Mağdur aileler bir araya geldi: 'Yargıya kim, nasıl müdahale ediyor isim isim biliyoruz, hesap verecekler!'

Sosyal Haklar Derneği (SHD), Türkiye'nin dört bir yanında sosyal hak ihlallerini takip eden bir sivil hak girişimi.

Aladağ'daki yurt yangını, Soma'daki maden faciası, Hendek'teki havai fişek fabrikasındaki katliam ve Çorlu'daki tren kazası mağdurlarının avukatlığını üstlenen SHD, bunun yargı boyutunu takip ederken kamuoyunun da ilgisini bu davalara çekmeye çalıştı.

Sosyal Haklar Derneği, dün Kadıköy'de düzenlediği Sosyal Cinayetler Forumu'nda Soma, Hendek, Aladağ ve Çorlu olaylarının mağdurlarını bir araya getirdi.

Sosyal Cinayetler Forumu, SHD Genel Başkanı Özgür Barış Akbayır’ın açılış konuşmasıyla başladı. Forum’a Soma, Çorlu, Aladağ ve Hendek’ten mağdur olan aileler başta olmak üzere CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı, Birleşik Taşımacılık Sendikası Başkanı Murat Oral, DEVA Partisi İstanbul İl yöneticisi Hatice Büşra Görmüş, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, CHP İstanbul İl yöneticileri, İstanbul Tabip Odası yöneticisi Nazmi Algan, Devrim Hareketi Genel Başkanı Erçin Fırat’ın yanı sıra KESK, Eğitim Sen, Sosyal Demokrasi Vakfı, Sosyal Araştırmalar Vakfı, İstanbul Barosu, Emekçi Hareket Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Halkların Demokratik Kongresi, Validebağ Savunması, Sakarya Kent Çalışma Derneği, Gaziosmanpaşa Barınma Meclisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun temsilcileri katıldı.

Forumun ilk bölümü, avukat Akçay Taşçı’nın 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma faciasının hukuki sürecine ilişkin ilişkin bilgilendirmesiyle başladı. Taşçı’nın anlatımının ardından mağdur ailelerden Elmas Kaya, katliamdan sonra yaşadıklarını ve gelinen noktayı anlattı.

Forumda açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel şunları söyledi:

"HER GÜN BİR SOSYAL CİNAYET İŞLENİYOR"

“Her gün bir sosyal cinayet işleniyor. Devletin idari fonksiyonunu yerine getirmediği, denetim fonksiyonlarının işlevsel halde olmadığı, hukuk önünde ‘arkamda koca devlet var’ hissiyatının yarattığı acıya sosyal cinayet demek lazım.

Sorumluluklarımız var ve hesabını da sormamız gerekiyor. Gözümüzün önünde oldu. Her birimiz, cezaevlerinin önünde, adliyelerin önünde, madenlerin önünde, tren yargılamalarının önünde söz verdik. Ant içtik, ‘bundan hesap soracağız, yalnız bırakmayacağız’ diye. Sıra dışı ölümlerin olağanlaştığı yerlerde yaşanan her şeye sosyal cinayet demek lazım.

Siz, elektrik kesintisine, turistik amaçlı tasarlanan bir deniz bisikletine dört tane TEDAŞ mühendisini bindirip yollarsanız, o da orada batıp donarak ölürlerse bu da bu sosyal cinayet. Kurtaramazsınız ve hesabını soramazsınız. Geçtiğimiz günlerde Malatya'da iki katlı lokanta çöktü. Kolon kesmişler falan herhalde. Altında yirmi kişi kaldı. Yirmi kişi. Ölebilirlerdi, yüreğimiz ağzımızda izledik. Bütün televizyonlar on altı saat yayın yaptılar. Çok şükür yirmisi de kurtarıldı. Ve sevindik hepimiz ve canlı yayını açtık. O gün Türkiye'de 200 kişi Covid’den öldü ve biz, ‘ya yirmi kişi öldüyse’ diye hep beraber bakıyorduk. İlk ölüm, bakanın ağzından dinledik. Günde otuz ölüm olan ilk seferinde kapandık. Ama şimdi ölüm normalleşti. Her gün, her iki günde bir Türkiye'de bir Soma faciası yaşanıyor, farkında değiliz.

MANİSA MİLLETVEKİLİ 'O MADEN DÜNYANIN EN GÜVENLİ MADENİDİR' DEDİ

Ben bir araştırma önergesi verdim, önergenin metninde de yazıyor. Diğer denetim yolları etkisiz. Çünkü duyduk ki mahalleleri çok kötü denetliyorlar. Hiç denetlemiyorlar. Yedi ay durdu. AKP oylarıyla reddedildi. AKP adına konuşan Manisa Milletvekili, o maden dünyanın en güvenli madenidir dedi.”

“ÖNCE BİR İŞÇİ KATLİAMI SONRA BİR YARGI KATLİAMIDIR”

Soma katliamıyla ilgili olarak konuşan avukat Akçay Taşçı, “Bu, Türkiye'deki çalışma rejiminin sistematik karşılığıdır. Soma katliamı davası henüz tam olarak sonuçlanmadı. Yerel mahkemeye döndükten sonra karar, mahkeme ‘bilinçli’ dediğimiz o basit kararı tekrar verdi ve şu anda yine Yargıtay'da. Aynı daireye tekrar gitti. Aynı dairenin ne kadar vereceğimizi tekrar bekliyoruz. Ama bu katliam önce bir işçi katliamı, sonra bir yargı katliamıdır” diye konuştu.

ALADAĞ YURT YANGINI

Forumun ikinci bölümde, avukat Evren İşler, 11 kız çocuğunun Süleymancılar cemaatine bağlı kaçak yurtta çıkan yangında hayatını kaybettiği Aladağ yurt katliamıyla ilgili yargı sürecine ilişkin konuştu. İşler’den sonra yangında kızı Sümeyye Yetim’i kaybeden Ahmet Yetim söz aldı. Yetim, Aladağ İlçe Eğitim Müdürü’nün yanına gittiğini ve kızının kalacak yurdu için ne yapacaklarını sorduğunda müdürün kendisine, “Süleymancılar’ın yurdu var, onları oraya göndereceğiz” dediğini aktardı. Yetim, "İlçe eğitim müdürü bize "kızlarınız Adana’da da yurtta olsa yanacaktı Kozan'da da olsa yanacaktı" dedi.

Aladağ'daki faciada kızını kaybeden Mehmet Ali Baş ise, "Mahkeme bitti. Ceza aldılar. Sonra öyle böyle onları üç beş gün sonra serbest bıraktılar. Ben adalet istiyorum. Böyle adalet olmaz olsun." ifadelerini kullandı.

Forumun üçüncü bölümünde, 25 yurttaşın hayatını kaybettiği 8 Temmuz 2018 tarihindeki Çorlu tren katliamıyla ilgili yargı sürecini avukat Deniz Özen ayrıntılarıyla anlattı. Mağdur aileler tek tek söz alarak katliamdan sonra verdikleri adalet mücadelesine ilişkin deneyimlerini anlattı.

Forumun dördüncü bölümünde, 3 Temmuz 2020 tarihinde Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin avukat Elif Sıla Aşık, hukuki süreçle ilgili gelinen noktayı anlattıktan sonra aileler söz alarak süren adalet mücadelelerini paylaştı.

Hendek Katliamında oğlunu yitiren Muammer Yılmaz, "Oğlumun 18 parça kemiğini aldım, 3 tane cenaze çöp poşetiyle gömüldü. Duruşmalarda işverenlerden zerre bir pişmanlık görmedik." sözleriyle acısını anlattı.

AVUKAT ŞERDİL DARA ODABAŞI: BU DEVLET ÇÖKMÜŞ

Foruma katılanlar arasında yer alan Kadıköy Belediye Başkanı Avukat Şerdil Dara Odabaşı ise "Bir avukat olarak söylüyorum, bu devlet çökmüş. Dört dava, dördü de siyasi dava. Nasıl kararlar alınabileceğini, kararın kimin talimatıyla nasıl değiştiğini, adliye koridorlarında bulunan biri olarak utanarak biliyorum." diye konuştu.

AVUKAT CAN ATALAY: HESAP VERECEKLER

Sosyal Haklar Derneği tarafından düzenlenen Sosyal Cinayetler Forumu avukat Can Atalay'ın kapanış konuşması ve ardından çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.

Atalay, "Biz biliyoruz kim nasıl müdahale ediyor yargıya, isim isim biliyoruz. Hesap verecekler!” ifadelerini kullandı.