Muharrem İnce'den Erdoğan'a bomba gariban yanıtı
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Edirne'de konuştu.
İnce’nin konuşmasından satırbaşları:
Dünyada bir ilki başlatacağız. Kimin akıllı telefonu varsa havaya kaldırsın. Bir hükümetin medyası var bir de milletin medyası var medyası. Şimdi hepiniz canlı yayın yapacaksınız. Ben de bir selfie çekeyim. Rusya’dan, Güney Amerika’ya herkes Türkiye’deki bu durumu görsün.
İLHAN KESİCİ, ABDÜLLATİF ŞENER VE YILMAZ BÜYÜKERŞEN’LE KÜRSÜYE ÇIKTI
İlhan Abi burada değil mi? Ekonomi biliyor mu? Başka ne olacaktı? Başarı hikayesi olacaktı… Yılmaz Büyükerşen Türkiye’de tek başına bir başarı hikayesi. Sonra ne olacaktı. Abdüllatif Şener o da burada. Çok teşekkür ediyorum değerli abilerimi kocaman alkışlarla uğurluyorum.
ÇILGIN PROJEM: HUZUR
Benim en çılgın projem huzur içinde beraber yaşamak, bu milleti barıştırmak bunun için meydanlardayım. Bakın; camileri, sendikaları, medyayı, şehitleri böldüler şehitleri.
Köprülerimizi böldüler. En son şimdi de üniversiteleri bölüyorlar, üniversiteleri.
-Camileri, sendikaları, gıdaları, okulları, medyayı böldüler. Şehitleri böldüler şehitleri. Cudi'de şehit olursan başka para, Afrin'de şehit olursan başka para. Şimdi de üniversiteleri bölüyorlar, ama o üniversiteleri böldürmeyeceğim, böldürmeyeceğim, böldürmeyeceğim, böldürmeyeceğim.
-Bizim çılgın projemiz var diyor. Nedir o, Kanal İstanbul. Ya bundan 40-50 sene önce ilk köprüyü Demirel, ikinciyi Özal, üçüncüyü Erdoğan yaptı, dördüncüyü de gelir İnce yapar. Ne olacak.
-Fransız çıkmış kutsal kitabımıza dil uzatıyor. Senin ne haddine, sen kimsin! Önce içerde dirlik; sonra Fransa, Putin hepiniz geleceksiniz, hepinizle görüşeceğiz. Ben ilk önce 80 milyona bir, iri, diri olmasını göstereyim, sonra tıpkı Atatürk'ün döneminde olduğu gibi başı dik olacağız.
CUMHURBAŞKANI TEKTİR’
-Tek olan hepimizindir. Cumhurbaşkanı tektir. Vatan tektir. CHP'lilerin vatanı ayrı, MHP'lilerin vatanı ayrı olur mu. Cumhurbaşkanı da tektir, hepimizindir.
BEN GARİBAN OLUYORUM DA...
-Ben gariban oluyorum da sen nasıl zengin oldun o maaşla! Ülkeyi yöneten zengin, öğretmen gariban oluyorsa; çiftçi, emekli gariban oluyorsa burada bir sıkıntı var. Ülkeyi yöneten zenginleşiyor, yaşayanlar garibanlaşıyorsa bir sıkıntı var. Ülkeyi yönetirken zenginleşmeyen hep gariban kalan bir cumhurbaşkanı lazım.
-Size sözüm bir tane, Yalovalı Kamyoncu Şerif'in oğlu olarak size sözüm bir tane. Siz zenginleşmeden zenginleşmeyeceğim. Beraber zenginleşeceğiz, beraber huzur içinde yaşayacağız.
-Dolar durdurulamıyor. Sayın Erdoğan diyor ki, beni indirmek istiyorlar. Benim derdim Türkiye Türkiye. Sen indiğinda dolar, euro, fiz, mazot parası, benzinin fiyatı inecekse in be kardeşim sen de. Sen 80 milyondan daha mı değerlisin. Dünya 5'ten büyüktür diyordun. Doğru söylüyorsun, arkandayım. Dünya 5'ten büyüktür ama Türkiye de senden büyüktür.
SEN ANCAK GÜNAH ÇIKARMA BELGESİ YAYINLARSIN’
- Manifesto yayınladı. Sen 16 yıldır iktidardasın gelecek bildirgesi yayınlayamazsın, sen ancak günah çıkarma belgesi yayınlarsın.Bizim dönemimizde asla kanmayacağız, kandırılmayacağız. Birileri bizi kandırmayacak ben de milleti kandırmayacağım. Yani sloganımız ne biliyormusunuz ‘İnce eleyip sık dokuyacağız’.
Ben Müslüman kardeşlerime sesleniyorum. Aman ha sakın münafık durumuna düşmeyin; partisine vermiyorsanız Erdoğan'a da oy vermeyin.
-Gençler, bu ülkeyi birlikte düze çıkaracağız. Bağırıp çağıran değil, yol gösteren cumhurbaşkanı. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük; hukuk devleti diyen; kuantum diyen, uzay madenciliğini tartışan bir cumhurbaşkanı. Kendi uydusunu yapan bir ülkeyi tartışan cumhurbaşkanı.
SINAV PARASINI KALDIRACAĞIZ
-Muharrem abiniz, öğretmen abiniz size cumhurbaşkanı olduğumda 19 Mayıs'ta gençlik, 29 Ekim'de cumhuriyet bursu vereceğim. Geri dönüşümsüz, 500 lira para vereceğiz. 25 Haziran sabahı, Türkiye'de yapılacak bütün sınavlardan hiçbirinden ücret alınmayacak. Eğer 80 milyonluk bir ülke kendi evlatlarını spkacağı sınavdan para alıyorsa bu utanılacak bir durumdur. Ücretliden damga vergisi var. Bir diğer ayıp. Dünyada birkaç ülkede kalmış. Zaten bilgisayarla yapıyorsun her şeyi; kaldıracağız bunları, modern, çağdaş bir ülke olacağız.
‘SARAYIN IŞIKLARINI KESECEĞİM’
-Soruyor, parayı nereden bulacaksın. E sarayın ışıklarını kısacağım. 6 ay süreyle halka açık olacak. Ben Çankaya Köşkü'ne gideceğim, Atatürk'ün mekanına. O saray da milletin parasıyla yapıldı, onu da bu ülkenin en akıllı evlatlarına vereceğim.
-Gençlerin kıvrak zekasına bayılıyorum. Geçen gün Balıkesir'e gittim, eşim Balıkesirli. Şöyle yazmışlar: Sarayı hemen boşalt, Yalova'dan eniştem gelecek.
‘BENİM BAŞÖRTÜSÜ DERDİM YOK’
Biz, bir büyük yolculuğa çıkacağız. Korku şu, muhafazakarlara diyorlar ki; bak bizim dönemimizde bazı haklarınız oldu, bu seçilirse kaybedersiniz bu haklarınızı. Muhafazakar kardeşlerime sesleniyorum. İster evinde, ister dışarıda, ister devlette tak. Bu mesele milletin meselesi olmaktan çıkmıştır, istediğin yerde tak. Kendini kullandırma, benim böyle bir derdim yok.
BANA BİR AVUÇ PİRİNÇ VERİN SİZE BİR KAZAN PİLAV YAPAYIM
Kadınlar kapı kapı gezmeye var mısınız? Bu TAMAM var ya TAMAM bu işi bitirecek. Bizim yapmamız gereken gençlerimizin muhtaç olmaması için sizden bir şey istiyorum bana bir avuç pirinç verin size bir kazan pilav yapacağım.
-Otobüste bir şoför, bir sürü yolcu var. Otobüs şu anda şoförün istediği yere gidiyor. Maho Ağa var ya; Almanya'ya götürecek yolda bırakıyor. Bizim şoför de Almanya'ya götürecekti, Orta Doğu batağına bıraktı.
-Aklınıza oylarımızın başına YSK'da bir şey gelir mi sorusu geliyor. Türkiye'de en az 50 bin avukat, cübbelerinizi arabalarınızda bırakın. Arabanın içinde olsun. Çünkü 24 Haziran akşamı hepinizi YSK'nın önüne cübbelerinizle davet edebilirim.
-Moralinizi bozmayın, canınızı sıkmayın. Bunlar ufak iş ufak. Önce toplumsal huzuru bulacağız, birbirine güvenen, hakaret etmeyen bir millet olacağız. Hedefleri olan gençler olacak. Ben fizik anlattım bu çocuklara ama benim akıllı çocuklarım Türkiye'yi terk ediyor. Yazıktır, günahtır. Umutlarını yitirmişler. Bunu kim çözer biliyor musunuz? Yüreğinde insan sevgisi olanlar çözer.
-2002'de Sayın Erdoğan milletvekili olamadı. Başbakan Abdullah Gül oldu. 2003'ün martında Erdoğan milletvekili olunca geldi, Sayın Gül dedi ki, "Buyrun genelbaşkanım koltuk sizindir" dedi. Evinin önüne helikopterle Genelkurmay Başkanı'nı gönderdi. Kaddafi'ye kardeşim dedi, linç edildi. Esad'a kardeşim dedi, şimdi konuşmuyor. Gül'e kardeşim dedi, konuşmuyor. Niye, kendisine karşı aday olacak diye. Ben Kılıçdaroğlu'na iki kez rakip oldum, ikisinde de kaybettim. N'olacak şimdi küsecek miyim? O ne dedi, adayımızsın dedi.
-4 arkadaşımın adı geçiyordu, dördümüzden biri aday olacaktı. Bak bugün geldik buraya, dördümüz de buradayız. Erdoğan, Gül'le birlikte sahneye çıkabilir mi, çıkamaz. Neden, herkesi kırdı döktü çünkü. Biz şimdi beraber yaşamaya geliyoruz beraber.
-Bu dönemde hiç merak etmeyin. Ergene'nin sularını mavi akıtacağız. Huzur içinde bir ülke olacak.
İnce konuşmasını mitinge katılanlara "Bir çivi, bir nalı kurtarır. Bir nal, bir atı kurtarır. Bir at, bir yiğidi kurtarır. Bir yiğit, memleketi kurtarır." sözlerini tekrarlatarak bitirdi.