Murat Hazinedar: 2.5 yıldır ifademi almadılar
Bir yıl önce görevden alınan ve hakkında suçlamalar bulunan Murat Hazinedar iddialara yanıt verdi.
Eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar görevden uzaklaştırılmasının ardından hakkındaki suçlamalara bir yıl sonra yanıt verdi.
Hazinedar, “Hakkımda iddia edilen FETÖ meselesi yaklaşık olarak 2.5 yıldır var, 2.5 yıldır yineliyorum, ifademiz dahi alınmadı ve bir türlü muhatap bulamadık.
Takdir edersiniz ki 2,5 yıllık süreç içinde Türkiye’deki FETÖ davalarının neredeyse tamamına yakını hatta Sayın Adalet Bakanı’nın ifadesiyle yüzde 75’i sonuçlanmış.
Bizim hakkımızda bir iddianame olmadığı gibi daha savcılıkça bize yapılmış bir suçlama ve sorulmuş bir soru yok” diye konuştu. “Doğal aday adayıyım” diyen Hazinedar, CUMHURİYET gazetesinin sorularını yanıtladı...
Beşiktaş Belediye Başkanlığı yaparken tam 1 yıl önce görevden uzaklaştırıldınız. İçişleri Bakanlığı hakkınızda usulsüzlükler olduğunu ve FETÖ bağlantınız olduğunu söyledi. Tam olarak hangi gerekçelerle görevden uzaklaştırıldınız?
Bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılmasının çok sağlam hukuki gerekçeleri olmalı. Siyasi ve keyfi gerekçelerle yapılıyor maalesef. Yani bir belediye başkanı hakkında her zaman bir takım iddialar olabilir. Çünkü bir bütçe yönetiyorsunuz, tıpkı bakanlar gibi, milletvekilleri gibi, hükümet üyeleri gibi ve bir dokunulmazlığı yok belediye başkanlarının.
AKP’li belediye başkanlarının görevlerinden alınması tartışmaları sırasında bir nevi toplumun ilgisini ve tartışma odağını değiştirmek adına ‘CHP’li belediyeleri de alacağız’ dediler. Zaten Türkiye’de 230 CHP’li belediye içinde en önemli ve ses getirecek iki CHP’li belediye başkanına operasyon düzenlendi ve geçici süreyle görevlerinden uzaklaştırıldı. Aradan geçen koskoca bir yıla rağmen her iki belediye başkanı da -Ataşehir Belediye Başkanı iken görevden alınan Battal İlgezdi’yi kastediyor- aslında bir sene önceki konumuyla aynı durumda. Sadece yasanın tanıdığı 2 aylık geçici süreyle görevden uzaklaştırma sürecini İçişleri Bakanlığı 6 kere kullandı. Muhtemelen 7. kez kullanacak. Şahsen ben hâlâ görevimden uzaklaştırılmama dair herhangi bir şekilde savcılık tarafından davet edilmedim, ifadem alınmadı, iddialar bana resmi olarak bildirilmedi.
Cevabı Sayıştay verdi
İçişleri Bakanlığı Müfettişleri’nin yaptığı bu siyasi operasyona ve Beşiktaş Belediyesi’ndeki bu uydurma usulsüzlüklere dair cevabı aslında 2018 yılı Sayıştay Raporu verdi. İstanbul’da 39 ilçe belediyesi hakkında Sayıştay incelemeleri sonucu düzenlenen raporların en güzeli, en iyisi Beşiktaş Belediyesi’nin Sayıştay Denetim Raporu’dur.
Beşiktaş Belediyesi Sayıştay Raporu’nda görevimden geçici süre ile uzaklaştırılmama gerekçe gösterilen hiçbir suç unsuru yer almamıştır ve hiçbir ciddi olumsuzluk ortaya çıkmamıştır. Hakkımda iddia edilen FETÖ meselesi ise yaklaşık olarak 2.5 yıldır var, 2.5 yıldır yineliyorum, ifademiz dahi alınmadı ve bir türlü muhatap bulamadık.
İddia edilen suçlamalarla ilgili hukuki süreç nasıl ilerliyor?
Hakkımda görevden uzaklaştırılmama dair ve sonrasında medyada yapılan tezvirata ilişkin herhangi bir dava açılmadı. Bu usulsüzlük iddialarına ve özellikle FETÖ’ye ilişkin henüz ifade bile vermedik. Bu süreçte bu operasyonun belki yerel yönetimler düzeyinde muhatabı biziz ama özünde muhatabı CHP’dir.
Son günlerde hemen hemen tüm basın manşetlerinde ‘Murat Hazinedar’dan CHP’ye tehdit’ haberlerini okuyoruz, CHP’yi tehdit ediyor musunuz?
Öncelikle buna cevap vermek aslında bu haberleri yapanların amacına da hizmet etmek gibi görülse de bu konuda haberler çoğaldığı için cevap verme ihtiyacı var gerçekten. Bizim siyasi terbiyemiz tehdit diline izin vermez.
Göreve iade bekliyorum
Hakkınızda herhangi bir hüküm yok diyorsunuz? Göreve iade mi bekliyorsunuz?
Elbette... Zaten hakkınızda dava da olabilir, bu görevinizden uzaklaştırılmanız için bir gerekçe olarak sunulamaz, kaldı ki neredeyse Türkiye’deki tüm belediye başkanlarının hakkında açık yüzlerce soruşturma var, ceza kovuşturması var, dava var. Beşiktaş Belediyesi’nde İçişleri Bakanlığı’nca gerçekleştirilen ön inceleme, soruşturma süreci aylar önce tamamlanmış olmasına, tüm tahkikat bitmiş olmasına rağmen tam 6 kere görevimden geçici süreyle uzaklaştırıldım, şu ana kadar ve bu röportajı yaptığımız bugün tam bir yıl oldu! Bu hem hukuken hem siyaseten kabul edilebilir değil!
Görev sürenizde, açıklamakta zorlanacağınız bir mal varlığı edindiniz mi?
Başbakanlık Etik Kurulu benim mal varlığımı inceledi, olumlu rapor verdi. Aynı şekilde savcılık bilirkişi incelemesi yaptırdı benim mal varlığımla ilgili, olumlu rapor verdi. Bildiğim kadarıyla yılını yanlış hatırlamıyorsam 2017 yılında MASAK da inceleme yaptı. Bütün bunlar aslında incelenmiş şeyler.
Zorla bağış iddiaları nedir?
Belediye Kanunu 15. madde belediyelerin bağış toplayabileceğine dair bir yasal düzenlemeye sahip. Bizim dönemimizde belediyeye de bağış aldık, aynı zamanda yüzde yüzü Beşiktaş halkına ait olan, ben göreve geldiğimde (24 yıl önce) kurulmuş, şu anda da 28 yıldır hizmette olan Beltaş Vakfı’na da bağış aldık. Bu tamamen yasal.
Bağışlar nerelerde kullanıldı?
3.5 yılda o dönemin parası ile 30 milyon dolara yakın bağış yapılmış, Türk belediyeciliğinde örneği yoktur bunun. O parayla 1400 devlet üniversitesi öğrencisine her ay düzenli burs verdik, camilere, cemevlerine destek verdik. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda ve Muharrem Ayı’nda Doğu ve Güneydoğu’da 250 bin haneye girdik, 300 bin kişilik iftariye dağıttık. Hakkâri’den, Artvin’e, Çanakkale’den Ezidilere, Iraklı ve Suriyeli Türkmenler’e destek verdik.
FETÖ’nün destekçisi olduğunu bildiğimiz TGYV gecesine katılmanız ve burada yaptığınız konuşma FETÖ soruşturmasını başlatmış olabilir mi?
Bu konuşma olamaz. O konuşmanın içeriği; o etkinliğin muhataplarının önemli bir çoğunluğunun 17-25 Aralık’a kadar Gülen Hizmet Hareketi olarak nitelendirilen ama bizim için başından itibaren bir suç örgütü olduğunu düşündüğümüz bu yapıya sıcak bakan, sadece o örgütün üyeleri değil, destek verenlere de bir uyarı niteliğindedir. Kaldı ki; Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı 2011 yılında, bugünkü Cumhurbaşkanı, o günkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla “Kamuya yararlı vakıf” haline getirilen ve benim konuşma yaptığım 2 Temmuz 2014 tarihinde de yasal olarak aktif çalışmalarına devam eden bir vakıftı.
Bu videonun montaj video olduğuna dair bir belgeniz var mı?
Biri devlet üniversitesi olmak üzere iki farklı üniversiteden o yayımlanan videonun montajlı olduğuna dair raporları 2016 yılında savcılığa sunmuştuk, hatta bana bu konuda hiçbir şey sormadıkları halde.
‘Önemli olan halkın düşüncesi’
Partinizle olan ilişkileriniz nasıl devam ediyor?
Bizim için önemli olan Parti Sözcümüzün “Bu kumpasa belediye başkanlarımızı yedirmeyeceğiz” sözü, tabii Sayın Genel Başkanı’mızın 5 Ocak’ta Beşiktaş Belediyesi önünde verdiği “Belediye başkanımıza sonuna kadar sahip çıkacağız” taahhütüdür... O yüzden zaten geçen gün çıktığım televizyon programında da söyledim: Sayın Battal İlgezdi 8 Aralık itibarıyla ve ben 4 Ocak itibarıyla aslında ‘doğal adaylarız’.
Sizinle aynı günlerde görevden uzaklaştırılan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yeniden aday adayı olduğunu açıkladı, siz önümüzdeki seçimlerde yeniden aday adayı mısınız?
Aslında biraz önce yukarıda da ifade ettim, biz iki belediye başkanı olarak görevimizden uzaklaştırıldığımız tarih itibarıyla aslında doğal adaylarız.
Ataşehir’de Battal İlgezdi’nin adı kesin aday olarak sıkça lanse ediliyor, Beşiktaş’ta durum oldukça farklı, pek çok aday adayı var. Sizce Beşiktaş’ta bu kadar çok aday adayı olmasının sebebi nedir?
2009 seçiminde Beşiktaş’ta yüzde 68, bizim seçildiğimiz 2014 yerel seçimlerinde yüzde 77 gibi çok yüksek oyla seçimi kazandı, hatta Türkiye rekoru kırdık. Beşiktaş’ta oyu çok yükseldi Cumhuriyet Halk Partisi’nin. Bu nedenle hesabı olan da taliplisi de çok oluyor, ama önemli olan halkın düşüncesi hiç şüphesiz.
‘Ailemi de çok etkiledi’
Şüphesiz siyaset yapanlar her şeyi göze almak durumundalar. Nitekim ben Sayın Cumhurbaşkanı’na da görevimden uzaklaştırıldığımda çağrıda bulundum. Aileme yapılan haksızlıklara dair ki; sadece ben değil FETÖ soruşturmalarında gerçek manada FETÖ ile iltisakı olmayan birçok insanın ailelerini ve özellikle çocuklarını çok zor duruma düşürdü yapılanlar.
Üstelik de biz siyasetçiyiz. Ama iddialı siyasetçi olmanın bir bedeli var; tabii oğlum başta olmak üzere eşim de çok etkilendi bu süreçte... Oğlum Yaşatan’ın okul hayatı da ciddi şekilde etkilendi. Her şeye rağmen önemli olan biz değiliz, önemli olan ülkemiz. En çok üzüldüğüm şey; kendi adıma değil, bu köklü soy adına leke sürülmesi.