Mehmet Tüm'den 1 Eylül mesajı

CHP 25 ve 26. Dönem Milletvekili Mehmet Tüm, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.

Mehmet Tüm'ün 1 Eylül mesajı şöyle:

"1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu olsun.
Nazilerin Polonya’yı işgal ettiği ve İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı tarih olan 1 Eylül (1939), bu savaşın yarattığı yıkım ve felaketleri unutmamak/unutturmamak için ‘Dünya Barış Günü’ olarak kutlandı/kutlanıyor. Her ne kadar BM (Birleşmiş Milletler) 2001’den sonra Sovyetler Birliği’nin faşizme karşı direnişinin izlerini silmek için 1 Eylül yerine 21 Eylül tarihini ‘Dünya Barış Günü’ olarak ilan etmiş olsa da Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası gibi barış mücadelesinin güncelliğini/önemini koruduğu yerlerde 1 Eylül bir mücadele günü olarak kutlanmaya devam etti/ediyor.

2011’den beri Suriye merkezli bir savaş ve paylaşım mücadelesi sürüyor. Ortadoğu, dünyanın en önemli enerji kaynaklarının ve geçiş yollarının yer aldığı bir coğrafya olarak yüz yıldır bitmeyen savaşlara ve paylaşım mücadelelerine sahne olmaya devam ediyor. Ülkemizde ise siyasi iktidarın uyguladığı dış politika ise sürekli bir şekilde başarısızlık ve hatalarla devam ediyor.

Savaşlarda insanlar canının yitirirken beraberinde büyük bir insanlık krizini de getiriyor. İnsanlar savaşlar sonucunda yerinden yurdundan ediliyor, kadınlar, çocuklar göç yollarında şiddet içinde , ölümle yüz yüze, açlık içinde, sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkum ediliyor. Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkedir. Göç İdaresi’nin rakamlarına göre Türkiye’de ki geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin sayısı 3 milyon 654 bin 173’tür.

Savaşlar en çok emekçi halkı vuruyor. Dünya’da devletler ihtiyaçları olmasa da sırf başka devletler üzerinde hegemonya sağlamak için bütçelerinin önemli bir kısmını silaha, savaş sanayisine ayırıyor. Dünyamız bir yandan derin ve geri dönülmez ekolojik krizin içine hızla sürüklenirken bir yandan da pimi çekilmiş patlamaya hazır bir bomba gibi insanlığı ve tüm canlıları tehdit ediyor.

Kapitalizmin krizlerinin kısa vadeli çözüm durağı haline de gelen savaşlar bir yandan da yine uluslararası kapitalist şirketlerin daha fazla kar için enerji kaynakları üzerindeki kontrol isteğinin de bir sonucu da olabiliyor.

Savaşlar aynı zamanda ekonomik kriz yaşayan ülkeler açısından bir çıkış kapısı olarak da görülebiliyor. Savaş ekonomisi diye adlandırılan bu dönemler emekçi halk üzerinde baskının bir tür aracı haline gelirken otoriter yönetimlerin de meşruiyet alanını genişletebiliyor. Grevler yasaklanıyor. Hak arama eylemleri yasaklanıyor işçiler düşük ücreteler mahkum edilmeye çalışılıyor .

Ülkemizi ve coğrafyamızı demokratik siyasetin merkezi haline getirebiliriz. Terörün çarelerinden bir tanesi de demokrasinin gelişmesidir. Biliyoruz ki bu ülkede barış diyenler artık neredeyse terörist hale getiriliyor. Barış insanlığın sarılması gereken en önemli değerdir. İnsanlığın ve doğanın kurtuluşu savaşlar arkasındaki gerçekleri görmekten geçmekte. Bizler ülkemizde inadına barış türküleri söylemeye devam edeceğiz. Ancak bu sayede sorunlarımızı çözmek için bir adım atabiliriz. Öncelikle kendi içimizde toplumsal barışı inşa etmeliyiz demokratik siyaset alanını genişletmeliyiz.

Ülkemizde ne yazık ki bunun tersi yapılmakta temsili demokrasinin en temel hakkı olan seçme hakkı dahi yok sayılmaktadır. Seçilmiş belediye yönetimlerinin görevden alınması bu anlamda asla kabul edilemez.

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizde ve dünyada savaşların son bulduğu barışın hakim olduğu güzel günler temennisiyle tekrar 1 Eylül Dünya Barış Gününüzü kutlarım.

MEHMET TÜM 25&26.DÖNEM CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ"