Muharrem İnce: Manşetlere direne direne geliyorum
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Mersin'de konuştu.
İnce'nin konuşmasından satırbaşları:
Bir değişimin karşısına çıkan mutlaka yok olur. Bir dip dalgası bu, bir halk hareketi bu, bir değişim rüzgarı bu. Oldu bu iş!
İstanbul, Ankara, İzmir... Bu üç miting için medyaya bir çağrım var. Ben konuşurken benim yayınımı kestiniz, aday olmayan Yıldırım'a bağlandınız.
Eğer aynı numarayı bu 3 mitingde de yaparlarsa, hep birlikte kanalların önüne gideceğiz. Manşet atan Erdoğan, program yapan Erdoğan, manşetlere direne direne gelen ben!
Bu seçim saraylılarla milletin evladı arasında geçecek. 48 gündür ekmek diyorum, aş diyorum, gelecek diyorum, bacaları tüten fabrikalar diyorum, nitelikli eğitim diyorum.
"BU SEÇİMİN KAYBEDENİ OLMAYACAK"
Türkiye'nin dış politikasını rezil ettiler, kavgalı olmadığımız kimse yok. 4 milyon Suriyeli Türkiye'de yaşıyor, 40 milyar dolar para harcadık. Neden? Erdoğan'ın kaprisleri yüzünden. Rus uçağını düşürdüm, ben talimat verdim dedi, sonra vazgeçti Davutoğlu yaptı dedi, daha sonra iş pilota kadar geldi. Türkiye'nin el atıp da bozmadıkları hiçbir şeyi kalmadı. Türkiye'yi yeniden toparlamamız lazım. Bu seçimin kaybedeni olmayacak. Çünkü Türkiye'ye barış gelecek, huzur gelecek, dolar düşecek, faiz düşecek.
Benim cumhurbaşkanlığım Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına benzemeyecek. O camdan konuşuyor, ben candan konuşacağım. Kimseyi ayırmayacağım, saraylarda yaşamayacağım, milletin parasını savurmayacağım. Haddini bilen, halkını bilen cumhurbaşkanı olacağım.
ERDOĞAN'A TELEVİZYON ÇAĞRISI
Erdoğan benimle televizyona çıkmaya korkuyor. İstediğin televizyonda, istediğin saatte, gel seninle ekonomi tartışalım. Yüreğin varsa gel, bilgin varsa gel, cesaretin varsa gel Erdoğan!
Nanoteknoloji diyorum, kuantum diyorum, yeni meslekler gelecek diyorum, o kıraathane diyor. Çay olacakmış, kek olacakmış...
ÇOK SERT 'FATİHA' ÇIKIŞI
Geçen gün: "Niğde'ye gittin Ömer Halisdemir'in mezarına neden uğramadın, fatiha okumasını biliyor musun?" diyor. Erdoğan senin yanından FETÖcüler hala gitmemiş, seni kandırıyorlar, yanındaki FETÖcülere dikkat et, sana yalan söylüyorlar. Ayıp ediyorsun, senin derdin fatiha değil, senin derdin ayet değil, senin derdin fatiha olsa, bakara makara diyen kişiyi tutup atardın partiden.
Rizeliyim diyor, Rizelinin siyah çayını içmiyor, kilosu 4500 TL olan beyaz çaydan içiyor. 2002'de yola çıktıklarından bugün yanında hiç kimse yok. Artık heyecanını yitirmiş, yorgun bir adam, hayalleri olmayan bir adam, insanlara tepeden bakan bir adam, arkadaşlarına sırt çeviren bir adam. Siyaset insana dokunma sanatıdır, artık dokunamıyor, anlayamıyor halkı. Sizin gibi değil artık. Caminin içine bile 150 koruma ile giriyor, o sizden biri değil!
Doğum yöntemi diyor, 3 çocuk diyor, Erdoğan sen jinekolog musun? Kekle milleti susturmaya çalışıyorsun, akşam ne yiyecek insanlar?
Meydanlarda bir kere ekonomi konuştuğunu duydunuz mu? Milleti bölecek şeyleri söylemekten ekonomiye sıra gelmiyor. Hayalleri yok geleceğe dair.
ÇOK SERT ŞİİR KİTABI YANITI
Benim 30 yıl önce yazdığım şiir kitabımı almış konuşuyor. Ben yazdım itirazın mı var? Ben o şiir kitabından kazandığımla Fen bilgisi laboratuvarı yaptırdım. Necip Fazıl'a bir gün diyorlar ki, gençliğinizde yazdığınız bir şiirde kadın bacağı geçiyor. Necip Fazıl da diyor ki, benim gençliğim hayatımın çöplüğüdür, oraları sadece köpekler karıştırır.
İNCE YAPACAKLARINI AÇIKLADI:
48 saat içinde OHAL'i kaldıracağız.
100 gün içinde Merkez Bankası yönetimi bağımsız olacak.
PKK, FETÖ gibi terör örgütleriyle amansız mücadele edeceğiz.
Passoligi kaldıracağız.
Suriye'ye hemen büyükelçi atayacağız.
4 milyon Suriyeliyi güle oynaya memleketlerine göndereceğiz.
Bağımsız yargı, tarafsız yargı, adil yargı, 81 milyonun güvendiği bir yargı oluşturacağız.
Cumhurbaşkanlığımın 100.gününde hiç kimsenin telefonları dinlenmeyecek.
Medyanın bağımsız olmasıyla ilgili yasal düzenlemeler getireceğiz.
100 gün içinde cemevlerine ibadethane statüsü vereceğiz.
Kamu bankalarını sektörel bazda yeniden düzenleyeceğiz.
Avrupa Birliği ile müzakerelere yeniden başlayacağız.
Böldüğü üniversiteleri yeniden birleştireceğiz.
Öğretmenlere, polislere 3600 ek göstergeyi vereceğiz.
Çiftçiye mazot 3 lira olacak, asgari ücret 2200 TL olacak, en düşük emekli maaşı 1500 TL olacak.
24 Kasım'da öğretmenlere bir maaş ikramiye vereceğiz.
Kamuda işe alımlarda mülakat varsa torpil vardır, mülakatı kaldıracağız. Bazı mesleklerde mülakat şartsa, orada da mülakatı video ile kaydedeceğiz.
Emeklilere bayramda bir asgari ücret ikramiye vereceğiz.
Çocuk bezindeki KDV'yi indireceğiz.
-
Önümüzde 2 seçenek var: Ya yorgun adam kazanacak ya taze kan kazanacak. Taze kan kazanırsa faiz düşecek, dolar düşecek, işsizlik azalacak. Yorgun adam kazanırsa kavga devam edecek, dolar yükselecek, kindar nesil yetişecek.
Herkes 3 kişiyi ikna etsin, yorgun adam değil taze kan desin. Tamam mı Mersin? (Tamam sesleri...) 1 oy cumhuriyetin kaderini değiştirir, 1 oy çocuğunuzun geleceğini değiştirir.