Muharrem Sarıkaya: AB'den Türkiye'ye çıkacak yaptırım...
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AB'den Türkiye'ye çıkabilecek yaptırımları köşesine taşıdı.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AB'den Türkiye'ye çıkabilecek yaptırımları köşesine taşıdı.
Sarıkaya'nın bugün kaleme aldığı "AB’den çıkacak yaptırım…" başlıklı yazısı şöyle:
"İhracatının yarıya yakınını gerçekleştirdiği, öğrenci değişiminden, turiste kadar birçok alanda işbirliğinin en yüksek olduğu AB ile yol ayrımına gelebilir mi?
Bunu AB’nin bugün başlayıp iki gün sürecek liderler zirvesi sonucu çıkacak yaptırım listesi belirleyecek. Şunu hemen belirteyim ben öyle yüksek bir yaptırım beklemiyorum…
AB içinden son dönem gelen mesajlara veya demeçlere bakıldığında görülüyor ki zamana dayalı ve koşullu sert yaptırım listesi çıkar. Yani şu kadar süre içinde şunların yapılmaması halinde şu yaptırımların uygulanmasına geçilir yönünde bir liste gelebilir. Onun öncesindeki yaptırımların ise daha kişisel olacağı kanaatindeyim.
Dolayısıyla bu süreç hafif atlatılır, ancak sonrasındaki tufanı da net bir şekilde sahneye getirir bırakır.
ÇOK FAZLA IRGALAMAZ
Eğer ağır bir yaptırım kararı gelirse Türkiye’nin buna göstereceği tepkinin nasıl olacağını da zaten dün Cumhurbaşkanı Erdoğan net koydu:
“Türkiye’ye yapılacak herhangi bir yaptırım kararı Türkiye'yi çok fazla da ırgalamaz. Zaten 1963’ten beri AB bize yaptırım uyguluyor. Hiçbir zaman AB dürüst davranmamıştır.”
Yaptırımlar konusunun Türkiye-AB ilişkilerini yeniden 1990’lı yıllara döndürüp döndürmeyeceği ise bu zeminde çok belirgin değil.
Ancak, bu gelişmenin batı ile tüm ilişkilerin yeniden dizayn edileceği yeni bir dönemin başlangıcı olması ihtimali de yüksek.
YAPTIRIMLARI BİDEN EKİBİYLE GÖRÜŞÜYOR
Nedeni de dünkü sohbetimizde AB konusundaki en etkin isimlerden Nilgün Arısan Eralp’in de dün vurguladığı gibi ABD’de seçilmiş Başkan Biden ekibinin de Türkiye’ye yaptırım konusunda AB ile çalışıyor olması.
Eralp, AB Liderler Zirvesi’nden Şubat 2020’dekine benzer şekilde bazı gemi adamlarına veya üst düzey devlet adamlarına yaptırım getirilmesi olasılığına dikkat çekip ekledi:
“AB bir liste hazırlayacak, o görülüyor; ama büyük olasılıkla ‘şunlara devam edersen ben de şunları 2021’de yaptırım olarak uygulayacağım’ diyecek. Bu da oldukça ağır bir liste olabilir…”
Nelerin olabileceğini sorduğumda Eralp, “Gümrük Birliği’ni devam ettirir, ama bazı ürünler için yeni vergi getirebilir; çünkü Türkiye de bunu yapıyor” dedi. Örnek olarak da Meksika’yı gösterdi.
AB’nin Meksika Serbest Ticaret Anlaşması’nın bulunduğu, ancak Türkiye’nin böyle bir anlaşmasının olmadığını anımsattı. AB’nin Meksika’dan sıfır gümrükle mal aldığını, ancak aradaki Gümrük Anlaşması gereği Türkiye’ye de bu malların gümrüksüz girdiğini belirtti. Türkiye’nin Meksika’ya satış yaparken ise gümrük vergisine tabi olduğunu anımsattı, bu nedenle gümrük vergisi uyguladığını bildirdi.
Bunun da AB ile arasındaki en önemli sorun olduğunun altını çizdi.
İNSAN HAKLARI YAPTIRIM REJİMİ
Geçen yılki AB İlerleme Raporu’nda bunun ciddi sorun olarak yer aldığını da belirten Eralp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gümrük Birliğini askıya alırım demez çünkü Türkiye pazarında %9 gibi bir avantajı var. Ama Gümrük Birliği modernizasyonunu unut diyebilir.”
Bir zamanlar ABD’nin yaptığı gibi bazı bakanlar hakkında seyahat kısıtlaması ve varsa mal varlığı dondurması kararının gelebileceğini de sözlerine ekledi.
AB’nin pazartesi günü yeni çıkan İnsan Hakları Yaptırım Rejimi’ne de dikkat çekti.
Tutuklamalar ve gözaltı uygulamalarına ilişkin bazı yaptırımların getirildiğini, bunun uygulamasının nasıl olacağına karar verilmediğini de söyledi.
Buna ilişkin son dönem tartışılan tutuklu isimleri gösterdi, yeni Rejim kapsamında önce para cezası, ardından da bazı sert yaptırımların gelebileceğine de dikkat çekti.
ÖĞRENCİ DEĞİŞİMİNE DEVAM
AB ile neredeyse 1,5 yıldır yapılamayan üst düzey diyalog toplantısının olma ihtimali de artık görülmüyor.
Bu da katılım hayal olduğunun açık ilanı…
Ancak bunlar olurken AB Türkiye ile bağları da tamamen koparma niyetinde gözükmüyor, Eralp’in de dikkat çektiği gibi “Türkiye’de demokrasinin gelişmesini isteyen kesimlere de destek olmak lazım” bakışını da bir kenarda tutuyor.
O nedenle öğrenci değişiminin kapanmasını öngörmüyor.
Yunanistan’ın talep ettiği gibi bir silah ambargosunun da NATO üyesine uygulanmasını doğru bulmuyor. Bunun yerine kişi bazlı yaptırım getirilmesinin daha uygun olacağına yönelik görüşler baskın geliyor.
DEMOKRASİ REFORMUNA KATKI
Nitekim AB çalışmalarıyla bilinen TOBB ETÜ SUİ’den Doç. Dr. Serdar Palabıyık da sert kararların alınacağı bir zirvenin beklemediğini belirtti. “Bütçe sonrası ele alınacağı söylenen demokratik reform paketini de görmek için ileriye dönük yaptırım kararı çıkabilir” dedi.
Anlaşılan o ki bu yaptırımlar getirilecek pakette daha demokratikleşme yönünde daha fazla adımların atılması için de baskı aracı yapılmak isteniyor. Ancak ne olursa olsun AB de kendi içinde bu konuda bütüncül değil. Unutulmamalı ki AB’de kararlar da ittifak halinde alınabiliyor…"