Mahir Polat'tan Belevi Gölü tepkisi
CHP’li Polat, İzmir’de Uluslararası Ramsar Sözleşmesi’yle koruma altına alınan Belevi Gölü’nün yakınında bulunması nedeniyle büyük tepki çeken kalker ocağı ve kırma eleme tesisini Bakan Kurum’a sordu.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir’de Uluslararası Ramsar Sözleşmesi’yle koruma altına alınan Belevi Gölü’nün yakınında hayata geçirilmesi planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisini TBMM gündemine taşıdı. Proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararı alınırken Belevi Gölü’nün özel durumunun dikkate alınıp alınmadığını soran Polat, “Projenin hayata geçirilmesinin ardından Belevi Gölü’nde oluşabilecek olumsuz etkiler konusunda herhangi bir önlem alınmış mıdır?” diye sordu. Polat, kalker ocağı ve kırma-eleme tesisinin yerleşim birimleri ve tarım arazilerine etkileri konusunda da bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.
PROJE TARIM ALANLARINI DA KAPSIYOR
CHP’li Polat, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un verdiği soru önergesinde, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün internet sitesinden 8.11.2018 tarihinde yapılan duyuruda, “İzmir ili Torbalı ilçesi Ahmetli Köyü mevkiinde Cemal Sert tarafından yapılması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi (386.694 Ton/Yıl) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir. ÇED Yönetmeliği’nin 17. maddesi gereğince Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi (386.694 Ton/Yıl) projesine, Valiliğimizce ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verilmiştir” denildiğini anımsattı. Proje dosyasına göre çalışma süresinin 7 yıl olarak planlandığını ifade eden Polat, “Proje kapsamında yaklaşık 22 hektarlık kısım ocak alanı, geri kalan 2,5 hektarlık kısım ise şantiye alanı, kırma eleme tesis alanı ve stok alanları olarak kullanılacaktır. Öte yandan, proje sahasının 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre tarım alanını da bu kapsamda yer almaktadır” dedi.
KORUNMASI GEREKEN BELEVİ GÖLÜ’NE ZARAR VERECEK
Projeyle yılda 400 bin tona yakın kireç taşı çıkarılmasının planlandığını, bunun da patlatma yöntemi ile yapılacağının belirtildiğini ifade eden Polat, iddialara göre 10 günde bir dinamit patlatılacağını, aynı anda 60 noktada patlama yapılacağını belirtti. Polat, kurulacak tesisin 4 kilometre yakınında yerleşim birimlerinin bulunduğuna da dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Maden İşletme Genel Müdürlüğü tarafından Torbalı sınırında kaldığı değerlendirilen proje sahası, proje dosyasına göre Tire, Torbalı ve Bayındır ilçeleri sınırlarında yer almaktadır. Tesis, Selçuk ve Tire sınırları içerisinde bulunan ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde 2003’te sulak alan ilan edilen Belevi Gölü’ne yakın bir mesafede bulunmaktadır. Küçük Menderes Havzası’nın en büyük gölü olan Belevi Gölü, kefal, aynalı sazan, yılan balığı, çime balığı gibi yaklaşık 12 çeşit balığın yanı sıra yeşilbaş ördek, flamingo, su kazı, karameke, martı gibi 26 kuş türüne de hayat vermektedir. Yapılacak kalker ocağı ve kırma-eleme tesisinin korunması gereken Belevi Gölü’ne zarar vereceği ifade edilmektedir. Öte yandan, proje sahasına yakın bir bölgeden BOTAŞ’a ait doğal gaz boru hatlarının geçtiği, kurumun görüş yazısında, söz konusu tesisi işletecek şirketin belirlenen uzlaşma mesafelerine uymasının istendiği belirtilmektedir.”
“BELEVİ GÖLÜ’NE ETKİLERİ DİKKATE ALINDI MI?”
CHP’li Polat, söz konusu kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi ile ilgili “ÇED gerekli değildir” kararının hangi gerekçe ile alındığının açıklanmasını isteyerek, bu karar verilirken Belevi Gölü’nün korunmasına dair özel durumun göz önüne alınıp alınmadığını sordu. Polat, “Projenin hayata geçirilmesinin ardından Belevi Gölü’nde oluşabilecek olumsuz etkiler konusunda herhangi bir önlem alınmış mıdır? Alınmadıysa bunun gerekçesi nedir?” dedi.
“PATLAMA NEDENİYLE YERLEŞİM BÖLGELERİ ZARAR GÖRECEK Mİ?”
CHP’li Polat, BOTAŞ boru hatlarının geçtiği bölgede olası bir patlama sonucu doğaya ve yaşam alanlarına geri dönüşü olmayacak zararların verileceği gerçeğinin dikkate alınıp alınmadığı sorusuna da yanıt verilmesini isteyerek, önergesinde şu sorulara yer verdi:
“-Kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi kurulması sonucunda bölgede tarım ile geçinen vatandaşların gelir kaynaklarının ellerinden alınacağı bilinmekte midir? Biliniyor ise buna nasıl göz yumulacaktır?
-Küçük Menderes Havzası’nın en büyük gölü olan Belevi Gölü’nün bölgedeki tarım arazileri için önemi dikkate alınmış mıdır?
-Proje kapsamında aynı anda 60 noktada patlama yapılacağı dikkate alındığında, kurulacak tesisin sadece 4 kilometre uzağında bulunan yerleşim bölgelerine zarar vereceği gerçeği göz önüne alınmış mıdır?
-2002 yılından bu yana göl ve diğer su kaynağı havzalarına yakın bölgelerde kaç kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projesine onay verilmiştir?
-Bakanlığınızın hızla artan taş ocaklarının sayısı ve çevreye verdiği zararlarla ilgili olarak aldığı önlemler var mıdır? Varsa bu önlemler nelerdir?”