'Madem oranı istediğin gibi ayarlıyorsun; şu işsizliği...'

Murat Muratoğlu'nun bugünkü yazısı şöyle:

80 milyonluk ülkede 29 milyon çalışıyor!

Temmuz ayı işsizlik oranına göre işsiz sayısı 88 bin kişi arttı. İşsizlik yüzde 10.8'e çıktı. Bu kadar makyajı kime yapsan güzellik yarışmasında kafaya yarışırdı

Size şöyle anlatayım… Nüfusu 80 milyon olan Türkiye'de çalışabilir nüfus 60 milyon 700 bin… İşgücü 32 milyon 800 bin… Çalışan 29 milyon 265 bin… Neredeyse 80 milyon kişiden 51 milyon çalışmıyor, kendisine bakılmayı bekliyor! İşsiz sayısı sadece yüzde 10.8'de kalıyor!

★★★

Resmi açıklama 3 milyon 531 bin kişinin işsiz olduğunu söylerken siz buna iş aramaktan sıkılmış, resmi olarak başvurmamış işsizleri de ekleyin. Ne etti? 6 milyon 310 bin… Lakin işsizlik yüzde 18.2 olarak açıklanamadı.
Peki, makyaj nasıl yapıldı? İşsizliği düşük tutmak için kadrosuz ve geçici işçiliğin süresi uzatıldı. İşsizlerin geçici gelir desteği sağlamak için gerçekleştirilen Toplum Yararına Programlardan yararlanma süresi uzatıldı.

★★★

Tabloyu biraz daha netleştirelim. Sağlık Bakanlığı, İŞKUR vasıtasıyla Ankara'da görevlendirilecek 40 kişilik temizlik işçiliği ilanına çıktı.

Başvuran sayısı 55 bin 538 kişi olarak açıklandı. Bunların 3 bin 42'si üniversite mezunu, 4 bin 184 de yüksekokul mezunu olarak kuraya katılmaya hak kazandı.

★★★

Hani Türkiye'nin koalisyon hükümetlerinin ülkeyi felaket yönettiği yıllar vardı ya, işte o yıllardan biri olan 2000 yılında işsizlik yüzde 6.5'daydı. İstikrar işsizliği katladı.

Kriz ne zaman başladı? Ağustos ayında… O tarihten beri her gün büyük bir şirket iflas öncesi konkordato ilan ediyor. Küçükler kimsenin haberi bile olmadan batıyor. Çalışanları işsiz kalıyor.

★★★

Zira sermayesi eriyen firmalar ya maliyet kısacak ya da batacak. Maliyetini nasıl kısacak? Son çıkan elektrikleri mi kapatacak? Yoksa çay ikramını mı azaltacak? Hayır, çalışanı işten atacak.

Özel sektörde yatırım falan kalmadı. Yatırım yoksa ne yapacaksın fazla elemanı? Haliyle firmalar gider kısmak adına işçi çıkardı.

★★★

Şirketler ne zaman eleman alır? Ülkenin istikrara kavuşacağına inanıp büyüme beklentisine güvenirse alır. Bu sayede daha çok iş yapacaktır. Daha çok kazanacaktır. Var mı öyle bir görüntü? Yok!

Bir de nur topu gibi 4 milyon Suriyeliyi besliyoruz. Bu insanlar hayatlarını nasıl idame ettirecekler? Çalışacaklar. Daha azına, daha fazla ve kayıtsızca… Çıkar Türk'ü, al Suriyeliyi… Ne SGK ödersin, ne vergi…

★★★

Sahi işsizler sefaletten kırılırken toplanan paralar ile ne yapılır? Söyleyeyim, bu yoklukta cayır cayır harcanır. Bunun 11 milyar lirası kamu bankalarına sermaye olarak tanımlanır.

Madem oranı istediğin gibi ayarlıyorsun şu işsizliği yüzde 5 seviyelerine indir değil mi ama! Yakışıyor mu bize? Bunun da inanı yok, onun da olmayacak. Lakin şekil olarak güzel duracak!

Yazıyı Sözcü'de okumak için TIKLAYIN