Mevlüt Çavuşoğlu: Avrupa'nın gidişatını endişeyle takip ediyoruz
Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan Dışişleri Bakan Vekili İdris Zaman ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Avrupa'nın gidişatını biz endişeyle takip ediyoruz. Özellikle de Avrupa'nın ortak değerlerini erozyona uğratan sadece bu aşırı ırkçı partilerde görmüyoruz bunu. Merkez partilerde de başta Macron ve partisi olmak üzere bunu görüyoruz. Dolayısıyla buradaki aşırı güç kullanımını kınamak zorundayız" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Afganistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili İdris Zaman ile Beşiktaş'ta "Asya'nın Kalbi İstanbul Süreci Bakanlar Toplantısı"nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu toplantının başında yaptığı konuşmasında, “Şehitlerimiz Üstçavuş Esma Çevik ve Uzman Çavuş Kemal Sayar kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Bu kalleş saldırıyı düzenleyen teröristler bilsinler ki onları inlerinde, dağlarında, ülke içinde ve ötesinde yok etmeye devam edeceğiz. Hem Türkiye'yi hem de dünyayı ve bölgemizi onlara dar etmeye devam edeceğiz" dedi.
“BİZ ORADAKİ MEVCUDİYETİMİZİ VE DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Bakan Çavuşoğlu, “NATO toplantılarında da bazen NATO'nun oradaki mevcudiyetinin azaltılmasıyla ilgili tartışmalar da oluyor. Biz Türkiye olarak, Afganistan Türkiye ve NATO'ya ihtiyaç duyduğu sürece, biz oradaki mevcudiyetimizi ve desteğimizi sürdüreceğiz.
Önümüzdeki süreçte eş başkanlığını Tacikistan devralıyor. Esasen bugün itibarıyla Tacikistan İstanbul Süreci'nin eş başkanlığını devralmıştır. Eş başkanlığımızın sona ermesi Afganistan'a olan desteğimizin biteceği anlamına gelmez. Biraz önce zaten desteğimizin artarak devam edeceğini söyledik" diye konuştu.
LİBYA İLE ANLAŞMA
Bakan Çavuşoğlu ve Zaman basın toplantısında gazetecilerin de gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Çavuşoğlu, bir gazetecinin Libya Mutabakatı'nın ardından Yunanistan'ın Hafter ile görüşme girişimleri ve Girit tarafına askeri takviyenin konuşulduğunun iddialarıyla ilgili, “Doğu Akdeniz'de bugüne kadar tüm kıyı ülkeleriyle buna benzer anlaşmaları imzalamaya hazırız. Türkiye'nin olmadığı herhangi bir anlaşmanın da geçersiz. Bir taraftan Kıbrıs etrafından Rum kesiminin tek taraflı sondaj faaliyetlerini devam ediyor, diğer taraftan Yunanistan, Mısır, İsrail, Rum kesimi bazen de Lübnan bölge ülkeleriyle Türkiye'yi dışlamaya çalışarak görüşmelerine devam ediyor.
Biz öncelikle Kıbrıs etrafını bizim kıta sahanlığımızın dışında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na ruhsat verdiği alanlara sondaj gemilerimizi göndererek büyük bir oyunu bozduk. Böyle bir hamleyi Türkiye'den beklemiyorlardı, şimdi dengeler değişti, büyük bir panik var. İşte Avrupa Birliği'nden karar çıkarmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan yine Libya'yla imzaladığımız bu anlaşmayla birlikte yine Yunanistan'ın ve bazı bölge ülkelerinin anlaşılmaz bir şekilde, histerik duygularla tepki gösterdiğini görüyoruz. Diplomatik nezakete ve olgunluğa sığmayan adımlar attığını da görüyoruz. Örneğin, Libya Büyükelçisi'nin Yunanistan tarafından sınır dışı edilmesi. Gerçekten kabul edilebilir bir durum değil" dedi.
“KIBRIS ETRAFINDAKİ GEMİLERİMİZİ DE KORURUZ, KITA SAHANLIĞIMIZI DA"
Çavuşoğlu, “Yunanistan'la da buna benzer bir anlaşmayı imzalamaya hazırız. Doğu Akdeniz'in zenginliklerini paylaşma konusunda bu tür anlaşmaları imzalamak herkes için yararlı olacaktır. Bugün bizim yaptığımız yani imzaladığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur. Kendi kıta sahanlığımız ile Libya'nın kıta sahanlığının kesiştiği noktayla birlikte bu anlaşmayı Libya'yla imzaladık.
Yunanistan'ın yaptığı meşru değil, Hafter'le görüşmesi meşru değil. Çünkü Libya'da şu anda meşru olan tek hükümet Trablus'taki Sarraj hükümetidir. Eğer Yunanistan da onlarla bir şey yapmak istiyorsa esasen Trablus'a gitmesi gerekiyor, başka yerlere gitmesine gerek yok. Buradaki hükümet, hükümetler arası anlaşma imzalamak için yetkili değil, Şikrat Anlaşması'na göre.
Yani Fas'taki anlaşma imzalandığı zaman ben de ordaydım ama mutabakat zaptı imzalayabilir istediği ülkeyle. Uluslararası hukuka uygundur. Mesnetsiz suçlamalar yerine aklıselim içinde davranmaları ve paylaşmayı öğrenmeleri gerekir. Rum kesiminde ve Yunanistan'da bu kültür maalesef yok. O zaman bu kültür yoksa biz de kendi adımlarımızı atarız. Bu adımlara karşı başka önlemler almak istiyorlarsa o zaman da karşılığına hazır olmaları gerekiyor. Biz kimseyle çatışmak, savaşmak istemeyiz ama Kıbrıs etrafındaki gemilerimizi de koruruz, kıta sahanlığımızı da ve Libya'yla imzaladığımız deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmamızın uygulanması bakımından da hangi önlem alınması gerekiyorsa o önlemi alırız" şeklinde konuştu.
“KITA SAHANLIĞIMIZ İÇİNDEKİ FAALİYETLERİMİZİ, ÇALIŞMALARIMIZI DA KİMSEYLE MÜZAKERE ETMEYİZ"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bu mutabakatın ardından Akdeniz'de yeni sahalarda araştırma gündeme gelebilir mi?" şeklindeki soruya ise, “Nasıl şimdi Akdeniz'de ve diğer bölgelerde Karadeniz de dahil sismik araştırmaları gemilerimiz yapıyorsa 2 sismik araştırma gemimiz var. Öncelikle bu bölgelerde de sismik araştırmalar yapılır. Ondan sonra fizibil bulursak sondaj gemilerimizi de göndeririz ve kıta sahanlığımız içindeki faaliyetlerimizi, çalışmalarımızı da kimseyle müzakere etmeyiz" şeklinde cevap verdi.
“FRANSIZ POLİSİNİN KULLANDIĞI AŞIRI GÜÇ, AVRUPA'NIN ORTAK DEĞERLERİ İLE ÇELİŞİYOR"
Bakan Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı foto muhabiri Mustafa Yalçın'ın Fransa'daki olaylar sırasında yaralanmasında, buradaki polisi güç kullanımının sorulması üzerine ise, “Gerçekten çok kötü bir şekilde gözünden yaralandı. Ameliyattan sonra dinleniyor. Sonuçları bekliyoruz. İnşallah iyi bir şekilde netice alırız. Fransa'nın sadece geçtiğimiz bir hafta içinde değil basın mensupları da dahil göstericilere karşı kullandığı şiddet, Macron'un yakın güvenlik ekibinin müdahaleleri hiç bir uluslararası standart ile örtüşmüyor. Biz, Türkiye olarak barışçıl gösterileri tabii ki destekleriz. Hiç bir zaman vandalizme ve yağmacılığa varan, şiddet içeren gösteriyi desteklemeyiz.
Bunun ayrımını çok iyi yapalım. Aşırıya kaçan gösterileri destekliyoruz anlamına gelmesin. Diğer taraftan Fransız polisinin kullandığı aşırı güç, Avrupa'nın ortak değerleri ile çelişiyor. Böyle bir olay Türkiye'de olsaydı, polisin kullandığı herhangi bir cisim basın mensubunun gözüne gelseydi ve ameliyat olsaydı, şu an dünyada kıyamet kopmaz mıydı? Kopardı. Öncelikle Avrupa Birliği kıyameti koparırdı. Belki de haklı olarak koparırdı. Çünkü biz de istemeyiz böyle bir şeyi. Fakat Fransa'da olunca hiç ses çıkıyor mu? Hiç ses çıkmıyor. İşte hep anlatmaya çalıştığım bu. Kendi aralarında böyle saçma sapan dayanışma anlayışı var. 'Bizim üyemiz, batılıyız. Birbirimizin eksiği olsa da onu görmezden gelelim. Yanlışı olsa da aman konuşmayalım. Neden? Dayanışma içinde olmamız lazım'. Yanlışta dayanışma olmaz, haksızlığa uğradığın zaman dayanışma önemlidir. Hani ortak değerler?" dedi.
"AVRUPA'NIN GİDİŞATINI BİZ ENDİŞEYLE TAKİP EDİYORUZ"
Çavuşoğlu, “Demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin evi Avrupa Konseyi'nde 70. yıl kutlamalarında basın bölümünü Macron kapattı. Diğer törenlere de aldırmadı. Bunu biz yapsak ne derler? Diktatörlük var, o var, bu var. Peki Macron yapınca ne oluyor? Tercih mi oluyor? Veya başka türlü bir demokrasi mi oluyor? O yüzden Avrupa'nın gidişatını biz endişeyle takip ediyoruz. Özellikle de Avrupa'nın ortak değerlerini erozyona uğratan sadece bu aşırı ırkçı partilerde görmüyoruz bunu. Merkez partilerde de başta Macron ve partisi olmak üzere bunu görüyoruz. Dolayısıyla buradaki aşırı güç kullanımını kınamak zorundayız. Hiç ayrım yapmaksızın herkese karşı bunu kullanmaları insani de değil ve demokrasiyle, ifade özgürlüğüyle de kökten çelişiyor" şeklinde konuştu.
AFGANİSTAN SEÇİMLERİ
Zaman, Afganistan'daki seçim sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin soruya ise ülkesindeki seçim sonuçlarının kısa süre içinde açıklanmasını istediklerini belirtti. (DHA)