Madencinin canını düşünen yok
Salgında vaka sayılarının kontrol edilemez şekilde artması ve iktidara gelen tepkiler üzerine alınan yeni önlemler, madencilere can güvenliği sağlamıyor.
Salgında vaka sayılarının kontrol edilemez şekilde artması ve iktidara gelen tepkiler üzerine alınan yeni önlemler, madencilere can güvenliği sağlamıyor.
Zonguldak’ta Türkiye Taş Kömürü (TTK) madenlerinde çalışan işçiler, salgına karşı gerekli önlemlerin alınmasını, çalışma şartlarının iyileştirilmesini istiyor.
Kafeslere onlarca kişinin tıklım tıklım bindirildiğini söyleyen işçiler, vardiya çıkışlarında yaşanan kalabalığa da dikkat çekerek, çalışma saatlerinin bu kalabalığı engelleyecek şekilde düzenlenmesini istiyor.
BİR KAFESE 40 KİŞİ BİNİYOR
Kozlu’dan bir madenci, birçok arkadaşının Covid-19’ya yakalandığını belirterek, ocakta salgına karşı alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekti. Örneğin çalışma saatlerinin esnetildiğini söyleyen işçi, “Ama bu bizim için bir şey ifade etmiyor; çünkü kalabalık her zaman var” dedi.
Ocağa inmek için kullandıkları kafeslerin ise hep kalabalık olduğunu dile getiren işçi, “Biz sabahları toplanırız ve görev dağılımı yapılır. Sonra yukarıda lambalarımızı alırız ve kafesle aşağı inip o lambalardaki çipleri okuturuz. Böylece mesaimiz başlamış olur. Yevmiyemiz de o çipi okuttuğumuz zaman yatar. Geç kalırsak ben o çipi okutsam bile bütün gün yevmiyesiz çalışmış olurum. Bunun için kafes tıklım tıklım doluyor. 40 işçi biniyor bir kafese, gecikmemek için” diye konuştu.
İŞİ ERKEN BİTEN DE BEKLİYOR
Vardiya çıkışlarında da kafeslerde benzer kalabalığın yaşandığını aktaran maden işçisi, “Gündüz vardiyasının çıkış saati 14.45’ti. Bunu 14.00’e çektiler. Ama işi biten işçiyi kafes gönderip yukarı almıyorlar. Herkesi aşağıda biriktirip öyle çıkarıyorlar yukarı. Bütün gün madende çalışınca insanlar haliyle bir an önce temiz havaya çıkmak, karnını doyurmak, su içmek istiyor. Sonra kafes gelince hücum oluyor kafeslere. Tıklım tıkış biniliyor” ifadelerini kullandı.
Bazen de aşağıda işini bitirmiş işçiler olmasına rağmen ‘kafes saati gelmedi’ diye kafesin yukarıya boş gönderildiğini aktaran işçi, “Aşağıda birikme olmadan işçiler geldikçe kafeslerin yukarı çıkarılması gerek” dedi.
TEST YAPILSA YÜZDE 40 POZİTİF ÇIKAR
Karantinada ücretlerinin kesildiğini belirten madenci, bu nedenle kimsenin test yaptıramadığını söyledi:
“Karantinaya alınırsak sadece hastane parası alıyoruz. SSK’dan gelecek 600-700 lira para kimseye yetmez. Kimisi düğün yapmış borç ödüyor. Benim kredi borcum var. 2 çocuğuma bakıyorum. Hasta anneme bakmaya çalışıyorum. Ücretten kesinti yapılması demek, planların 1 yıl, belki daha fazla ileri atması demek. Ne yalan söyleyeyim, ben de bu korkudan test yaptırmadım. Ama Kozlu’ya genel test yaptırsalar kalıbımı basarım, yüzde 40-60 arasında pozitif vaka çıkar.”
SENDİKA SORUNLARIMIZI ÇÖZMÜYOR
Üyesi oldukları Genel Maden-İş Sendikası’nın sorunlarını çözmede yetersiz kaldığını vurgulayan işçi son olarak şunları kaydetti:
“Biz ayda bir günlük yevmiyemizi sendikaya aidat olarak veriyoruz ama sendika da bizim için bir şey yapmıyor. Abilerimiz anlatıyor, işçi eskiden daha cesurmuş. Şimdi sendika bile işçiyi savunmuyor. Mesela bizim sorunlarımızın çözümü için biraz daha mücadele edilebilir. Sendika ‘Kafesler düzelene kadar bugün ocağa inmiyoruz’ dese ben inmem o ocağa. Arkamda sendikam var derim. Ama artık düşünüyorum, ben neden bir günlük yevmiyemi sendikaya aidat olarak veriyorum diye.”
TEMASLI İŞÇİLER GİZLENİYOR
Bir başka TTK işçisi ise vardiya saatlerinin çakışmasından dolayı kantin önlerinde oluşan kalabalığa dikkat çekerek, “Vardiyadan çıkanlar ve bir sonraki vardiyaya gelenler kantinde denk geliyor. Orada yoğunluk oluyor. Vardiya giriş çıkışlarının çakışması önlenmeli” dedi.
Ocakta temaslıların gizlenmeye çalışıldığını da söyleyen işçi, tanık olduğu bir olayı şu sözlerle anlattı:
“Geçenlerde işyerinde bizim bir abinin anneannesine virüs bulaştı. Kadın vefat etti. Bu abimizin testi de pozitif çıktı ve madendeyken ondan hemen ocaktan çıkmasını, evine gitmesini istediler. Kendisi 14 gün karantinaya alındı; ama amirler, temasta olduğu kişilerin ismini vermemesi için onu özellikle tembihlediler.”