Mafya savaşları Türkiye’ye nasıl taşındı? Sokak ortasında infazlar, ölüm fermanları, pazarlıklar...

Abone ol

Türkiye’de, son yıllarda uyuşturucu-mafya-siyaset tartışmaları devam ederken Azerbaycanlı mafya Elnur Gasımov sokak ortasında öldürüldü. Gasımov'u öldürenlerin geçmişte bakanlar, yargı mensupları ve iş insanlarıyla bağlantıları vardı.

GERÇEK GÜNDEM - FURKAN KARABAY

Türkiye’de, son yıllarda uyuşturucu-mafya-siyaset tartışmaları yaşanırken, İstanbul’da sokak ortasında bir suç örgütü cinayeti daha işlendi.

Ataşehir’de, Azerbaycanlı suç örgütü mensubu Elnur Gasımov’a, geçen hafta Çarşamba günü caddede yürürken yanından geçen otomobilden ateş açıldı. Vücuduna çok sayıda kurşun isabet eden Gasımov yere yığıldı, ardından kaldırıldığı hastanede öldü.

SUİKASTI SALİFOV’UN ADAMLARI DÜZENLEDİ

Mafya cinayeti tartışılmaya devam ederken, gazeteci Timur Soykan, BirGün gazetesindeki köşesinde, Gasımov’a suikast düzenleyenlerin, 2 yıl önce Antalya’da koruması tarafından öldürülen Azerbaycanlı Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov’un adamları olduğunu yazdı.

İstanbul’da güpegündüz gerçekleşen suikast, sadece bir mafya infazı değildi. Bu saldırıyı düzenleyenler ve infaz edilen ismin geçmişi ile bağlantıları bakanlara, yargı mensuplarına, iş insanlarına ve Saray’a kadar uzanıyordu. Bu bağlantılar ise yine cinayetlerle ortaya çıkmıştı. O cinayetlerden biri de yine İstanbul’da, sokak ortasında işlenmişti. Öldürülen kişiyse yine bir Azerbaycanlıydı…

POLİS BABASINI ÖLDÜRENİ MAHKEMEDE KURŞUNA DİZDİ

Azerbaycanlı Rövşan Canıyev, polis babasını öldüren suç örgütü mensubunu, yargılandığı mahkemede öldürdü. Olay yaşandığında, henüz 17 yaşında olan Canıyev daha sonra babasını öldürenler gibi bir suç örgütü mensubu olmuştu.

WikiLeaks belgelerinde, terör örgütü PKK’ya Rus silahlarının tedarikini sağladığı söylenen Orta Asya’nın en büyük mafya liderlerinden “Dede Hasan” lakaplı Aslan Usoyan’a suikast düzenleyen Canıyev’in “kellesi” için Rus mafyası tarafından para ödülü koyuldu.

ÖLMEK ÜZEREYKEN İSMİNİ VERDİ, İSTANBUL’DA MAFYA SAVAŞI BAŞLADI

Canıyev’in, Dede Hasan’ı öldüren isim olarak anıldığı günlerde hayat hikayesini anlatan film ve belgeseller yayınlandı. Sahte kimlikle gezen Canıyev sıklıkla Türkiye’de ikamet etmeye başladı. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna’da suikastlara devam etti.

Canıyev’in kurşuna dizdirdiği bir diğer isim ise “Lotu Quli” lakaplı Nadir Salifov’un adamı Ali Gamidov’du. İstanbul’da kurşuna dizilen Gamidov ölmek üzereyken “Rövşan Canıyev” ismini verdi. Canıyev’in peşine, Rus mafyasıyla birlikte Salifov da düştü ve İstanbul’da mafya savaşları başladı.

2016 yılına gelindiğinde Canıyev, Beşiktaş’ta sokak ortasında UZİ silahlarla çapraz ateşe alındı ve öldürüldü. Canıyev’i öldürenler ise Nadir Salifov’un adamlarıydı. Canıyev’in cenazesini Azerbaycan’a özel uçakla götürüldü.

MANSİMOV VE AĞAR SAHNEDE

Özel uçağın sahibi ise yakın dönemde Sedat Peker’in açıklamalarıyla ülke gündemine gelen, dünyanın en zengin iş insanlarından Palmali Holding’in sahibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’ydu.

Canıyev ve Salifov’un adamları birbirlerini öldürmeye devam ettiği günlerde ortaya siyasi bağlantılar da ortaya çıktı. Mübariz Mansimov, Canıyev’in cenazesi için özel uçağını tahsis ederken, Salifov’un yanında ise eski içişleri Bakanı Mehmet Ağar vardı.

Canıyev’in cenazesinin defnedilmesinin ardından, kardeşi Namık Canıyev’in, Salifov’dan intikam almak için “Şirinler çetesi” olarak tanınan suç örgütü ile 5 milyon dolara anlaştığının iddia edildiği günlerde operasyon düzenlendi. Şirinler çetesi mensupları gözaltına alındı.

PEKER’İN İDDİALARI

“Şirinler çetesi” operasyonun ardından Canıyev’in ölüm fermanını imzalayan Nadir Salifov da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı. Ancak Salifov, “polis katili” olarak anılmasına rağmen tutuklanmadı. İddiaya göre; araya Mehmet Ağar’ın, Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı devreye sokmasıydı. İddia sahibi ise Nadir Salifov ile yakın ilişkisi olduğu bilinen ve yan yana fotoğrafları da bulunan Sedat Peker’di. Bununla birlikte Mehmet Ağar’ın ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet teşkilatına yakınlığı bu dönemde tartışılmaya başlandı.

Nadir Salifov-Sedat Peker

Mehmet Ağar ile arasının çok iyi olduğunu söyleyen Salifov, sınır dışı edilmesinin ardından Türkiye’ye tekrar geldi. Gazeteci Serdar Öztürk, Salifov’un adeta elini kolunu sallayarak Azerbaycan resmi pasaportuyla Türkiye’ye girdiğini ortaya çıkarmıştı.

Salifov’un Türkiye’ye gelmesinin sebebi ise Canıyev’in cenazesini özel uçağıyla Azerbaycan’a götüren Mübariz Mansimov’ı öldürmekti. İddialara göre bunu Mehmet Ağar talep etmişti.

“BENİM ÖLÜMÜM İÇİN 500 BİN DOLARA ANLAŞMIŞLAR”

Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’la da iş ilişkileri bulunan, AKP’li yıllarda Forbes'in dünyanın en zengin 500 iş insanı listesine giren Mansimov, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla 17 Mart 2020'de tutuklanmıştı. Mansimov sorgusunda, Ağar’ın Fethullah Gülen ziyaretlerinden bahsetmiş, mallarına nasıl çöktüğünü anlatmıştı.

Mansimov ayrıca hakim sorgusunda, “Beni öldürmek için mafyayı kiraladılar. Ucuza anlaşmışlar benim ölümüm için 500 bin dolara anlaşmışlar” demişti.

Mübariz Mansimov

İddialara göre Nadir Salifov, Sedat Peker ve çevresi tarafından Mansimov’a suikast düzenlememesi üzerine ikna edildi. Aradan geçen 2 yılda Salifov uzun seneler yakınında olan koruması tarafından Antalya’da otelde öldürüldü. 2020 yılında öldürülen Salifov’un yakın korumasının ise Canıyev’in adamlarıyla irtibatta olduğu ortaya çıktı.

Salifov’un ölümünden 2 yıl sonra ise yine Türkiye’de sokak ortasında Canıyev’in adamlarından Gasımov kurşuna dizildi.

Geriye dönüp bakıldığında ve bağlantılar araştırıldığında Türkiye’deki mafya cinayetleri aslında sadece bir adli vaka değil, çürümenin sonucuydu.

Türkiye'den bir yargı manzarası: FETÖ üyeliğine delil olarak gösterilen baklavacı Çağlayan Adliyesi'nde dükkan açtı

Süleyman Soylu'ya hakaret ettiği iddiasıyla hakkında fezleke hazırlanan Ümit Özdağ'dan açıklama Güncel İşçiler, düşük primi patrona 'iade' etti Güncel