Merkez Bankası'nın kararlarının sonuçları ne oldu? 4 faiz indiriminin ekonomiye etkisi
Merkez Bankası, 23 Eylül’de aldığı kararla Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlık döneminde ilk kez faiz indirimine gitti. Merkez Bankası, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında da faiz indirimi yapmıştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önceki gün aldığı faiz indirimi kararının şok etkisi devam ediyor. Faiz kararının açıklandığı perşembe günü 8,80’i zorlayan dolar kuru, dün 8,86’ya çıkarak rekor tazeledi.
Birgün'den Havva Gümüşkaya'nın haberine göre; TCMB, 23 Eylül’de aldığı kararla Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlık döneminde ilk kez faiz indirimine gitmiş oldu.
Kavcıoğlu, mart ayında göreve gelmesi sonrası "Politika faizini güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edeceğiz" demişti.
Ancak geçen ay yıllık enflasyonun yüzde 19,25’e yükselerek politika faizini aşması sonrası Kavcıoğlu’nun "Çekirdek enflasyonu esas alacağız" ifadelerini kullanması, faiz indirimi hazırlığının sinyali olarak yorumlanmıştı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haziran ayı başında enflasyonu düşürmek için faiz indirilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini tekrarlamasının ardından da Dolar/TL kuru yükselişe geçmişti.
Erdoğan’ın enflasyonu düşürmek için faizlerin indirilmesi gerektiği görüşü ekonomistler tarafından benimsenmese de Erdoğan’ın baskısı sonucu faiz indirimine başlandı. Erken gelen faiz indirimi kararı uzmanlar tarafından önümüzdeki dönemde daha yüksek döviz kuru ve tüketici enflasyonu olarak yorumlandı.
Ülkede son 4 yıldır faiz oranlarının seyri ve bunun enflasyon ile döviz kuru üzerindeki etkilerine dair tartışmalar yapılıyor. Daha önce birçok kez denenen düşük faiz uygulaması ülke ekonomisine olan faturası ağırlaştı. 2018 yılında yaşanan Rahip Brunson krizinin ardından başlayan faiz imtihanını ve sonuçlarını derledik.
14 EYLÜL 2018
• Faiz yüzde 24’e çıkarıldı: 2018 yılının ağustos ayında yaşanan Rahip Brunson krizi nedeniyle dolar kurunun rekor seviyelere çıkmasının ardından Murat Çetinkaya başkanlığında yapılan Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası politika faizi yüzde 17,75’ten 625 baz puan artışla yüzde 24 seviyesine çekildi.
Bu tarihten itibaren yüksek faizleri sık sık eleştiren Erdoğan, 31 Mart Yerel Seçimlerine de yüzde 24 olan politika faiziyle girdi. İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesini yüksek faiz oranlarına bağlayan Erdoğan, seçimlerin ardından çatışma yaşadığı Çetinkaya’yı görevden aldı. Çetinkaya’nın yerine atanan Murat Uysal ise göreve başladığı tarihten itibaren kademeli olarak faizleri indirmeye başladı.
26 TEMMUZ 2019
• Enflasyon çıktı: Uysal göreve geldiğinde yüzde 24 seviyesinde olan TCMB politika faizi, yüzde 8,25’e kadar düşürüldü. 9 toplantıda imza atılan toplam 1575 baz puanlık indirimle, politika faizi enflasyonun 3 puan altına çekildi. Uysal, tüketici enflasyonu yüzde 15,72 seviyesindeydi. Bu oran Ekim 2019’da yüzde 8,55’e kadar düştü ancak daha sonra yükselişe geçti ve Ekim 2020’de yüzde 11,89 ile çift hanede kalmayı sürdürdü. •
Rezerv eridi: Uysal döneminde ülke tarihinde bir ilk yaşandı. Döviz kurunun yükselmemesi pahasına Merkez Bankası’nın rezervleri eksiye düştü. TCMB’nin 74 milyar 123 milyon dolarlık brüt döviz rezervi, 30 Ekim 2020 itibarıyla 42 milyar 259 milyon dolara geriledi. TCMB’nin toplam brüt rezervi 97,2 milyar dolardan 84,4 milyar dolara geriledi. Brüt rezervden bankaların zorunlu karşılık olarak TCMB’de tuttuğu döviz ve altınlar düşüldüğünde elde edilen net rezerv ise 30 Ekim 2020’de 18,9 milyar dolara geriledi. Swap hariç net rezerv ise eksi 44 milyar dolar seviyesine kadar indi. Uysal göreve geldiğinde ise swap hariç net rezerv 14,6 milyar dolar seviyesindeydi.
25 EYLÜL 2020
• İki yıl sonra faiz arttı: Döviz kurundaki yükseliş ve artan enflasyon nedeniyle Murat Uysal, bir yılı aşkın süredir devam ettirdiği görevde ilk kez faiz artırımı kararı aldı. Yüzde 8,25’e kadar düşen politika faizi yüzde 10,25’e yükseltildi. Eylül 2018’den sonra ilk kez faiz artımına gidilmiş oldu. Para Politikası Kurulu toplantısının ardından Merkez Bankası’ndan yapılan yazılı açıklamada yüklü faiz artırımının gerekçesi olarak enflasyona vurgu yapılmıştı. Açıklamada, "Kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar vermiştir" denilmişti. Ayrıca güçlü kredi büyümesinin ve finansal piyasalardaki gelişmeler sonucunda enflasyonun öngörülenden daha yüksek bir seyir izlediği ifadelerine yer verilmişti. Enflasyonun kontrol altına alınması için faiz artırımına gidildiğini ifade eden Merkez Bankası, bir süredir atılan parasal sıkılaştırma adımlarının güçlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığını da vurguladı. Ancak bu dönemde TL’nin değeri dibi gördü ve TCMB rezervleri tükendi.
19 MART 2021
• Enflasyon yüzde 15’i gördü: Uysal’ın yerine atanan Naci Ağbal, faiz artışı yoluyla yabancı sıcak parayı tekrar çekerek döviz kurlarını düşürme ve enflasyonu kontrol altına alma misyonuyla göreve geldi. Yaklaşık 4,5 ay görevde kalabildi. Bu süreçte enflasyonda kalıcı bir iyileşme görülene kadar faizlerin indirilmeyeceğini belirten Ağbal, geçtiğimiz yıl kasım ve aralık aylarında 675 baz puan faiz artırımı gerçekleştirmişti. Ekim 2020 sonunda yüzde 11,89 olan enflasyon, şubat 2021’de yüzde 15,61’e yükselmişti.
Yeni yılda ocak ve şubat aylarında faiz artırımına gitmeyen Ağbal, yönetimindeki Merkez Bankası mart ayında 200 baz puanlık bir faiz artırımı kararı daha almıştı. Böylece koltuğu yüzde 10,25 faiz oranıyla devralan Ağbal, faizleri yüzde 19 seviyesine kadar yükseltmişti. Ağbal döneminde faiz artışlarıyla dolar/TL kuru 8,57’den şubatta 6,89’a kadar çekilmişti.
Ağbal’ın ardından koltuğa oturan Kavcıoğlu göreve başladığında döviz kuru 7,32 seviyesindeydi. Dün itibarıyla 8,86’yı gören dolar/TL kuru tarihi rekorunu bir kez daha yeniledi. Böylece önceki gün yapılan yüzde 1’lik faiz indirimin faturası ise ilk iki günde yüzde 21’lik döviz kuru artışı olarak kayıtlara geçti. Ağustos ayı enflasyonu ise yüzde 19,25 ile politika faizinin üzerinde bulunuyor.