Nagehan Alçı: Enflasyon sadece cepleri değil, karakterleri de aşındırıyor
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, her geçen gün daha da artan hayat pahalılığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken "Enflasyon sadece cepleri değil, karakterleri de aşındırıyor" dedi.
İktidara yakınlığıyla bilinen ve son dönemde bazı eleştirileriyle gündeme gelen Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybı ve bununla birlikte gelen hayat pahalılığıyla ilgili 'Enflasyon sadece cepleri değil, karakterleri de aşındırıyor' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Uçan fiyatlarla dar ve sabit gelirlinin her geçen gün fakirleşmesinin de, döviz ve altın birikimi olanlara bu ortamda kıran kırana ev, araba, arsa satılmasının da gerçek olduğunu dile getiren Alçı, "Malı, mülkü, arabası, dövizi, altını olanlar bu enflasyon fırtınası ile orta sınıftan üst-orta sınıflara doğru ilerleme duygusuyla mutlu oluyor. TL borç alanlar borçları eriyor diye bayram ediyor" ifadesini kullandı.
Devamında, Türkiye'de mevcut mevduatların yüzde 65'inin döviz cinsi varlıklarda olduğunu, bunların da kriz duygusu değil, bilakis geçici zenginleşme hissi yarattığını kaydetti.
"Mevcut ekonomik tabloya bakınca 1971’den beri sürekli asla bitmeyen enflasyon döngüsü ile ilgili kimi iktisatçıların yaptığı 'Enflasyon Türk devleti ile Türk toplumu arasında yapılmış etik-dışı bir anlaşmadır. Devlet, alamadığı vergileri toplumdan bu yöntemle söker alır. Toplum da enflasyon yoluyla borçlarını eritip spekülatif kazanç sağlayarak mutlu olur' tanımı bana daha doğru geliyor" diyen Alçı, şöyle devam etti:
'MÜLKSÜZLER SINIFININ DİKKATLE TESPİT EDİLMESİ GEREKİYOR'
"Şu an ezilen kesim mülksüzler sınıfı. Türkiye’deki mülksüzler sınıfının dikkatle tespit edilmesi gerekiyor. Ne evi ne arabası ne de banka hesaplarında herhangi bir birikimi olmayanlara çok ciddi sosyal yardımların yapılması ahlaki bir mecburiyet.
'RUHLARIMIZI NASIL TAMİR EDECEĞİZ?'
Sevgili okurlarım ben son günlerdeki bu aşırı enflasyonist ve spekülatif ortamdan sadece dar ve sabit gelirlinin cebini delik ve bomboş hale getirdiği için rahatsız değilim. Bu belirsizlik, bu karmaşa yalnızca ceplerimizi aşındırmakla kalmıyor ondan çok daha önemlisi karakterlerimizi de aşındırıyor. Enflasyon ceplerimiz kadar ruhlarımızı da vuruyor.
'AYAKTA KALMAK VE ZARARLI ÇIKMAMAK İÇİN KIYASIYA BİR SAVAŞ VAR ADETA'
Bu zehirli ortam baştan çıkarıcı bir şeytan gibi. Ayakta kalmak ve zararlı çıkmamak için kıyasıya bir savaş var adeta. Güven duygusu ciddi oranda zedelenmiş durumda. Birbirimize güven, sisteme güven, kurumlara güven… Yok denecek kadar azaldı.
'RUHLARIMIZI ÖRSELEYEN BU ORTAMIN VERDİĞİ ZARAR KALICI HASAR BIRAKABİLİR'
Ceplerin tamiri mümkün. Rakamlar toparlarsa cepler de para tutmaya başlar. Ama ruhlarımızı örseleyen bu ortamın verdiği zarar kalıcı hasar bırakabilir."