Kur'an kursu hocasından cinsel istismar davası: Korkunç ifadeler!

Elazığ’da cami imamı olarak görev yapan H.K.’nın (51), 16 yaşındaki Y.S.’ye 6 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu, annesi N.S.’ye ise tecavüz ettiği iddia edilmişti. İddiaların ardından emekli edilen H.K.’nın duruşması, salı günü Elazığ 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

23 yaşındaki S.K. ve 25 yaşındaki M.A. da, H.K. tarafından cinsel istismara maruz bırakıldıkları yönünde iddiada bulundu. Mahkeme, sanık hakkındaki adli kontrol kararının devamına karar verdi. Karara tepki gösteren M.A., H.K.’nın AKP tarafından korunduğunu, AKP’li başkanla görüşmeye gitmelerinin ardından önce annesinin, sonra ise kendisinin aldığı sosyal yardımların kesildiğini öne sürdü.

Elazığ’da cami imamı olarak görev yapan 51 yaşındaki H.K.’nın, anne N.S’ye “çocuğunu öldürürüm” diyerek tecavüz ettiği, sonrasında ise 16 yaşındaki kızı Y.S’yi 6 yıl boyunca cinsel istismara maruz bıraktığı iddia edilmişti. Söz konusu iddiaların ardından cinsel istismar sanığı H.K. emekli edilmiş ve hakkında soruşturma başlatılmıştı.

“KAÇMA ŞÜPHESİ YOK”

KRT'den Ardıl Batmaz'ın haberine göre; ‘Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlamasıyla yargılanan H.K.’nın ilk duruşması, salı günü Elazığ 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, sanık hakkında adli kontrol kararının devamına karar verdi.

Bir sonraki duruşmanın tarihi ise 5 Ekim olarak belirlendi. Oybirliğiyle alınan mahkeme kararında, “Tutuklama talebinin sanığın duruşmaları takip etmesi ve kaçma şüphesini doğuran herhangi bir husus olmaması nedeniyle reddine” ifadeleri yer aldı.

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına tanık sıfatıyla ifade veren 25 yaşındaki M.A. ve mahkemede müşteki sıfatıyla ifade veren 23 yaşındaki S.K. da, eski cami hocası H.K. tarafından cinsel istismara maruz bırakıldıklarını öne sürdü.

“ANNEME ANLATTIM HİÇBİR ŞEY YAPMADI”

S.K.’nın ifadesinden;

“2009-2010 yıllarında kardeşimle birlikte Kur'an kursuna gitmeye başladım. Bir hafta sonra H.K. isimli şahıs sürekli benim derslerimi sona bırakıp çocukları kurstan gönderdikten sonra camide bulunan odaya ders çalıştıracağım diyerek götürüyordu. Odadayken vücuduma elbiselerimin üzerinden dokunuyor, tacizleri oluyordu… Çoğu kişi ifade vermeye çekinmektedir.

Ben bu olayları anneme anlattım, annem hiçbir şey yapmadı. Olayları yaklaşık 5 sene sonra idrak edebildim. Haberlerde soruşturma açıldığını duyduğum zaman aynı psikolojiye tekrar girdim ve gizli tanık olmak istedim. Gizli tanık olamayacağım söylendi. Annemin duymasından korktuğum için soruşturma dosyasına mağdur olarak dâhil olamadım. Daha sonra aracına not bırakmam üzerine olaylar ortaya çıktı. Beni taciz eden H.K. isimli şahıstan şikâyetçiyim.”

“ERKEK ÇOCUKLAR BİLE KUR'AN KURSUNA GİTMEYİ BIRAKTI”

M.A.’nın ifadesinden;

“6-7 yaşlarından beri mahallemizin camisi olan Evliyalar Cami’sinde Kur'an kursuna 1-2 sene kadar gittim. 2003-2004 yıllarıydı. Cami hocası H.K. bize ders verirken elleriyle mahrem yerlerimizi taciz ediyordu. Çocuk olduğum için pek bir şeyin farkında olmuyordum.

Sonradan bir yakınıma bu şekilde cinsel istismarda bulundu. Bu olay üzerine biz Kur'an kursuna gitmeyi bıraktık. Mahallenin erkek çocukları bile gitmeyi bıraktı. H.K.’nın, çocukluk yıllarımda bana karşı işlediği cinsel tacizleri ve akrabama yapılanları asla unutamıyorum.”

"AK PARTİ KORUYOR" İDDİASI

İfadesinde eski cami hocası H.K. tarafından cinsel istismara uğradığını iddia eden M.A. ile konuştuğumuzda, sanık hocanın AKP tarafından korunduğunu iddia ederek, "AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım’ın yanına gitmiştik. Şerafettin beye ‘Neden koruyorsunuz?’ diye sorduk. ‘Onu koruyan onun gibidir’ dedi. Bir yeri aradı ve telefonu hoparlöre verdi. Konuştuğu kişiye olayı anlattı ve ‘doğru mu?’ diye sordu. Karşı taraftan ise, ‘Evet. Böyle bir haber gazeteye çıktı ama unutuldu’ diye yanıt geldi. Annem, ‘Mahkeme olmamış, karar çıkmamış, nasıl unutuluyor bu olay, nasıl unutturuyorsunuz?’ diye sordu. Şerafettin Bey ise konuştuğu kişiye, ‘Senin sesin tam gelmiyor. Ben seni sonra arayacağım’ diyerek telefonu kapattı. Bu imam, AK Parti tarafından korunuyor. Emekli bile edildi. Biz normalde koyu AK Partiliydik. Annem, kadın kollarını evde misafir ederdi. Milleti toplar, AK Parti için çalışırdık. Ama bu yapılan hiç olmadı” diye konuştu.

“AK PARTİLİ BAŞKANLA GÖRÜŞTÜKTEN SONRA SOSYAL YARDIMIMIZ KESİLDİ”

M.A., AKP Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım ile görüştüklerinden sonra, önce annesinin aldığı sosyal yardım ödemesinin, ardından ise kendisinin aldığı sosyal yardım ödemesinin kesildiği iddiasında da bulundu.

TANIK N.K.’NIN İFADESİNDEN: ÇOCUKLARI KUR'AN OKUTURKEN KUCAĞINA OTURTURDU

Tanık sıfatıyla ifade veren N.K.’nın ifadesinde ise; “H.K., bütün çocukları Kur’an okuturken ya kucağına oturtur, ya da elini omzuna atardı. Çocuklara uslu durdukları zaman camiyi gezdireceğini söyler, genelde birkaç çocukla ilgilenirdi. Bana Kur’an’ı hızlı hızlı okutturup eve gönderirdi. Ablamı beklediğim esnada, ‘Sen eve git, ablanı birazdan göndereceğim’ derdi. H.K.’nın eşi, babaannemin yanına gelerek ‘Size karşı çok mahcubum. Yüzüne bakacak durumda değilim’ şeklinde söylemleri olmuştu. Ancak ne için söylediğini bilmiyorum” ifadeleri yer aldı.

TANIK B.B.’NİN İFADESİNDEN: ÇOCUKLARI KUCAĞINA OTURTTUĞUNU, BACAKLARINA DOKUNDUĞUNU GÖRDÜM

Bir başka tanık B.B. ise verdiği ifadede, “Mağdur S.K. benim çocukluk arkadaşım olur. Onunla birlikte 2 hafta kadar Kur’an kursuna gittim. Yaşım 7-8 civarıydı. Bu esnada H.K., bizim dersimizi okuturken yanımıza oturuyor, elini omzumuza attığı oluyordu. Bazı çocukları da kucağında okutuyordu veya bacaklarına dokunduğunu gördüm. Ancak S.K.’yı başka odaya götürdüğünü görmedim. Ben o dönemde anneme hocanın bu şekilde çocukları okuttuğunu söyleyince beni bir daha göndermedi” dedi.

MAĞDUR Y.S.’NİN AVUKATI: KARAR, AİLENİN ADALETE OLAN İNANCINI SARSMIŞTIR

Söz konusu karara ilişkin açıklama yapan mağdur Y.S.’nin avukatı Ali Aslan Emre, “Kuvvetli suç şüphesinin dosyada mevcut olması nedeniyle tutuklanma talep ettik ancak reddedildi. Bu suçtan sadece mağdurlar ve aileleri değil, tüm toplum etkilenmiştir. Toplumsal dokuyu bozan bu fiilin cezasız kalması hukuken kabul edilemez. Yarın başka kadınların daha mağdur olmaması için sanığın tutuklanması elzemdir. Yaptıklarının yanına kar kalması, ailenin adalete olan inancını sarsmıştır” dedi.

DURUŞMASI SONRASI MAĞDUR AİLESİNE SALDIRI GİRİŞİMİ

Cinsel istismar sanığı H.K.’nın yakınları, duruşma sonrası mağdur ailesine yönelik adliyede saldırı girişiminde bulundu. Sanık H.K.’nın bekçi olan oğlunun belinde silahla adliyeye girdiği, mağdur ailesini tehdit ettiği iddia edildi. Saldırı girişimi, emniyet güçleri tarafından engellendi.

Avukat Ali Aslan Emre, söz konusu saldırı girişimine ilişkin yaptığı açıklamada ise, “Ailenin can güvenliği bulunmamaktadır. Sanık ve yakınların duruşma çıkışında aileyi tehdit ettiler. Bu denli önem arz eden bir duruşmaya yetkililerin kayıtsız kalması bizi üzmektedir. Yarın bir başkasının çocuğuna daha aynı şeyin yapılma olasılığı oldukça yüksektir” ifadelerini kullandı.

CHP: TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

CHP Elazığ Kadın Kolları Başkanı Ayten Çekil, söz konusu mahkeme kararı sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bizlerin de katıldığı duruşmada tanıklar dinlendi. Sanık imam H.K.’nın, mağdur Y.S.’nin annesine de cinsel istismarda bulunup tehdit ettiği ortaya çıkmıştı. H.K.’nın, duruşmaya katılan diğer tanıklara da 7-8 yaşlarından itibaren yıllarca tacizde bulunduğu, tanıkların beyanıyla ortaya çıktı. Sanığın, Kur’an kursuna gelen onlarca çocuğa da tacizde bulunduğu belirlendi. Dava, sanığın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasıyla ertelendi. Davanın takipçisi olmaya ve mağdur kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Bizler; Şiddete maruz kalan kadınlarımızı yalnız bırakmayacağız.

Çünkü biz kadınlar; Yan yana geldikçe, dayanışma içerisinde oldukça, bu şiddet sarmalı içinde kördüğüm olan bağları birer birer çözeceğiz. Kimse, biz kadınların örgütlü mücadelesini hafife almasın. Mücadelemiz, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği 1 Temmuz’a kadarki sıkışık zaman dilimi ile sınırlı değildir. Sözümüz açık, kararımız net. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyecek, 81 ilde kadın dayanışmamıza devam edeceğiz.”