Meral Akşener: Erdoğan adım atacak
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'da parti genel merkezinde gazetecilerle bir araya geldi.
Meral Akşener, "Gidişatı öyle okuyorum. Bilgiye dayanmıyor" diyen Akşener, "Erdoğan'ın bu nefes alma problemini gördüğüne inanıyorum. İyileştirilmiş parlamenter sisteme Sayın Erdoğan'ın adım atacağını düşünüyorum" dedi.
Akşener bu sistemin adının başka bir şey olarak da var olabileceğini ifade etti.
Partisinin kuruluşundan bu yana geçen iki yılı ve Türkiye gündemini değerlendiren Akşener, "23 Haziran 2019‘daki 2. İstanbul seçim sonuçlarını başta AK Parti olmak üzere tüm partiler iyi incelemeli" diye konuştu.
Millet İttifakı’nın ortak adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilme sürecine de değinen Akşener, “23 Haziran 2019‘daki 2. İstanbul seçim sonuçlarını başta AK Parti olmak üzere tüm partiler iyi incelemeli. Kendisini şehirli addeden, demokrasiye inanan, hukukun üstünlüğüne inanan orta sınıf seçmende, hangi partiye oy verirse versin, umutsuzluk hakimdi. İkinci İstanbul seçimleri bu seçmene, istediğinde oyuyla siyasetçinin kulağını çekebildiğini gösterdi” diye konuştu.
Akşener’in konuşmasından satır başları:
"Siyasette tek sesliliğin hakim olduğu, “patron bilir” anlayışına karşı duruyoruz. Bu yüzden en küçük kararı bile toplantı yaparak alıyoruz."
"İyi Parti'nin mevcut üye sayımız 259 bin 410. Bunu hazirana kadar 350-350 bine çıkarmayı hedefliyoruz."
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi keşke çalışsaydı. Tutmadı. Şimdi 7'de 77'ye Türkiye'de ne olsa, herkes Sn Erdoğan'dan biliyor. Tek adam rejiminin getirdiği durum."
"Kısa, öz, sivil yeni bir anayasa ile iyileştirilmiş parlamenter sisteme geçilmedi gerektiğine inanıyoruz."
"Bunu bir siyasi sonuç olarak bakabilir miyiz bilmiyorum. CHP'nin kurumsal yapısı oradaki fotoğrafın kurumsal sistem içerisinde bir karşılığı var mıdır bilmiyorum. Benim bildiğim Kılıdçaroğlu'nun HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymadığı halinde CHP ile arasına mesafe koyacağı beyanatı var. Bu beyanatta bir değişiklik yoksa o fotoğraf aileler üzerinde yorum yapmayayım
"Siyasilerin eşleri tiyatroya gitmiş. Biz Magri magri'de hiç emine hanımdan bahsettim mi? CHP'nin kurumsal yapısı eğer bu tiyatroda ortaya çıkan fotoğrafla eş değerse başka bir şey. Ama benim sizin bildiğiniz en son Kılıçdaroğlu'nun bir beyanatı var. HDP ile herhangi bir iletişimin, bu kanalın açılabilmesi için HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymasıdır demesi. Eşler üzerinden ne söyleyebiliriz ki!"
"(Parti sözünüzün sözüne katılıyor musunuz?) Görüşlerini sosyal medyada çok rahat ifade etme hakkına sahip. Ben arkadaşımızın sözüne saygı duyuyorum. Bu sözü niye söylemedin kardeşlim demedim kendisine. Saygı duyuyorum fikrini söylüyor.
"Bizim HDP'ye yönelik tutumumuz belli. "
"Ben kadınların özne olduğu konularda konuşmamaya özen gösteriyorum. Gitmişler. Napalım? Tekrar söylüyorum. Hiç Emine Erdoğan'ın eylemler, tutumuyla ilgili 2002'den beri hiç ağzımdan yorum duydunuz mu? Hayır. Kadını tırmalamaktan, özne haline getirmekten vazgeçelim."
"Ben davet edilseydim gitmezdim. Eşim de gitmezdi."
"Samimiyetle inanıyorum ki Syaın Erdoğan'ın rasyonellikten uzak duygusal sistemin içinde o gerçekçi yanı ortaya çıkacak. Buna ben inanıyorum. Dediğim gibi iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz. Seçim ne zaman olur?= Kendimi Erdoğan yerine koyuyorum; elinizde 2023'e kadar süre var nedne onu ortadan kaldırasınız. Seçim ön görmüyorum. Durup dururken neden seçim yapsın?
"Şimdi bu gerçekçilikten uzak, aşırı duygusal bir alanda yaşıyoruz şu anda böyle bir sistemde Sayın Erdoğan'ın geçmişe dayalı bilgilerimin ışığında Sayın Erdoğan alacaklı olmayı sever borçlu kalmayı sevmez. İster maddi ister manevi. Ben alacaklıydım, manevi olarak Sayın Erdoğan'dan o borçluydu ödeyememişti. Bizim partimize ve şahsen bana çok rasyonel bir strateji yaptı. Germedi duymadı tek kelime etmedi. Ama aşağı tarafta muhteşem bir meral Akşener şeytanlaştırması oldu. Süper bir stratejiydi. Erdoğan'ı tanıyorsam muhtemelen kendisini alacaklı hissediyordur. Burada da bu rasyonel strateji olmaz. Onun için şenlikli günler."
"Devamı gelecektir. Ama dayanmak. Bizim kurulduğumuz dönemdeki atmosfer çok daha farklıydı çok daha sertti. Tabana doğru inildiğinden bahsediyorum, bu şeytanlaştırma gittiğiniz şehirdeki devlet güçlerini etkiledi. Bu sorduğunuz soruya evet diyorum ama kendi özelimizden yola çıkarak neler olabileceğini söylüyorum; şimdi 7 Haziran'a giderken iftira atıldı bana. Dördüncü gün Sayın Erdoğan beni aradı hanımefendiyleyken konuştuk. Sonra Sare Hanım da aradı. Onunla da konuştuk. Hayrinusa Hanım da aradı onunla da konuştuk. Erkeklerden yalnızca Cumhurbaşkanı aradı. 35 dakikalık bir konuşma yaptık kendisiyle. Bu mahkeme sürecini genç kadınlar için takip ettik. Bir kadın hâkim hatta o kadar şaşırıldı ki sanık konumunda olan insanlar şaşırdı, avukatlar orada iki tarafın avukatı orada siz basınla ilgili, meseleleri biliyorsunuz diyelim ki cevap verildi ama bir daha benzer bir dil kullanılamıyor. Bu kadın hâkim şimdi o sabah 8.5'da kaleme sanıkların avukatları müdaafa koydu. Hangi arada derede yarım saatte o müdafaayı okudunuz da bir karar verdiniz? Bütün bu sanıklar beraat etti. Yazarı Hacı Bey!in gazetesinde bir yazar. Onlar manşet etmedi. Çünkü çirkin bir şeydi. Sabah gazetesinden vardı onlar da manşet etmediler. Şimdi bu hâkim hanım neyin yolunu açtı biliyor musunuz? Bir kandının bir kadına yakışmayacak hareketlerinin olduğu bir kasetin var mı diye duydum. Bu sizler için de sizlerin karıları için de söylenebilir. Benim mücadelem hepiniz içindi. Yazarı beraat etmesine rağmen manşet etmedi akit gazetesi, teşekkür etmeliyim. Biz çok daha sert bir süreçten geçtik. Şimdi sayın Erdoğan'ın o hakime hanıma bunu söylemesi imkansız. Bunları beraat ettir demesi imkansız. Ama o hakim hanım acaba cumhurbaşkanına yaranabilir miyim diye bu kararı verdi. Nelerin önünü açtı. Ben anılarımı paylaşmaya hazırım. Biz aşağıda Erdoğan'ın direkt isnatlarıyla hiç karşılaşmadık çünkü çok akıllıca bir strateji yaptı, saygı duyuyorum. Ama aşağıda ben reisin büyük düşmanı olarak paketlendim. "