Milyonluk dairelerin bulunduğu rezidansta AKP'liler yoksulluk vakfı kurdu

AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, yoksulluğu azaltmak için İstanbul’da Sultan Rezidansı’nda Adalet ve Demokrasi Vakfı’nı kurdu. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl vakfın bir rezidansta yer almasına tepki göstererek "Yoksullukla mücadeleyi amaç edinen bir vakıf böyle çok yüksek, lüks rezidansta çalışmayı içine sindirebiliyor" dedi.

Anka Haber Ajansı'nda yer alan habere göre 100 bin lira mal varlığı olan vakfın amacı “Yoksulluğu engellemek, adaletli paylaşımın yayılmasına katkı yapmak ve vakıf senedinde belirtilen diğer amaçları gerçekleştirmek” diye açıklandı.

Vakfın kurucuları arasında AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay da yer aldı. Vakfın yönetim kurulunda Muhammet Elfıkhi, İman Elfıkhi, Shaaban Okabı, Muhammed Mustafa görev aldı.

Vakfın ismini de "Herhalde Türkiye'de ciddi anlamda adaletin ve demokrasinin yok edildiğinin farkındalar ki bu adla bir vakıf kurmayı önemsiyorlar" diye yorumlayan Bingöl, "Bu yüksek mebla ile birkaç yoksul vatandaşın ihtiyaçları giderilebilirdi. Amaç ve uygulamada tümüyle çelişen bir tablo ortaya koyuyor" diye konuştu.

Öte yandan vakfın kurulmuş olduğu Sultan Rezidans'ın tanıtım metinlerindeki daire fiyatları şok etti. 'Yoksulluğu engellemek' amacıyla kurulan vakfın bulunduğu rezidansta 1+1 daireler 198 bin dolardan, 2+1 daireler 312 bin dolardan, 3+1 daireler ise 385 bin dolardan başlıyor.

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, AKP Genel Başkan Yardımcısı Aktay'ın kurucular arasında yer aldığı vakfın diğer kurucularının yabancı uyruklu olduğunu hatırlattı ve "Vakfın kurucularından dördünün yabancı olması araştırılmaya değer durum. Geçmişte Ensar, Türgev, Tügva'ya kamu kurumlarından ve belediyelerden bu vakıflara yapılan kaynak aktarımı hepimizce mağlum" dedi.

Rezidanstan söz eden CHP'li Bingöl şöyle dedi:

"Yoksullukla mücadeleyi amaç edinen bir vakıf böyle çok yüksek, lüks rezidansta çalışmayı içine sindirebiliyor. Oysa çok büyük bedellerle satın alınan ya da kiralanan bu vakıf adresi yerine daha mütevazi bir yerde çalışmalarını sürdürebilirdi. Bu yüksek mebla ile birkaç yoksul vatandaşın ihtiyaçları giderilebilirdi. Amaç ve uygulamada tümüyle çelişen bir tablo ortaya koyuyor. Herhalde Türkiye'de ciddi anlamda adaletin ve demokrasinin yok edildiğinin farkındalar ki bu adla bir vakıf kurmayı önemsiyorlar.

Samimi olup olmadıklarını çok yakında göreceğiz. Samimilerse adalet ve demokrasinin olmadığı yerde seslerini yükseltmeliler. Keza vakfın amaçları arasında sayılan yoksullukla mücadeleyi de bu vakfı takip ederek, nasıl yoksullukla mücadele ettiklerini zaman içinde göreceğiz."