Maskenin koruyuculuğuna dair yeni araştırma

Abone ol

Aşılamaların artmasıyla beraber birçok insan artık maske takmak istemiyor. Ancak sağlık yetkilileri çift doz aşılı olanların dahi kapalı ve kalabalık alanlarda maske takmalarını tavsiye ediyor.

Aşılamaların artmasıyla beraber birçok insan artık maske takmak istemiyor. Ancak sağlık yetkilileri çift doz aşılı olanların dahi kapalı ve kalabalık alanlarda maske takmalarını tavsiye ediyor. Maske takmayanların sayısı arttıkça, bu konuda hala tedbirli olanların ise kafasında şu soru dolaşıyor: Kapalı bir alanda maske takan tek kişi ben isem, virüsten korunuyor muyum?

Maskeler ne zaman en iyi sonucu veriyor? sorusuna uzmanlar, “Ortamdaki herkes taktığında” cevabını veriyor. Yetkililer, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor; enfekte bir kişi Maske taktığında, soluduğu bulaşıcı parçacıkların büyük bir yüzdesi tutularak viral yayılma kaynağından durduruluyor. Odanın etrafında daha az viral parçacık dolaşıyor ve diğer insanların taktığı maskeler de kaçan parçacıkları engelliyor. Böylece bulaş oranı azalıyor.

Peki maske takan kişi, etrafındakiler maskesiz olsa bile virüsten korunuyor mu?

Maskelerin, çevresindekiler maskesiz olduğunda da kullanıcıyı koruduğuna dair çok sayıda kanıt bulunuyor. Uzmanlar maskenin koruma düzeyinin kalitesine ve yüze ne kadar iyi oturduğuna bağlı olduğunu söylüyor.

OTEL SALGININDA ENFEKTE OLANLAR MASKE TAKMAYANLARDI

Bunu bir örnekle açıklayalım. İsviçre’de bir otelde birkaç çalışan ve misafirin Koronavirüs testi pozitif çıkmıştı. Testleri pozitif çıkan bu kişiler maske yerine sadece yüz sperliği takıyordu. Onlarla aynı ortamda bulunan ama maske takan kişiler ise enfekte olmamıştı. Bu da enfekte olan pozitif bir kişinin, maskesini doğru kullanan diğer bir kişiye virüs bulaştıramadığı anlamına geliyordu.

Viral bulaşma konusunda önemli bir uzman olan Limsey Marr da uygun şekilde takılmış kaliteli maskelerin bulaş riskinin yüksek olduğu ortamlarda işe yaradığından bahsediyor, “Sağlık çalışanları, kötü patojenlerle çalışan bilim insanlar, çalışırken havadaki tehlikeli partiküllere maruz kalma riski olan kişiler çoğunlukla N95 gibi özel maskelere güveniyorlar. Biz de uygun şekilde takılmış, yüksek verimli maskelerin kesinlikle ile yaradığını biliyoruz” diyor.

MASKENİN KENARLARINI SIKIŞTIRMAK KORUMAYI ARTIRIYOR

Yapılan pek çok çalışma, maskenin onu takan kişiyi koruduğunu belgelemiş durumda. Ancak bu koruma seviyesi maskenin türüne, yapıldığı malzemeye, partikül maruziyetinin nasıl ölçüldüğüne bağlı olarak değişebiliyor.

-Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nde yapılan bir araştırma, standart bir cerrahi maskenin kullanıcıyı simüle edilmiş bir öksürük tarafından üretilen parçacıkların yalnızca yaklaşık yüzde 7,5'inden koruduğunu buldu.

-Maskenin kenarındaki iplere düğüm atarak sıkılaştırmak ve yanlarda kalan boşluğu kapatmanın ise maruziyeti yaklaşık yüzde 65 oranında azalttığı ortaya çıktı.

-Araştırmada varılan bir diğer ilginç sonuç da çift maske kullanımıyla ilgili oldu. Çalışmaya göre, cerrahi maskenin üzerine bir bez maske takmak, simüle edilmiş öksürük parçacıklarına maruz kalmayı yüzde 83 oranında azalttı.

HANGİ MASKE NE KADAR KORUYOR?

Virginia Tech’te maskelerle yapılan bir başka araştırmada ise parçacık boyutuna göre ev yapımı maskelerin, cerrahi maskelerin ve yüz siperlerinin kullanıcıyı ne kadar iyi koruduğuna bakıldı.

Araştırma, çoğu maskenin hapşırma kaynaklananlar gibi çok büyük parçacıkları engelleyebileceğini gösterdi. Ancak araştırmacılar, engellenmesi en zor olan daha küçük aerosol parçacıklarına baktıklarında sonuçlar bir hayli farklı çıktı.

Yüz siperlerinin koruma oranı küçük aerosol parçacıklarına karşı sıfıra takınken, cerrahi maskelerde bu oran yaklaşık yüzde 30 olarak bulundu.

EN YÜKSEK KORUMA N95’LERİN

Maskelerle ilgili yapılan çok fazla araştırma olduğunu söylemiştik. Bu araştırmalardan biri de Tokyo’da gerçekleştirildi ve farklı maske türlerinin kullanıcıyı gerçek Koronavirüs parçacıklarından ne kadar iyi koruduğu test edildi.

Çalışma, basit bir pamuklu maskenin bile kullanıcıya yüzde 17 ila 27 oranında koruma sağladığını gösterdi. Buna göre, cerrahi maske yüzde 47 ila 50 koruma, gevşek bir şekilde oturan N95 yüzde 57 ila 86 ve sıkıca kapatılmış N95 maskenin ise yüzde 79 ila 90 koruma sağladığı tespit edildi.

Birçok laboratuvar çalışması maskeleri manken kafalarını kullanarak test ederken, 2008 yılında yapılan bir araştırmada maskelerin kullanıcıyı solunum virüsüne karşı ne kadar iyi koruyabildiğini ölçmek için insanlarla çalışıldı.

Çalışma denekleri, maskelerin her iki tarafındaki partikül konsantrasyonunu ölçebilen özel reseptörlerle donatılmış farklı türde maskeler giydi. Bu çalışmada, bez maskeler maruziyeti yüzde 60, cerrahi maskeler yüzde 76 ve N95 maskeleri yüzde 99 oranında azalttı.

‘RİSKLİ ORTAMLARDA EN KALİTELİ MASKEYİ TAKIN’

Laboratuvar çalışmalarının tümü bir maskenin kullanıcıyı koruyabileceğini gösterse de, maskelerin gerçek dünyada ne kadar iyi performans gösterdiği, insanların maskeleri ne kadar tutarlı kullandığı, bir kişinin yüksek riskli durumlarda olup olmadığı ve enfeksiyon oranı gibi bir dizi değişkene bağlı.

Laboratuvar çalışmaları, N95, KN95 veya KF94 gibi yüksek kaliteli bir tıbbi maskenin en iyi sonucu verdiğini söylüyor. Aşı, Covid-19'a karşı en iyi koruma olmakla birlikte, aşılı kişilerin bile, başkalarının aşı durumunun bilinmediği kapalı alanlardan, kalabalıklardan kaçınmaları tavsiye ediliyor.

Delta varyantının diğer varyantlardan çok daha bulaşıcı olduğu göz önüne alındığında, Dr. Marr, mesafenizi koruyamadığınızda, kapalı bir ortamda olduğunuzda ve etrafınızdakiler maske takmadığında mümkün olan en yüksek kaliteli maskeyi takmanızı şiddetle öneriyor ve şunları söylüyor:

"Kalabalık ve kapalı ortamlarda kimin aşılı ya da aşısız olduğunu bilemiyoruz, havalandırma hakkında bilgi sahibi olamıyoruz. Ben böyle bir ortamda olduğumda kesinlikle en iyi maskeyi takmaya özen gösteriyorum. Deltanın çok hızlı bulaştığını ve aşılı insanlara da bulaşabildiğini göz önüne alarak yüksek riskli durumlarda maskenize güvenmenizi öneriyorum.”

'KİMSE TAKMASA BİLE SİZ MASKENİZİ TAKIN'

Tüm bu araştırmaları ve "Tek maske takan ben isem korunuyor muyum?" sorusunu sorduğumuz Prof. Dr. Güner Sönmez de araştırmaları yapan uzmanlar ile aynı düşüncede. "Maskenin en etkili hali kesinlikle ortamda herkesin takmasıdır ancak sadece siz takıyorsanız yine de bir miktar koruma sağlıyor" diyen Sönmez en koruyucu maskeleri ise şöyle sıralıyor:

"En koruyucu maskeler sırasıyla N95, ffp2 ve cerrahi maskeler diyebiliriz. Bez maskelerin pek bir koruyuculuğu bulunmuyor. Özellikle kapalı ortamlarda maske takmak çok önem taşıyor. Bazen açık ortamlarda da kalabalık olabiliyor, mesela İstiklal Caddesi gibi insan sirkülasyonunun fazla olduğu bir yerdeyseniz diğer insanlar takmasa bile maskenizi mutlaka takmalısınız. Bu sizi koruyacaktır."

Prof. Dr. Sönmez, toplu taşımalarda da maske kullanımına çok dikkat edilmesinin altını çiziyor, "Metro gibi kalabalık ve kapalı toplu taşımalarda mümkünse N95 tipi yüksek kalite maske takılmasını öneriyoruz. N95 yerine çift cerrahi maske de takabilirsiniz. Cerrahi maske kullanımındaki en önemli nokta ise yanlarda açık kalan alanların tamamen kapatılmasına dikkat etmektir. Eğer toplu taşıma kalabalıksa ve ayakta yolculuk yapıyorsanız yanınızdaki kişiye sırtınızı dönmenizi öneriyoruz. Yüz yüze duruşu mümkün olduğu kadar engelleyin" diyor.

Koronavirüs ile grip arasındaki belirti farklılıkları neler? Sağlık Doktorlar açıkladı: Neden herkes birdenbire hastalanmaya başladı? Sağlık ABD'den çarpıcı varyant açıklaması: Son büyük dalga olabilir! Sağlık Koronavirüsün yeni semptomları açıklandı Sağlık