Müjdat Gezen: Sonunun Menderes gibi olmasını istemem

Sanatçı Müjdat Gezen’in yeni kitabı “Haddini Bil!” Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı.

Müjdat Gezen, yeni kitabında, Metin Akpınar ile katıldıkları Halk TV’de yayınlanan Halk Arenası programında söylediği sözler nedeniyle 24 Aralık 2018’de gözaltına alınmasını ve ardından gelişen süreci anlattı.

Gezen’in yeni kitabı, gözaltına alınmasına neden olan konuşmasına atıf olarak “Haddini Bil!” adını taşıyor.

Gezen, gözaltı süreci ve ardından yaşananları anlatırken, “Madımak Yangını” başlıklı kısımda Aziz Nesin ile aralarında geçen bir diyaloğu da okurlarıyla paylaştı.

Gezen, Metin Akpınar’ın Halk Aranası’ndaki açıklamalarının, iç savaş ve darbe çağrısına yönelik olduğu iddialarına ise, “Recep Tayyip Erdoğan’a öyle bir imada bulunmadı Metin Akpınar. O bir sanatçıdır” diye cevap verdi. Gezen ayrıca, “hiçbir politikacının sonunun Menderes gibi olmasını düşünmem ve istemem” ifadelerini kullandı.

İşte “Haddini Bil!”de yer alan “Madımak Yangını” başlıklı o kısım:

“Aziz Nesin benim evimde kalıyordu. Daha doğrusu ben Fenerbahçe’ye taşındım ve Cihangir’deki evimi ona bıraktım. GÜM’de (Güldürü Üretim Merkezi: Kandemir Konduk ile kurduğumuz mizah üreten kurum) birlikte çalışıyoruz.

Sivas’a davetli olarak gitti. Kaldığı oteli ateşe verdiler. Aynı gece buldum Ankara’daki evde, konuştum.

– Korktun mu Aziz Abi?

– Korktum… Yanarak ölmekten korktum. Oda arkadaşıma dedim ki: “Gel şu çarşafları ıslatıp yataklarımıza yatalım, yanmış cesetlerimizi bulanlar korktuğumuzu anlamasınlar…”

Oysa yetmiş yaşına bastığında aynı soruyu sormuştum ona:

– Korkuyor musun Aziz Abi?

– Biz korku duvarını aştık, demişti.

Madımak yangını bu işlerin miladıdır. Ben hiçbir politikacının sonunun Adnan Menderes gibi olmasını hiç düşünmediğim gibi, hiç istemem de. O mahkemeler ülkemin yüz karasıdır. Menderes’in idamı ülkem için en büyük tarihi ayıp olmuştur. Ayrıca hiçbir gazetecinin sonunun Ali Kemal gibi olmasını da istemem… İnsanın insana böyle davranması bana göre değildir. Recep Tayyip Erdoğan’a öyle bir imada bulunmadı Metin Akpınar. O bir sanatçıdır. Hiç kimse için böyle bir düşüncesi olamaz… Evet, bizim ölümümüzü istiyorlar ama ben başkasının ölümünü istemem… Tabiatım böyle. Kin ve nefret kepenklerim kapalı doğmuşum… Babam da annem de böyleydi… Bizim evde yüksek sesle tartışma olmazdı. Tek yüksek ses musikiydi bizim evde. Ne güzel… Ben böyle büyüdüm.”

NE OLMUŞTU

Türk sinema ve tiyatrosunun en önemli sanatçılarından Metin Akpınar ile Müjdat Gezen hakkında Halk TV’de katıldıkları programda yaptıkları yorumlar nedeniyle haklarında soruşturma açılmıştı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “İşte şimdi de yayın organları vasıtasıyla beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyorlar. Yahu senin her yerin sanatçı olsa ne yazar. Kalkacaksın sen bu ülkenin Cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, şimdi git bunun yargıda bedelini öde. Biz bu yola farklı çıktık, beni ipe götüreceksin… Yahu senin haddine mi? Biz şehadete inanmış insanlarız ve biz bunların bedelini rahatlıkla ödemeye hazır insanlarız. Bunun bedelini yargıda ödeyecekler” açıklamasının ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın talimatıyla soruşturma başlatıldığı ve soruşturmada “Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in iç savaş ve darbe çağrısında bulunmasına yönelik olduğu iddia edilen sözlerinin inceleneceği” öğrenilmişti.

Soruşturma haberinin ardından 24 Aralık 2018 günü evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan 77 yaşındaki Metin Akpınar ile 75 yaşındaki Müjdat Gezen adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılmıştı. Bugün, Müjdat Gezen’in avukatı Celal Ülgen, “Anadolu Cumhuriyet Savcılığı talebimiz doğrultusunda adli kontrol kararını kaldırdı” ifadelerini kullanarak adli kontolün kaldırıldığını duyurdu.