciğer enfeksiyonu belirtisi vardı. 3-4 gün yatar çıkarım diye düşündüğüm süreç yaklaşık 20 gün sürdü. Bunun 5-6 günü ciddi yüksek ateşle devam etti. Ağır ateş, solunum sıkıntısı yaşadım. Hastalığın 5’inci gününde bir tomografi çektirdim ve çok ilerlediğini gördüm” ifadelerini kullandı.
“20 GÜNDE 12 KİLO VERDİM LÜTFEN EVDE KALIN”
Vatandaşların evde kalmasının önemine dikkat çeken Dr. Cem Özuğuz, şu uyarılarda bulundu:
“Bu duruma düşmemek için hala fırsatları var. Empati kurmanız gerekiyor. Sağlıkçılar olarak biz bu riskle çalıştık çalışmaya da devam edeceğiz. Bu riski taşıyan sivil vatandaşlar da var. Dışarıda sağlıklı gözüken bir sürü insan var. Sağlıklı gözüken insanlar taşıyıcı da olabilir, hastalığı hafif şiddetli de olabilir. Bunlar nefeslerinin yetiştiği, ellerinin değdiği herkesi hasta edebilirler. Hastalık böyle yayılıyor. Otorite şu an evlerinizde kalın diyor. Bunu yapmadığınız müddetçe hastalarla empati kurmuyorsunuz demektir. Empati yapmadığınız müddetçe eğer bu hastalığa yakalanırsanız yüzde yüz sizin hastalığınız oluyor. Tomografiyi gördüğümde şaşkına döndüm. 20 günde 12 kilo kaybettim. Bu süreç çok sıkıntılı, bunlar korkunç duygular. Bunları yaşamamak sizin elinizde.”
TEDAVİDE YÜKSEK DOZDA C VİTAMİNİ
İlk andan itibaren Sağlık Bakanlığı'nın tedavi önerilerini uygulamaya başladıklarını dile getiren Terekeci, yüksek doz C vitamini tüketimi önerisi kapsamında her gün yüksek dozda C vitamini aldıklarını anlattı.
Tedavi sürecinde bir günlerinin diğer günü tutmadığını kaydeden Terekeci, "Bir gün sırt bir gün baş ağrısı oluyor. Ancak her zaman olan şey; stres, edişe ve kaygı." diye konuştu.
Terekeci, tedavide Sağlık Bakanlığı'nın rutinde önerdiği tedavi protokolü kapsamında antigribal ilaç, sıtma tedavisinde kullanılan ilaç, Japon grip ilacı diye bilinen ve corona virüs tedavisinde kullanılmak üzere Türkiye'ye getirilen ilaçtan aldıklarını bildirdi.
Bitkilerle tedavi (fototerapi) uzmanı olduğu için inandığı bazı ürünleri de kullandığını aktaran Terekeci, kekikten elde edilen, içerisinde sineol ve karvakrol bulunan bir ürünü kullandığını, bu ürünün ana tedaviye yardımcı olduğunu söyledi.
YEMEKLERE MUTLAKA ZERDEÇAL KATILMASI ÖNERİSİ
Terekeci, corona virüs testi pozitif çıkanlara tedavi esnasında kullanmaları için bazı önerilerde bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
"Özellikle sineol ve karvakrol dediğim kekik esanslı standardize olan ürünler kullanılabilir. Etkin maddesi kurkumin olan zerdeçal kullanılabilir. Özellikle akciğer tutunumunun tedavisinde ve bağışıklık sisteminin dengelenmesinde kullanılabilir. Bir de deve dikeni tohumunun özü var. Onu da özellikle akciğer ve karaciğerdeki zatürre lezyonlarının iyileşmesi tedavisinde kullanılabilir. Zerdeçalı günlük bir tatlı kaşığı yemeklerde kullanabilir. O şekilde acı olduğu düşünülüyorsa eczanelerden zerdeçal ürünü alınabilir."
"MUTLAKA C VE D VİTAMİNİ TÜKETİN"
Doç. Dr. Terekeci, hastalık öncesi için C ve D vitamini tüketiminin önemli olduğunu belirterek, güçlü bağışıklık sistemiyle hastalıktan korunulabileceğini veya tedavi sürecinin daha rahat geçebileceğini söyledi.
Çinko alımının da tedavi süreci için faydalı olduğunu dile getiren Terekeci, bal ve türevlerinin, apiterapi ürünlerinin tüketiminin önemli olduğunu kaydetti.
Terekeci, günlük taze sebze ve meyveden C vitamini alınabileceğini, kısıtlamalar nedeniyle taze sebze ve meyveye ulaşamayanların C vitamini tabletleri tüketebileceğini bildirdi.
Bağışıklık sisteminin önemine değinen Terekeci, "Bağışıklık sistemi zayıfsa bu hastalık sizi yenebiliyor. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için çok fazla kontrolsüz ürün kullanıldığında da sıkıntı yaşanabilir, ölümcül bir tabloyla karşılaşılabilir. Çok stres yapıp birçok ürünü bir arada kullanmaya çalışmayalım. Bahsettiğim ürünlerin kullanımı yeterli olacaktır." ifadelerini kullandı.