Kuryeler "iş yapmayı" bıraktı: Enflasyon yüzde 80'e dayanırken saatlik 1 lira zam isyan etti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan veriler ile ilgili tartışmalar sürüyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre yıllık tüketici enflasyonu yüzde 78,62'ye yükseldi. Bu rakama göre aylık artış yüzde 4,95 oldu. Üretici fiyat endeksi ise aylık yüzde 6,77, yıllık yüzde 138,31 arttı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan enflasyon ise yüzde 175,55 oldu. Ancak çalışanların ücret ve maaş artışları enflasyonun gerisinde kaldı.

Ankara’da Çayyolu semtinde bulunan Getir'de çalışan kuryeler zam oranlarının artırılması başta olmak üzere birçok talep için "iş yapmayı" bıraktı.

Anka'nın aktardığına göre; çalışanlardan Sefa Kuru, “Cumhurbaşkanı açıkladıktan yaklaşık 24 gün sonra bir zam açıklaması yapıldı, zam açıklaması bizi kesinlikle tatmin etmedi. Aylık 350 saat çalışıyorsak eğer 350 lira gibi bir zam artışı yapıldı. Yani 1 TL oldu saatlik ücretimize zam. Ben ve arkadaşlarım bunu kabul etmedik, bir eylem başlattık” dedi.

Ankara’da Çayyolu semtinde bulunan Getir'de çalışan kuryeler zam oranlarının artırılması başta olmak üzere birçok talep için "iş yapmayı" bıraktı.

Çalışanlardan Sefa Kuru, “Cumhurbaşkanı açıkladıktan yaklaşık 24 gün sonra bir zam açıklaması yapıldı, zam açıklaması bizi kesinlikle tatmin etmedi. Aylık 350 saat çalışıyorsak eğer 350 lira gibi bir zam artışı yapıldı. Yani 1 TL oldu saatlik ücretimize zam. Ben ve arkadaşlarım bunu kabul etmedik, bir eylem başlattık” dedi.

Ankara’nın Çayyolu semtinde bulundan Getir deposunda çalışan yaklaşık 10 motokurye zam oranlarının artırılması başta olmak üzere çalışma koşullarının iyileştirilmesi için dün iş bırakma eylemine başladılar. Çalışanlarından Sefa Kuru eylemlerine ilişkin şunları söyledi:

“1 TL OLDU SAATLİK ÜCRETİMİZE ZAM”

“Getir Çayyolu deposu elemanıyım. Biz zam bekliyorduk. Cumhurbaşkanı açıkladıktan yaklaşık 24 gün sonra bir zam açıklaması yapıldı, zam açıklaması bizi kesinlikle tatmin etmedi. Aylık 350 saat çalışıyorsak eğer 350 lira gibi bir zam artışı yapıldı. Yani 1 TL oldu saatlik ücretimize zam. Ben ve arkadaşlarım bunu kabul etmedik, bir eylem başlattık ve bu eylem direkt olarak Getir’e karşı yapılmış bir eylemdi. Eminiz ki bizim gibi hakkını alamayan birçok kurye var, hepsinin sesi olmaya çalışıyoruz. Biz bu zammı kabul etmiyoruz, bu sebeple kontak kapattık. Hakkımızı alamadığımız her gün bu eylem devam edecek. Taleplerimizi ilettik, karşılanmasını bekliyoruz. Bu meslek gerçekten sıkıntılı bir meslek. Hayatımızı riske ederek para kazanıyoruz.

“BİZ İŞİ BIRAKMADIK, İŞ YAPMAYI BIRAKTIK”

Dışarıdan bakıldığı zaman belki çok para kazanıyor gibi görünüyor olabiliriz. Kağıt üzerinde 50 bin lira da kazanıyor olsak ay sonunda cebimizde asgari ücretin bin lira, iki bin lira fazlası varsa canımızı riske etmenin hiçbir mantığı olduğunu düşünmüyoruz. Dışarıdan bakıldığı gibi değil. İşten çıkarılacak mıyız bilmiyoruz, ekipmanlarımızı istediler bizden teslim etmedik çünkü biz iş bırakmadık, iş yapmayı bıraktık. Diğer depolara, arkadaşlara sesleniyorum bize destek olun, bizi yalnız bırakmayın. Unutmayın ki beraber güçlüyüz. 10-11 arkadaş bunu başlattık.”

“Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı” avukatlarından Eren Değirmenci, kuryelerinin taleplerinin haklı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“MOLA SÜRELERİNİN KISA OLMASI, İŞÇİLERİNİN BİRBİRLERİYLE YARIŞTIRILMASI, AZ ZAMANDA ÇOK PAKET ATMA BASKISI”

“Dün Getir firmasının Ankara Çayyolu deposunda işçilerin iş durdukları haberinin yayılmasının ardından hemen işçilerle temasa geçtik. Burada kuryelerin esas talebi zam oranları. Getir firmasının işçilere taahhüdü her yılın Ocak ve Temmuz aylarında işçilerin hem saat hem de paket başı ücretlerine zam yapmaktı. Ancak bu yılın Temmuz ayında açıklanan miktar sadece saatlik ücretlerde 1 lira oldu. Esas talep bu olmasına rağmen bundan başka mola sürelerinin kısa olması, işçilerinin birbirleriyle yarıştırılması, az zamanda çok paket atma baskısı diğer sorunlardan. Bu sorunların esas kaynağı ise esnaf kuryelik modeli. Bu modelde işveren işçilerini işçi olarak değil de iş ortağı olarak tanımlıyor, böylece kanunun ona yüklediği kıdem tazminatı, fazla mesai ödemesi, yıllık izin gibi yükümlülüklerden kurtuluyor. Öte yandan da işveren olmanın tüm haklarından faydalanıyor.

İşçiye iş ortağı deyince kanunun ona yüklediği yükümlülüklerden kurtulamaz işveren. Ankara’nın içinde ve dışında tüm firmalardan motokurye arkadaşlara sesleniyoruz; bizim birlikteliğimiz patronlardan da imzaladığımız sözleşmelerden de güçlüdür, yeter ki bir araya gelelim.” (ANKA)