MEB’in ardından savcılık da Atatürk'e hakarete göz yumdu

İktidara yönelik her türlü eleştiriye karşı soruşturma açılarak cezalar yağdırılırken, Atatürk’e hakarete yine göz yumuldu.

Ankara Şehit Bülent Göçer Ortaokulu’nun rehber öğretmeni A.C.A, okulun öğretmenler odasında, Atatürk’e yönelik hakaretlerine MEB’in ardından Cumhuriyet Savcılığı da “göz yumdu”.

Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre, öğretmenlerin şahitliği ile Eğitim İş’in savcılığa ilettiği şikâyette, öğretmenin, “Atatürk ateisttir, İngiliz ajanıdır. Babası belli ama dedesinin kim olduğu belli değildir. Nüfusunu Selanik’den buraya, yani Türkiye’ye aldırabilmek için adaları Yunanistan’a vermiştir. Hakkındaki kanun kaldırıldığında kim olduğunu göreceksiniz” ifadelerini kullandığı belirtildi.

Ankara Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada birçok öğretmenin şahitliğine karşın rehber öğretmen A.C.A. kullandığı ifadeleri reddetti.

Şikâyetçi öğretmenler ise Atatürk’e hakaret edildiğine ilişkin şahitliklerine devam etti. Eğitim İş’in şikâyetinde, Atatürk’e hakaret eden öğretmen hakkında, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret”, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamalarında bulunuldu.

Savcılık ise soruşturmayı kapatma yoluna gitti. Savcılık kararında, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma neticesinde her ne kadar şüphelinin söylemlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kabul edilse dahi” denilerek Yargıtay kararları işaret edildi.

Savcılık, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçlamasına karşın “Mevcut olayda suçun maddi unsuru olan aleniyet unsurunun oluşması gerektiği, şüphelinin beyanlarının öğretmenler odasında gerçekleştiği, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması gerektiği, bu haliyle şüphelinin üzerine atılı suçu işlemediği anlaşılmakta” değerlendirmesinde bulundu.

‘Tehlike yok’

Öğretmenler odasında kavgaya varan tartışmanın ardından, okuldaki 6 öğretmenin imzasıyla düzenlenen tutanakla yapılan şikâyete karşın ise savcılık suçun alenileşmediğini savunarak Atatürk’e hakaret eden öğretmen hakkında “Kovuşturma yapılmasına yer olmadığı” kararı verdi.