Murat Muratoğlu: Zekâlarını kıskandığım 10 milletvekili, kimsenin düşünemediğini yapmış...

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, tartışma yaratan "çek ödemelerinin haziran ayına kadar askıya alınması" kararını köşesine taşıdı.

Muratoğlu'nun bugünkü yazısı şöyle:

Sabah sabah telefonum çaldı. Ağlama duvarı ya be­nim telefonun numarası… Günaydın bile demeden sövmeye başladı. Yavaş birader dedim… Kime böyle içlendin?

Duymuyor ki! Safi bağırıyor. Ben maaşları nasıl ödeyeceğim? Ben faturalarımı nasıl öde­yeceğim? Ben kiramı nasıl ödeyeceğim? Ben kredilerimi, kredi kar­tımı nasıl ödeyeceğim? Ya borçlarım! Onları nasıl ödeyeceğim?

★★★

Dedim, borç isteyecek galiba? Tam, “Oğlum sorma lan aybaşı gel­di, benim cüzdan da lisedeki kantinin kesti­ği sucuk inceliğinde…” diyecektim… Neyse ki derdi ben değilmişim…

Zekâlarını kıskandığım 10 milletvekili, kimsenin düşünemediğini yapmış “çek ödemelerini” Ha­ziran ayının 1'ine kadar askıya almış.

Anında Resmi Gaze­te'de yayınlanmış. Bir kişi de çıkıp “sizi sayıyla mı verdiler, ne yapıyorsu­nuz?” dememiş! Meclis tutanaklarını incelediğiniz­de ilgili madde ile ilgili en ufak bir tartışma yapıl­madan kabul edilmiş.

★★★

Üşenmedim… Bu işin mimarı kimler diye baktım. İçlerinden sadece birini biliyordum. Engin ekonomi ve piyasa bilgisi ile eski futbolcu yeni milletvekili reis sevdalısı Alpay Özalan…

Bravo kendilerine… Ülkede milletvekillerinin çoğunun ticaret ile ilgisi fiyat sormaktan iba­ret olunca yıllık hacmi 1 trilyon lira olan çek alışverişini tek bir hamle ile tıkadılar…

★★★

Telefondaki şahıs uzun süre ilgili kişilerin hatırları­nı sorup, geçmiş, şimdi­ki zaman ve gelecek ile ilgili bir takım fiil cümleleri kurduktan sonra kapattı telefonu…

Sahi benim ne yapma­mı bekliyordu? İlkokul çocuğunu piyasada iki gün dolaştır, o bile işlerin nakit ile dönmediği­ni görür. Bunlar kendi dünyalarında burunlarının uçlarını göremiyorlar.

★★★

Söylemeyi unuttum… Devletin SGK primlerini bankadaki hesaptan aldığı­nı, paranın iyice suyunu çektiğini de anlattı.

Salgında diğer devletler milletlerinin cebine para koyarken, bizde nefes aldırmadan olanı hemen indiriyorlar cebe… Sen ödemeni ister al, ister alma… Biz senden tahsil ederiz anında…

★★★

Esnaf ile işlerini bitirdi­lerse demek şimdi KO­Bİ'lere geçtiler… Uzun sürmez… Bu yıl bitmeden onların da çoğunu iflas ettirirler. Bu konuda öyle de deneyimliler.

Benim anlamadığım nokta… Alacak kişinin veya şirketin alacağı… Devlet neye dayanarak buna karışabilir ki?

Yasal düzenleme ile ödeme güçlüğü içinde olanlar için icra ve iflas takibini durdurursun. Olur, biter…

★★★

Zira karşılığı olan çekle­rin tahsil edilememesi gibi abes bir sistemi kurgulaya­bilmek gerçekten muaz­zam başarı…

Sonrasında yapılan bir açıklamayla “Çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bu­lunması kaydıyla çekin ödenmesi” talimatı veri­lip sıvanmaya çalışıldı.

★★★

Şu numunelik bir işi bile doğru düzgün plan­layamıyorlar. Ancak koltuk öyle tatlı ve kârlı ki bırakamıyorlar. Kadim çek sisteminin üzerine resmen toprak attılar…

Tamam, siz yine yönetin ama gidin apartman, dernek falan yönetin… Ülkeye çok büyük zarar­lar veriyorsunuz. Ağırlık yapıyorsunuz. Hevesini alan çekilsin.