Meral Akşener: Keşke bunları Tayyip Bey de duyabilse...
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le 18 ve 19 Ağustos günleri Muğla’nın Bodrum, Milas, Marmaris ilçelerinde yanan orman arazilerini ve yangından zarar gören 13 köyü dolaştı.
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le 18 ve 19 Ağustos günleri Muğla’nın Bodrum, Milas, Marmaris ilçelerinde yanan orman arazilerini ve yangından zarar gören 13 köyü dolaştı.
Zeyrek'in konuyla ilgili bugünkü yazısı şöyle:
Bir kömür madeni için ağaç kesilmesini engellemeye çalışan Akbelen eylemcilerini ziyaret ettik.
Gittiğimiz her yerde tablo aynıydı. Akşener söze hep “Buraya propaganda yapmak, konuşmak için gelmedim. Buraya sizi dinlemek ve basın aracılığıyla halkın sizi duymasını sağlamak için geldim” diye başladı.
Durduğumuz 14 noktada da aynı şey yaşandı. 10 yaşındaki Yağmur da konuştu, 85 yaşındaki Mehmet Dede de…
Her konuşan benzer şeyler söyledi. Bazılarını not aldım:
“Yangını bizim gençler söndürdü. Devlet söndüremediği gibi yangını söndürmek isteyen köylüleri ve gençleri engelledi.”
“Bize sadece Allah yardım etti. Devlet buradaydı ama söndürmeyi beceremedi.”
“Orman Bakanı helikopterle geldi. Yangın sürerken TOMA'lar onun helikopterini korudu.”
“Cumhurbaşkanı geldi, hayat durdu. Onu korumaktan ormanı söndürmeyi bıraktılar.”
“Biz burada can derdinde o üstümüze çay atıyor.”
“Bunları söyleyeceğim. Tutuklayacaklarsa da tutuklasınlar. Hapishaneler dolacaksa dolsun. Bir de hapishane görürüz.”
“Okluk Koyu'ndaki sarayı korumak için seferber oldular, bizi yangınla baş başa bıraktılar.”
“Helikopter gönderin, uçak gönderin diye diye dilimizde tüy bitti, gelen giden olmadı.”
“Yangın söndürülmedi, yanacak ağaç kalmayınca bitti.”
“Zeytinliğim yandı. Bütün geçim kaynağım zeytin ve yağdı. Yandı gitti. Bu kış açız yani.”
“Ahırımda hayvan kalmadı. Beş balya saman vermişler. Ben mi yiyeceğim.”
“Ben 80 yaşındayım. Bana zeytin fidesi vereceklermiş. Kaç senede ağaç olacak o. Ben görebilecek miyim?”
“Hükümet yerel yönetimleri görmezden geldi. Belediye başkanları canla başla çalıştığı halde hükümet işbirliği yapmak bir yana belediyeleri engelledi.”
“Bu millet isyan etmiyorsa onurunu ve şerefini düşündüğü içindir.”
“Arıcının arısı, zeytincinin zeytini, turizmcinin müşterisi gitti. Bu yılı da kaybettik.”
Daha neler neler. Eminim televizyon bültenlerinden ve muhabir arkadaşların haberlerinden daha çok yakarış göreceksiniz.
İki günün sonunda Meral Akşener'e “nasıl değerlendiriyorsunuz” diye sordum.
“Çok öfke gördüm. İnsanların canı yanmış zaten. Seslerinin duyulmasını istiyorlar. Millet ile devlet arasındaki bağı zayıflatır bu. Keşke bu söylenenleri Tayyip Bey de kulaklarıyla duyabilse.”
Bölgedeki tablo Akşener'in dileğinin pek de gerçekleşmeyeceğini gösteriyor. Bırakın Erdoğan'ı bakanlar, bürokratlar dahi bu sesleri duymuyor artık.