Milyon dolarlık vurguna savunma: 'Zekâm yetmez'
İsviçreli bir firmaya, 10 bin ton ağırlığında 326 konteyner külçe bakır yerine, kaldırım taşı gönderen 14 kişilik şebekenin mahkemede verdiği ifadelerden birinde, "Böyle bir olayı yapacak ne maddi gücüm ne de zekâm vardır" denildiği öğrenildi.
İstanbul, Çorlu, Tekirdağ'da kurulu bir dizi firmanın da kullanıldığı olayda, cirosu 120 milyar doları bulan Mercuria Energy şirketine, 36 milyon dolarlık bakır yerine, bakır rengine boyanmış kaldırım taşları gönderildi.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Ambarlı Limanı’ndan, Mercuria'nin Çin'deki tesisine 2 gemi halinde kaldırım taşı gönderen şebekenin Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorguları, soruşturmaya ilişkin ayrıntıları ortaya çıkardı.
Soruşturma dosyasına göre, şüpheliler bu süreçte birkaç firma kullandı. Kimi aracılık yaptı, kimi malın tedarikini üstlendi, kimi sahte poliçe düzenledi kimi de satışı yaptı. Dosyaya göre, işin beyin takımında ise Sinan Ç., Dursun Ç. ve Soner Ç. kardeşler yer aldı.
Mercuria ile yazışmaları Soner Ç. yaptı. Şüpheliler denetimden kaçınmak için ilk olarak konteynerlara gerçek külçe bakır yükledi. Sahada denetim yapan firma görevlileri, bir anormallik görmeyince işleme onay verildi. Denetim firması görevlileri sahadan ayrıldıktan sonra külçe bakırlar indirildi; yerine, önceden hazırlanmış kaldırım taşları konuldu. Taşlar özenli bir biçimde bakır rengine boyanmıştı. Kaldırım taşı yüklü olan konteynerları açan firma yetkilileri şok üstüne şok yaşasa da iş işten geçmişti.
Şüphelilerden Muammer K. ifadesinde, kaldırım taşları için fiyat teklifleri aldığını söyledi. K., bu talebin, satışı yapan Bietsan Bakır’ın sahibi Hasan K.’dan geldiğini söyledi. 'Eşyaya göz ucuyla baktım' diyen Çağrı K. ise "Bakır mı dediler ben de ‘bakır’ dedim” diye konuştu. Orhan M. ise "Muammer Bey bana kaldırım taşına ihtiyacı olduğunu söyledi. Böyle bir olayı yapacak ne maddi gücüm ve ne de zekâm vardır” dedi.
Dolandırıcılık işleminde hesabı kullanılan Ramazan Ö.'nün avukatı ise dikkat çekici bir savunma yaptı. Avukat Recep Çakır savunmasında, "Müvekkilimin, asıl faillerle cezaevine girmesi durumunda baskı ve tehditlerle karşılaşacağından endişe etmekteyiz” dedi.
TIR şoförlerinden birinin olay yerinde gördüğünü söylediği Uncular Metal’in sahiplerinden Soner Ç. ise hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Bir diğer şüpheli Tayfun G. ise, "Evraklara bakmadan imzaladım" dedi.
EV HAPSİ ŞARTI İLE SERBEST BIRAKILDILAR
Tutuklanmaları istenen şüphelilerden Ferhat U., Başak Y. Sedat U., adli kontrol şartı olmadan serbest kaldı. Ramazan Ö., Çağrı K., Dursun Ç., Hasan K., Soner Ç., Sinan Ç., Muammer K., Tayfun G., Orhan M., Ufuk Ç.. ve Bora İ. ise ev hapsi şartı ile serbest kaldı. Şüphelilerin tamamının serbest kalmasına ilişkin İsviçreli firma yetkilileri ise karara şaşırdıklarını kaydetti.