Küresel Aşı İttifakı'ndan endişelendiren uyarı: 'Bulunacağının garantisi yok'

Küresel sağlık için kamu-özel ortaklığındaki Gavi Aşı İttifakı, yeni tip koornavirüs (Kovid-19) için aşı bulunmasının garanti olmadığını belirtti.

En yoksul 73 ülkede aşıya erişimi artırmayı amaçlayan, BM'ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) üyeleri arasında bulunan Gavi Aşı İttifakı, koronavirüs aşısı geliştirmeye yönelik uluslararası rekabeti olumlu olarak değerlendirdi.

Sputnik'in akrardığına göre; BM'nin merkezinin bulunduğu Cenevre'de basın toplantısı düzenleyen Gavi Aşı İttifakı CEO'su Seth Berkley, rekabet ne kadar çok olursa bilimsel mücadelenin o kadar başarılı olacağı görüşünü dile getirdi.

"Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalardan biri, aşı yapıp yapamayacağımızı bilmememiz" diyen Seth Berkley, "Bilim hakkında bildiklerime dayanarak oldukça iyimserim, ama bu konsepte dair henüz kanıtımız yok" diye ekledi.

Bir aşı geliştirmenin normalde 10-15 yıl aldığını belirten Gavi CEO'su, diğer yandan gerçekten şanslı olunursa Kovid-19'e karşı ilk aşıların 12-18 ay içinde elde edilebileceğini söyledi.

Berkley, aşı geliştirme rekabetini 'muhteşem' diye niteleyerek üzerinde çalışılan onlarca aşının en nihayetinde özdeş çıkmalarındansa farklı şekilde etki eden çeşitli aşıların bulunmasının daha iyi olacağını anlattı. Halihazırda geliştirme sürecinin çeşitli aşamalarında 100'den fazla, muhtemelen 150 farklı aşı olduğu bilgisini paylaştı.

Son yıllarda ABD'nin başını çektiği gelişmiş ülkelerde bazı kesimlerin hiçbir bilimsel temele dayanmaksızın yürüttüğü 'aşı karşıtı kampanyalar' kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların yeniden salgın düzeyinde yayılmasına neden olurken, Gavi CEO'su aşılar çok başarılı olduğu için bazı hastalıkların dünya yüzünden kalktığını ve bu yüzden vehametlerinin insanlar tarafından unutulduğunu hatırlattı.

Aşı karşıtı kampanyaların siyasileştirilmesinden ve koronavirüs pandemisinde sosyal medyada komplo teorileri ile söylentilerin köpürtülmesinden rahatsızlık duyduğunu belirten Berkley, diğer yandan bu pandeminin aşıya güveni tazeleyebileceğine dikkat çekti.

Nihayetinde koronavirüs aşısı geliştirilirse küresel olarak uygulanacağı, böylece birilerinin 'kobay gibi kullanıldığı' tartışmalarına mahal kalmayacağı, siyasi liderlerin aşı olmalarının da şüphecileri rahatlatacağı görüşünü dile getirdi.

Aşı olması gereken ilk grubun sağlık çalışanları olduğunu, onları risk gruplarındakilerin takip etmesi gerektiğini vurgularken yaşlıların en yüksek riskli grubu oluşturduklarını, ama bağışıklık sistemleri gençler kadar karşılık vermediğinden yaşlıların aşı olmasının her zaman daha zor bir süreç olduğunu belirtti.