Meral Akşener'den Erdoğan'a: Öyle bir çılgınlık yapamaz
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, AKP'li cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kayyım’ tehdidine 'Öyle bir çılgınlık yapamaz' diye yanıt verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “MHP’nin AKP’nin mütemmim cüzü (bir nesnenin ayrılamaz bütünleyici parçası) gibi olduğunu” belirterek, iki partinin yerel seçimlerden sonra “ilhak edeceğini” söyledi.
Akşener, seçim mitingleri sonrasında bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularına şu yanıtları verdi:
Erken seçim görmüyorum: (Erken seçim iddiaları) Erken seçim görmüyorum. Asıl mevzu şu: Sayın Erdoğan’ın siyasi algoritması bir devamlılık ortaya koyar. Nedir? Bir seçimde istediği oyu almazsa, genellikle yerel seçimler olur bu, mutlaka kutuplaştırıcı bir iş yapar. 2002 haricindeki bütün seçimlerde birileri düşmandı.
AKP’nin mütemmim cüzü gibi: Erdoğan, 2015 seçimlerinde, Sayın Bahçeli’nin “HDP’den oy istediğini” çok açık ve net söyleyerek gezdi. Gelinen noktada İYİ Parti Meclis’e girdi ve üçüncü bir yol ortaya çıktı. Çünkü MHP’nin, Sayın Bahçeli’nin tutumuyla şu andaki pozisyonu AK Parti’nin “mütemmim cüzü” gibi. Hani “İlhak edecekler” diyorlar ya, bu “pazardan mezara kadar” meselesi aslında bir ‘ilhak.’
Ayna tuttukça asabileşiyor: (Erdoğan’ın kendisine yönelik sert sözleri üzerine)Böyle bir sistemin içinde geldik yerel seçimlere. Aynı algoritmayı uyguluyor. Beni “Adem’e mahkum etmiş…” Dolayısıyla kendisine ben ayna tuttum. Bizi ‘PKK’li’ ilan etti. İçişleri Bakanı, “Temel Bey ile ikimizin Kandil ile işbirliği imzaladığımızı” söyledi. Böyle bir rezalet olur mu? Ben de eski İçişleri Bakanıyım. İçişleri bakanları, başbakanlar, cumhurbaşkanları dikkatli konuşurlar. Çünkü “devletin ciddiyetini kepaze etmektir bu.” Şimdi bu seçime kadar bu algoritma tuttu. Bu seçimde tutmuyor. Ben ayna tutmaya devam ediyorum. Ayna tuttukça asabileşiyor. Çünkü o aynada kendini görüyor.
Zul sayarım: Klasik, her kadına yapılan yapıldı. ‘Tehdit.’ Hapis tehdidi, para tehdidi.. En son cinsiyet üzerinden ‘güya hanımefendi…’ Şunu size çok açık, net söyleyeyim: Ben, teröristlerle oturmuş, pazarlık etmiş bir ağzın, bana hanımefendi demesini zul sayarım. Bebek katiline ‘sayın’, şehide ‘kelle’ demiş bir ağzın bana ‘hanımefendi’ demesini hakaret sayarım. Ben, Sayın Erdoğan’dan her şeyi bekliyorum şahsımla ilgili. Çünkü ben, Sayın Erdoğan’ın devr-i iktidarında damadının televizyonunda, damadının kardeşinin yönettiği televizyonda, namusu ve şerefine, iffetine iftira atılmış bir kadınım. İkincisi, Sayın Erdoğan’ın devr-i iktidarında, kapısının önüne insanlar gelip yani evde bulunmasak, belki pencelerinin taşlanmasına sebep olacak bir insanım. Hiç olmayan işler bunlar… Dolayısıyla her şeyi bekliyorum. Elinden geleni ardına koymasın. Kaygı yok. Niye kaygı olsun? Biz o yollardan geliyoruz. Korkuyla yaşanır mı?
Kayyım çılgınlığını yapamaz: (Partiye ve şahsına yönelik bir hamle olup olmayacağı üzerine) Sayın Erdoğan’ın şu sorunun cevabını vermesi gerekiyor. 4 büyükşehir, 3 ilin seçilmiş belediye başkanlarını, seçilmesine bir yıl kala istifaya zorlamasının sebebi nedir? ‘Milli irade’ diye gezdi senelerdir; milli iradeye bu büyük bir ihanettir. Bu insanlar suçluysa, haklarında herhangi bir dava var mı? Bildiğimiz kadarıyla yok. Bir tanesi ağlaya ağlaya gitti… Peki, suç yoksa niye aldın? Dolayısıyla bizim belediyelerimize ‘kayyım’ atamak gibi bir çılgınlığı yapamaz.
Hâkimlerin kafasına odun vurdu: Diyor ya, “Benim ne olduğumu iyi bilir…” Karşılıklı birbirimizin ne olduğunu iyi biliyoruz. Ben biliyorum da kendi iktidarıyla o beni unutmuş. Bakın, ayıp olan şu: Bir cumhurbaşkanı “Tutuklattıracağım” diyemez. Hâkimlerin, savcıların kafasına odun vurdu o sözüyle… Ben onun adına utanıyorum. İnsan bari el altından yapar. Asıl vahim olanı bu. En azından “sözde bir hukuk sisteminin var olduğunu” yurtdışına gösterelim. Ben ülkemi düşünüyorum bu arada.
Yeryüzünün en pragmatist adamı: Ankara’yı Millet İttifakı alıyor. İstanbul’u, Bursa’yı alacak. Bunlar kaleler kabul edilen yerler. Sayın Erdoğan yeryüzünün en pragmatist adamıdır. Eğer bu kadar pragmatist bir insan olmasa kendisine ‘firavun’ diyen bir kimseyle yan yana gelmez. ‘Şerefsiz’ diyenle yan yana gelmez. Kendisine her türlü hakaret edeni bakan, başbakan yardımcısı yapmaz.