Metal işçilerinin toplu sözleşme süreci başladı
Türk Metal-Sendikası ve Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi sürecinde ilk görüşme gerçekleşti.
150 bine yakın metal işçisini kapsayan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) grup sözleşme görüşmeleri bugün başladı.
Türk Metal üyelerine gönderdiği mesajda 14 idari maddede anlaşma sağlandığını bildirirken, patron sendikası MESS'in 3 yıllık sözleşmeyi masaya getirdiği bilgisi verildi. İkinci görüşmenin 21 Ekim 2019 tarihine ertelendiği öğrenildi. Daha önce 2 yıllık sözleşme öneren Birleşik Metal-İş yüzde 34, Türk Metal ise yüzde 26 zam talep etmişti.
"Dünyada, metal sanayisindeki toplu iş sözleşmeleri 4-5 yıllık yürürlük süreleriyle yapılıyor"
Evrensel'in haberine göre MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, MESS üyesi şirketlerin ekonomik büyüklüğünün 30 milyar doların üzerinde olduğunu, metal sanayisinin net satışlarının yarısından fazlasının üyeleri tarafından yapıldığını vurgulamıştı.
İmalat sanayi cirosunun dörtte biri ve ihracatının yüzde 39'unun üyelerince gerçekleştirildiğine dikkati çeken Akkol, işçi sendikalarıyla yürütecekleri müzakerelerde ana eksenlerinin “işyerlerinde çalışma barışının devamı ve ülke sanayisinin rekabet gücünün korunup geliştirilmesi” olacağını söylemişti. Müzakereler süresince kriz koşullarının dikkate alınacağına inandıklarını dile getiren Akkol, şöyle konuşmuştu:
“Ülkemizde işverenler tarafından 3 yıllık sözleşmeler talep edilse de dünyada, metal sanayisindeki toplu iş sözleşmeleri 4-5 yıllık yürürlük süreleriyle yapılıyor. Ülkemizde maalesef henüz bu sürelerle sözleşme yapamıyoruz.”
Toplantıda MESS adına, Yönetim Kurulu üyesi Bora Koçak’ın açış konuşması sonrası, MESS Genel Sekreteri Özgür Barut yaptığı konuşmada, bu sürece rekabetçilik ekseninde yaklaştıklarını belirtti ve metal sektöründeki gelişmelere ilişkin bir sunum yaptı.
Daha sonra söz alan Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, çalışanların yaşama koşullarının zorlaştığını, işçilerin enflasyon artışı sonucunda gelir kaybına uğradığını belirtti. Atar, çalışanların refah seviyesinin korunmasının ve geliştirilmesinin önemine dikkat çekerek işletmelerin gerçekliği yanında işçilerin yaşanan reel ücret kaybının yoğun olduğunu ve dolayısıyla işçilerin de hızla yoksullaştığını belirtti.
Özkan Atar'ın ardından Birleşik Metal-İş adına Doç. Dr. Serkan Öngel tarafından yapılan sunumda, yaşanan kısmi sorunlara karşın şirketlerin 2018 ve 2019 yılı için kârlılık oranlarında önemli bir değişiklik olmadığı, emek verimliliğinde artış yaşandığı, işçilerin verimlilik düzeylerinin yüksek olduğu, işgücü ödemelerinin toplam üretimdeki payının en düşük olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğu, enflasyonun hesaplama yöntemi nedeniyle işçilerin alım güçlerini koruyamadığı, bütün bu verilerin işçilerin taleplerinin gerekçeleri olarak görülmesi gerektiği ve işçilerin taleplerinin gerçekçi olduğu belirtildi.
Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise ücretlere 2019'un ilk altı ayında toplam yüzde 26,28 zam talep ettiklerini hatırlatarak “Bir önceki dönem yüzyılın sözleşmesi olarak nitelediğimiz bir sözleşmeyle üyelerimiz önemli kazanımlar elde etti. Fakat son dönemde temel tüketim mallarına gelen zamlar, tüm vatandaşlar gibi metal işçisinin de geçim şartlarını zorluyor” demişti.
Türk Metal ikinci altı ayda enflasyon oranına artı yüzde 1, üçüncü altı ayda enflasyon oranına artı yüzde 2, dördüncü altı ayda enflasyon oranına artı yüzde 1 ile 2020'de sosyal haklarda enflasyon oranına artı yüzde 3 zam talep ediyor.