Muharrem Sarıkaya Albayrak'ın istifasını yazdı: Nedeni konusunda bir gerçek var ki o da...
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, bugünkü köşe yazısında, "İstifanın içeriğine girmeyeceğim, çünkü çok sayıda spekülasyon dolaşıyor. Ancak nedeni konusunda bir gerçek var ki o da eski Bakan Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesi" dedi.
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, bugünkü köşe yazısında Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden Berat Albayrak'ı yazdı.
Sarıkaya, "İstifanın içeriğine girmeyeceğim, çünkü çok sayıda spekülasyon dolaşıyor, hangisinin gerçek olduğuna ilişkin kesin bir veri de sunulamıyor. Ancak nedeni konusunda bir gerçek var ki o da eski Bakan Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesi" ifadelerini kullandı.
Sarıkaya'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
İSTİFA, Arapça’dan dilimize giren çok sayıdaki kelimeden biridir...
Köken olarak “Af dileme…” sözcüğünden gelir…
Daha çok bir görevi yerine getirememe durumunda kullanılır…
Dolayısıyla üslubu, yöntemi ve yolu vardır.
Ankaralı gazeteci olarak bugüne kadar çok sayıda bakan istifası metniyle karşılaştım.
Kimi sert içerikliydi, kimi sitem dolu…
Kimi de “Gördüğüm lüzum üzerine görevimden istifa ediyorum…” diye biten 6 kelimelik cümleyi kapsıyordu…
Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün sosyal medyadan paylaştığı gibi bir metinle ve yöntemle karşılaşmadım.
‘INSTAGRAM’DAN BİR İLK
Hoş, o dönemde bu denli yaygın sosyal medya araçları da yoktu.
Ancak asıl işlevi fotoğraf paylaşımı olan sosyal medya platformu instagram ilk kez bir istifa olayına da ev sahipliği yaptı.
Oysa bugüne kadar siyasetin mesaj işlevinin de adresi haline gelen twitter uygulamasının da böylece pabucu dama atılmış oldu.
İstifanın yapılışı kadar, sonrasındaki süreç de dikkat çekici.
Daha önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun gerçekleştirdiği “onur istifası”na atıf yapanlar oldu.
Ancak onun da benzeyen yönü yok; çünkü Soylu’nun istifası görevini yerine getirmekte başarılı olamadığı, Cumhurbaşkanı’nı sıkıntıya soktuğu içindi; tepki göstermek için değil…
İçinde de “at izi, it izine karıştı” yönünde suçlayıcı tek kelime de yoktu.
Ayrıca istifasını sadece twitter üzerinden yapmadı, devlet umuru içinde Bakanlık’tan da açıklattı.
KABİNE VE MYK SESSİZ
Albayrak’ın dünkü istifasına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan düne kadar bir açıklama gelmedi.
Dostane sohbetler içinde sadece olayın doğruluğuna yönelik bireysel bilgilendirmenin ötesine geçilemedi...
İstifanın içeriğine girmeyeceğim, çünkü çok sayıda spekülasyon dolaşıyor, hangisinin gerçek olduğuna ilişkin kesin bir veri de sunulamıyor.
Ancak nedeni konusunda bir gerçek var ki o da eski Bakan Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesi.
ERDOĞAN BİLİYOR MUYDU?
Peki, “Cumhurbaşkanı’nın istifadan önceden bilgisi var mıydı?” sorusuna gelen yanıt da kısaca “Olduğunu sanmıyoruz…” yönünde oldu.
Dikkat çeken de Soylu’nun istifası sonrası partinin neredeyse tamamı geri alması için mesaj yayınlarken, bu kez kabine ve partinin MYK’sından tek bir mesaj gelmedi.
Cumhurbaşkanı da dün 26 saat kadar sonra istifayı kabul ettiğini İletişim Başkanlığı aracılığıyla duyurdu.
Buradaki en önemli nokta ise "görevine devam etmeme" kararı ile "görevden affını isteyen talebin kabul edildiğini" bildiren metinlerindeki üslup...
Şurası açık ki Albayrak, görevden affını istemedi, görevine devam etmeme kararı aldığını açıkladı, oldukça da sitem dolu mesajlara yer verdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan gelen açıklama çok daha yapıcıydı...
Albayrak'ı geçmiş ve istifa edene kadar sürdürdüğü görevler nedeniyle övüldükten sonra, "Sağlık nedenleriyle görevden affını isteyen bir açıklama yayınlamıştır" denirken, iki satırla geçiştirme yoluna da gidilmedi.
GENİŞ KAPSAMLI OLMAZ
Ardından de gece yarısı geçe ikinci aşama gerçekleşti, yerine eski bakanlardan, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Mersin Milletvekili Lütfi Elvan atandı.
Elvan ile çok daha farklı ve yapıcı bir Hazine Maliye Bakanlığı sürecinin yaşanacağını belirteyim, çünkü üslubu, tavrı öteleyici, üstten bakışçı, dışlayıcı hiç olmadı.
Hemen belirteyim bu atama geniş kapsamlı kabine değişikliğine gidileceğine dönük iddiaların hepsini tüketti.
Zaten böyle bir olasılık da yoktu.
Çünkü geniş kapsamlı bir değişiklik muhalefetin erken genel seçim çağrısını dillendirdiği dönemde, geniş kapsamlı bir kabine değişikliği seçime gidiliyor algısı üretirdi.
Hele ki Türkiye'nin desteği ve arabuluculuğu ile Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında kazandığı zaferin sevincini gölgeleyen Albayrak'ın istifası ortada dururken.
Özetle kriz içinde krize yol açılması beklenemezdi...