Mansur Yavaş - Sinan Aygün tartışmasının merkezindeki avukat kim?

Abone ol

Eski CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Belediye Meclis üyeleri hakkındaki iddiaları tartışılmaya devam ediliyor.

Eski CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Belediye Meclis üyeleri hakkındaki iddiaları tartışılmaya devam ediliyor.

Sinan Aygün yaptığı açıklamada “Biz Mansur Yavaş başkanlığa geldiği zamanda inşaata devam ediyorduk” demişti. Aygün’ün, mahkeme kararına rağmen inşaat nasıl devam ettiği merak konusu olmuştu.

Odatv'nin haberine göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı Mehmet Ali Alan’ın mahkeme kararını belediyeden gizlediği belirlendi. Alan’ın aynı zamanda hem arsa sahibi şirketin, hem Sinan Aygün’ün hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı olduğu ortaya çıktı.

Yani, ortada bir dava vardı ve bütün tarafların avukatları aynıydı! Alan’ın mahkeme kararını belediyeden gizlemesi, Sinan Aygün’ün inşaatını sürdürmesini sağladı.

KİM BU AVUKAT: 12 EYLÜL’DEN EGO’YA

Peki, tartışmaların odağına oturan avukat Mehmet Ali Alan kim?

Mehmet Ali Alan'ın konuşulması yeni değil. 2000'li yılların başından bu yana Ankara Büyükşehir Belediyesi'yle birlikte Alan da tartışılıyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı EGO Genel Müdürlüğü, avukatlık faaliyetini taşeronlaştırarak sadece 2003 yılının ilk dört ayında avukatlara 366 bin 253 lira ödemişti. Belediye kasasında yüksek ücretler alan bu avukatlar, dönemin belediye başkanı Melih Gökçek'in özel avukatı Mehmet Ali Alan, onun kızı Hacer (Alan) Özgün, damadı Kamil Özgün’dü.

Melih Gökçek, EGO’nun kendi avukatları varken Mehmet Ali Alan’dan çok yüksek ücretlerle hizmet alınması, Alan’ın “güçlü ve güvenilir” olmasıyla açıklamıştı.

ERDOĞAN’IN AVUKATLIĞI, AKP’DEN ADAY ADAYLIĞI

Mehmet Ali Alan, AKP'yle birlikte hızla yükselmeye başlamıştı.

12 Eylül 1980 darbesinde genç bir avukat olarak Necmettin Erbakan'ı savunan Alan, AKP'nin iktidara gelmesiyle birçok belediyenin avukatlığını aldı.

2000'li yıllarda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başta olmak üzere AKP'li bakan ve belediye başkanlarının avukatlığını üstlenmişti.

Maddi manevi yükselişini sürdüren Mehmet Ali Alan, 2007 yılında AKP Kırşehir Milletvekili olmak için aday adaylığını açıkladı. Kendisine güveniyordu, yaptığı basın açıklamasında avukatlıktan kazandığı paralarla Ankara’da iki kez vergi rekortmeni olduğunu hatırlattı, avukatlığını yaptığı AKP’lilerin adını tek tek sıraladı ve "Başbakan Erdoğan'ın avukatlığını yapmış olmam, benim için bu süreçte ne avantaj ne de dezavantaj olacaktır. Sayın Başbakan değerlendirecektir, çünkü kendisi bugüne kadar doğru hareket etmişlerdir" diye konuştu.

Sonuç mu? Aday gösterilmedi!

İDEALLERDEN PROFESYONELLİĞE…

2008 yılında AKP'nin kapatılma davasının gündemde olduğu dönemde bir gazeteye konuştu. “AKP’nin açılan davaya müstehak” olduğunu söyledi ve "AK Parti davası için bana bir teklif gelmedi. Böyle bir teklif gelince nasıl düşünürüm, nasıl yaklaşırım şimdi ben bunu söyleyemem. Bu şartlara bağlı olan bir durum. Ben profesyonel yaklaşırım, o davayı kabul edip etmeyeceğimi düşünerek karar veririm" dedi.

12 Eylül’de Erbakan’ı savunan genç avukat, AKP’li yıllarda vergi rekortmeni olmuş, partinin kapatılma davasında ise savunup savunmayacağını muallakta bırakmıştı… Erdoğan’ın avukatlığı birçok kapıyı ona açıp, “güç” kazandırırken, Erdoğan’ın zor günlerinde “profesyonelliği” hatırlamıştı.

Mehmet Ali Alan’ın bu sözleri gözleri Gökçek’e çevirmişti. Hala Gökçek’in şahsi avukatıydı ve siyasi ikbali için bir şeyler söylemesi gerekiyordu. Gökçek, zorunlu açıklamasında, Alan'ın AKP Kırşehir milletvekilliği için aday adayı olduğunu ancak partinin uygun görmediğini ifade ederek, "Bu yazıyı okuyunca yadırgadım ifadelerden şok oldum. İfadelerden hiç birine benim katılmam mümkün değil, kendisini şiddetle kınıyorum" dedi.

Tabi ki de sadece kınamakla yetindi. Aralarında bağ, bozulmadan devam etti.

Türkiye Futbol Federasyonu davasında da o vardı, Gökçek'in Yargıtay'da yargılandığı davada da...

VERGİ REKORTMENİ AVUKAT İÇİN ETİK NEDİR

Ankara'da adı en çok duyulan avukatlardan biriydi. 2018'de de Ankara'da vergi rekortmeni oldu. 2018'de 4 milyon 5 bin liralık vergiyle, ilk sırasında Rahmi Koç'un yer aldığı rekortmenler listesinin 7. sırasındaydı.

Ve bugün… Türkiye’nin gündemine oturan iddiaların tam merkezinde yer alıyor. Kendisine herhangi bir şey olmayacağından çok emin. Hem arsa sahibi şirketin, hem Sinan Aygün’ün hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı olmasını “normal” karşılıyor.

1980’in Erbakan’ı savunan genç avukatı artık profesyonelce davranan, vergi rekortmeni avukatı olmuştu. Etik, kanun dışılık onun için geçerli bir durum değildi.

AKP'de toplu istifa Siyaset CHP'li Seyit Torun'dan Sinan Aygün açıklaması: İktidarın baskısı Siyaset İYİ Parti'den Mansur Yavaş'a destek Siyaset Kanal İstanbul projesini savunan Bahçeli, geçmişte böyle eleştirmiş! Siyaset