Miroğlu’nun avukatı: Musa Anter'i iki örgüt öldürdü | Dicle Anter: Günaydın demek lazım, ilginç…
Musa Anter cinayetinin 30 yıllık zamanaşımı süresi yarın doluyor. Dava dosyasına Orhan Miroğlu'nun avukatının verdiği dilekçe girdi. Dilekçede Anter'i iki örgütün öldürdüğü ileri sürüldü.
FİLİZ GAZİ - GERÇEK GÜNDEM
25. ve 26. Dönem AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun avukatı Serhat Menzilcioğlu’nun 14 Eylül’de Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dilekçede Musa Anter'i PKK ve JİTEM'in birlikte öldürdüklerini iddia edilerek yargılamaya konu eylem ve suçların TCK md.77 ve 78’de düzenlenen 'İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar' kapsamına alınarak 'Zamanaşımının İşletilmemesi' talebinde bulundu.
20 Eylül 1992’de öldürülen gazeteci, yazar Musa Anter’in oğlu gazeteci yazar Dicle Anter, bu talebe kısa bir şekilde yanıt verdi: “Günaydın demek lazım. İlginç.”
BİZ KENDİSİNİ GERÇEKLERİ ANLATMAK ÜZERE MAHKEMEYE BEKLİYORUZ
Anter ailesi Avukatı Nuray Özdoğan ise “Orhan Miroğlu’nun bunca yıl sonra niye bir böyle bir dilekçe verme gereği duyduklarını gerçekten bilmiyoruz. Cinayetten sonra devlet kanalından gelen ilk açıklama cinayetin PKK tarafından işlendiği olmuştu ve süreç içerisinde bunun gerçeği çarpıtma, adalete ulaşmayı geciktirme amaçlı olduğu anlaşılmış ve iddianame de ona göre düzenlenmişti” diyerek başladı sözlerine.
Özdoğan, dosyanın mahkeme tarafından zamanaşımına vardırılacağının anlaşıldıktan sonra bu talebi ileri sürmelerinin ilginç olduğunun altını çizerek “Kürt siyasal hareketine karşı kurulmuş bir örgüt olan JİTEM’in PKK’yle ortaklık kurduğunu iddia etmiş olmaları ilginç” dedi.
“Çok açıklayıcı bir dilekçe değil. Dilekçede somut gerçeklik karmaşası ve insanlığa karşı suç tanımı ceza hukuku tanımına uygun şekilde nitelendirilmemiş ama sonuçta evet JİTEM’in suçlarını insanlığa karşı suç olarak nitelendirmesi doğru olmuş. Ancak Kürt siyasal hareketine karşı kurulmuş bir örgüt olan JİTEM’in PKK’yle ortaklık kurduğunu iddia etmiş olmaları ilginç.”
Özdoğan, Orhan Miroğlu’nun cinayetin hem birinci tanığı hem de iddia edildiği üzere cinayetin iştirakçılarından birisi olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:
“Anter ailesi başından itibaren Miroğlu’nun da cinayetin iştirakçisi olduğunu iddia etmekte. Bu iddia gerçek anlamda araştırılmadı. Zamanaşımından dolayı kimsenin yargılanmayacağına duyulan güven ve rahatlıkla yazılmış bir dilekçe gibi duruyor. Mesele şudur ki; bu olayın tanığı olan, JİTEM gibi örgütlenmeyi bile ve halihazırda bulunduğu konum itibariyle de bu suçların aydınlatılması için elinde olanak olan Miroğlu, bu olanakları kullanmaması, cinayete ilişkin gerçek bir tanıklık yapmaması, bilgileri mahkemeden saklaması ile değerlendirilmeli. Biz kendisini 21 Eylül’de görülecek duruşmaya çağırıyoruz. Anlatma şansı hala var. Şimdiye kadar söylemediği, sakladığı veya korktuğu için söylemediği ne varsa tamamını hem mahkemeyle hem kamuoyuyla paylaşmasını istiyoruz.”
'MUSA ANTER’İ İKİ ÖRGÜT ÖLDÜRDÜ'
Orhan Miroğlu'nun avukatı Serhat Menzilcioğlu dilekçede davanın zamanaşımına uğradığı konusunda karar alınmadan yargılamaya devam edilmesine karar verilmesini talep etti.
Dilekçede yer alan ifadeler şöyle:
“Her iki illegal örgütün (JİTEM VE PKK’nın) eylemleri MD. 77 VE 78 kapsamında insanlığa karşı suçlardandır. Musa Anter' in öldürülmesi ve Orhan Miroğlu'nun ağır yaralanması olayına karışan her iki illegal örgütün olaydaki amaçları siyasi, felsefi ve ırki sebeplerle olup, sistematik bir plan ve amaç dahilinde işlenmiş olup, Sayın Mahkemece dinlenen birçok emekli devlet görevlisi de bu gerçeği ortaya koyduğu gibi, dinlenmesine karar verilen eski JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan'da dinlendiği takdirde eylemin Türk Ceza Kanunu'nda md.77 ve 78 kapsamında kaldığı kesinlik kazanacaktır.”
Dilekçede Türk Ceza Kanunu'nda "İnsanlığa Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenen 77'nci maddesine değinilerek şöyle açıklandı:
“Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:
a) Kasten öldürme. b) Kasten yaralama. c) İşkence, eziyet veya köleleştirme. d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma. e)..... Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez." demekte, 78'nci maddesiyse bu suçların “örgüt” kurmak suretiyle işlenmesinin sonuçlarını düzenlemiştir.
Gerek Musa Anter' in öldürülmesi ve müvekkil Orhan Miroğlu'nun ağır yararlanmasına ilişkin fiil gerekse işbu davamız ile birleşen JİTEM Ana davasındaki eylem ve fiillere bakıldığı zaman, tüm suçlara konu eylemlerin siyasi, felsefi ve ırki sebepler ile toplumun bir kesimine karşı doğrudan bir plan ve eylem birliği içerisinde sistemli olarak işlediği anlaşılmaktadır.
Abdulkadir Aygan’ın ifadesi olmasa dahi işlenen suçların TCK md.77 kapsamında olduğunda kuşku bulunmamakla birlikte, Abdulkadir Aygan'ın olay ile ilgili anlatımlarına bakıldığı zaman eylemin TCK md.77 ve 78 kapsamında olduğundan kuşku kalmamaktadır.
Yine Musa Anter'i bu illegal örgütün (JİTEM’İN) tuzağına çekmek için diğer illegal bir örgün olan PKK’nın üst düzey yönetici ve "AYGAN'ın tabiri ile PKK'nın kafa adamlarından" bir vasıtasıyla olay mahalli olan Diyarbakır’a göndermiş ve cinayet iki illegal örgütün (JİTEM VE PKK'nın) farklı amaçları da olsa kendi lehlerine gördükleri siyasi, felsefi ve ırki amaçları doğrultusunda işlenmiştir.”