MHP'den Tuğrul Türkeş'e çok sert yanıt: Utanmaz, babana hiç mi saygın yok?
MHP'nin yayın organı Türkgün yazarı Yıldıray Çiçek, "Başbuğ Türkeş'e hakarete sus ama MHP'yi suçla!" başlığıyla dikkat çekici bir yazı yazdı.
8 Mart'ta Gazeteci ve yazar Levent Gültekin’e HalkTV'deki programı öncesi 25 kişilik bir grup saldırıda bulunmuştu. Gültekin saldırıya uğramadan önce Alparslan Türkeş’i eleştirerek, “Türkeş milliyetçilik hastalığını, ırkçılık hastalığını bu ülkenin milyonlarca evladının zihnine bolca dökmüş, sırf o milliyetçilik biz bu ülkeyi herkesten daha fazla seviyoruz tuhaflığıyla milyonlarca gencin hayatını karartmıştır, şu anda biliyorum ki onlar da benim gibi büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Alparslan Türkeş'in oğlu ve AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş saldırının ardından gazeteci ve yazar Barış Pehlivan'a yaptığı açıklamada isim vermeden "Böylesi saldırılarda fail meçhulse kime yarar ona bakmak gerekir" ifadelerini kullandıktan sonra "Ben Tuğrul Türkeş olarak bu saldırıları yapmayacağıma göre, CHP ya da AK Parti yapmayacağına göre, maalesef mantık bir yeri gösteriyor" ülkücüleri hedef göstermişti.
Bugün (13 Mart 2021) MHP'nin yayın organı Türkgün yazarı Yıldıray Çiçek, "Başbuğ Türkeş'e hakarete sus ama MHP'yi suçla!" başlığıyla dikkat çekici bir yazı yazdı.
"İŞ MHP'YE GELİNCE..."
"Tuğrul Türkeş'in geçmişi siyasi utanmazlıklarla doludur" ifadelerini kullanan Çiçek, "Yine başka bir zaman MHP’yi 'azgın milliyetçilik' yapmakla suçlamaya gelince yazılı açıklama düşünüyorsun da, kanından olan babana 'Milliyetçilik, ırkçılık hastalığıyla milyonlarca gencin geleceğini kararttı' iftirası atılıyor, alçakça saldırılıyor niçin suspus oluyorsun?" dedi.
Tuğrul Türkeş'e 'babanın hiç mi aziz hatırasına, ülkülerine saygın yok?' diye soran Çiçek, "Levent Gültekin’in alçakça ifadelerine gelince saman altından su yürütüyorsun da, iş MHP’ye gelince dilin, kalemin niçin hiç durmuyor, hemen piyasaya açılıyorsun?" dedi.
Çiçek yazısının sonunda şu cümleleri kullandı:
"Gerçekten utan ve gerçekten MHP hakkında sus artık Tuğrul Türkeş…
“Ayıp”, “vefa” ve “utanma” denen kavramlarla ruhunu bir an önce tanıştır…"