Murat Muratoğlu: Altın yumurtlayan tavuk bile kabız oldu
Murat Muratoğlu, "Ne tarz yönetiyorlarsa artık güneşi emanet etsen ışığını söndürürler…O kadar kötüler! Oysa ülkenin kurumlarını kendi haline yönetimsiz bıraksan emin olun kendi kendine kâra geçerler…" ifadelerini kullandı.
Sözcü gazetesi yazarı Murat Murtoğlu bugünkü yazısında Varlık Fonu'na devredilmesinin ardından zarar eden Çaykur'u değerlendirdi.
Murat Muratoğlu, "Yoldan geçen birini çevirsen, “bu şirketi sen yönet” desen, Çaykur yine zarar etmez, edemez. Koskoca “46 yaş çay işleme fabrikası bulunan Çay-Kur'u nasıl zarar ettirirler?” kimse açıklayamıyor." ifadelerini kullandı.
Murat Muratoğlu'nun yazısı şöyle oldu:
Mevcut yönetimle, altın yumurtlayan tavuk bile kabız oldu bu memlekette… Bırakın Türkiye gibi kişi başı dünyanın en çok çay tüketen ülkesini, yeryüzünde çay satıp bu kadar zarar eden başka bir kuruluşun olmaması ilginç değil mi?
Varlık Fonu'na devredilen ve o günden beri zarar eden kamu kuruluşu Çaykur'dan bahsediyorum. Çayın keyfe keder zararından…
★★★
Mitinglerde “alın keyif çayı için” deyip paketi kafalara atınca iyi de, bilançoyu görünce keyifler kaçıyor istemesen de… “Kim bilir ne dolaplar dönüyor?” diye düşünüyor insan haliyle…
Yoldan geçen birini çevirsen, “bu şirketi sen yönet” desen, Çaykur yine zarar etmez, edemez. Koskoca “46 yaş çay işleme fabrikası bulunan Çay-Kur'u nasıl zarar ettirirler?” kimse açıklayamıyor.
★★★
Ne tarz yönetiyorlarsa artık güneşi emanet etsen ışığını söndürürler…O kadar kötüler! Oysa ülkenin kurumlarını kendi haline yönetimsiz bıraksan emin olun kendi kendine kâra geçerler…
Çaykur, 2017'de 267 milyon lira, 2018'de 657 milyon lira, 2019'da 635 milyon lira ve geçen yıl 2020'de 547 milyon lira zarar etti!
Hâlbuki şirket Türkiye'nin en çok kâr eden beşinci kuruluşu unvanına sahipti…
★★★
Tüm ülkenin demlik demlik çay içtiği yerde, toprağın verdiği ürünü satıp zarar etmek büyük bir ticari mucize… Bravo tüm emeği geçenlere!
Bakımı yok denilecek kadar kolay bir bitki… Yılda bir kez gübre atıyorsun. Arkanı dönüp gidiyorsun. Sulamaya gerek yok. Toplamaya geliyorsun. Kurutup içiyorsun. Budur!
★★★
Çay fabrikaları üç sürüm çalışır. İlk sürümde o yılın yaş çay parası, nakliye, işçilik gibi masraflarını çıkartır. Normal şartlarda geriye kalan iki sürüm kâr hanesine yazılan süreçtir…
Bir, iki, üç… Sürüm sürüm süründürüp kârı zarara çevirme başarısının arkasında bu hesap vermeme rahatlığının yarattığı sistemsel bir para erozyonunun yattığı aşikâr… Nereye akıyor bu paralar?
★★★
ÇAYKUR'un ettiği zarar, AKP'nin yönetim konusundaki başarı seviyesinin açık bir kanıtı… Başarı kimin umurunda? Kâr etse cebine mi koyacak sanki…
Onun yerine harca, konu komşu akrabayı kolla… Lafı mı olur ona da yolla… Elinin altında koskoca devletin çay işleme fabrikaları… Vatandaşın parası nasıl olsa…
★★★
Kimseye “bu zararı sen öde” denilmeyeceğine göre… Para kafasına çay atılan vatandaşın vergi havuzundan ödeneceğinden konu iki güne kalmaz kapanır…
Çıksın, “Kâr eden kurumu biz zarar ettirdik biz… Bir şirket nasıl borca batırılır en iyi biz biliriz biz…” desin alkışlamazlarsa ben hiçbir şey bilmiyorum ben! Batır ya… Lafı mı olur aramızda?