Nevşin Mengü: Trump denge anlamaz paraya bakar
Diken yazarı gazeteci Nevşin Mengü, Erdoğan'ın "bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek yeni harekat operasyonuyla ilgili verdiği sinyali değerlendirdi.
Nevşin Mengü, bugünkü "Trump’tan anahtar teslim" başlıklı yazısında, "Beyaz Saray’dan yayınlanan çekilme açıklamasında Avrupa’ya sitem var. Trump, “Sizden askeri destek istedim, istediğim desteği vermediniz, madem öyle o zaman ben de Türkiye’ye veriyor çıkıyorum” diyor." diye yorumladı.
"Hayırlı mı oldu, başımıza bela mı, bunu zaman gösterecek." diyen Mengü'nün yazısı şöyle:
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’nin kuzeyini Recep Tayyip Erdoğan’a anahtar teslim vermiş görünüyor. Hayırlı mı oldu, başımıza bela mı, bunu zaman gösterecek.
Donald Trump’ın kampanya yürütürken verdiği sözlerden birisi ABD askerlerinin Ortadoğu’dan çekilmesiydi. Sözünü tutuyor. Aslında Trump’tan önce Obama da ABD’deki Ortadoğu fatiğinin farkına vardı. Obama Afganistan’dan ve Irak’tan çekilen lider oldu. Hatta 2012 yılında Obama’nın Güney Kore ziyareti sırasında, Asya ile Ortadoğu’yu karşılaştırdığı ve Asya insanın gayretini gördüğünde Ortadoğu’da vakit kaybettiğini düşündüğü yazıldı çizildi. Suriye meselesi ise ABD açısından hata ardına hata süreci oldu.
Suriye’de Amerikan istihbaratı Esad’ın kendiliğinden 6 ayda düşeceğini öngördü, dolayısıyla zaten Ortadoğu’da bir başka cepheye gönülsüz olan Obama yönetimi Suriye işine hiç bulaşmak istemedi. İstihbaratın öngörüsünü yerle bir eden Rusya unsuru Suriye’ye dahil olduğunda ise artık çok geçti. Amerikalılar bir süre Türkiye ile eğit-donat faaliyeti yürüttüler. Daha sonra bu grupların bir işe yaramayacağını düşünerek projeden çekildiler. Türkiye’nin bu faaliyetleri bundan sonra tek başına sürdürdüğü anlaşılıyor.
Türkiye YPG/PYD’yi kendisine asıl tehdit olarak görüyor. Hatta YPG’nin zaman zaman FETÖ ve IŞİD ile hareket ettiği iddia edildi, bunlara kokteyl örgüt falan dendi. Bu kokteyl örgüt teorisi nasıl bir istihbarata dayanıyor elbette bilmiyoruz.
Trump denge anlamaz paraya bakar
Trump’ın “Madem çok istediniz, buyrun alan sizin” dediğini anlıyoruz. Trump şu anda yeniden başkan seçilmek ve yasal engellere takılmak istemiyor. Bu süreçte karşısına çıkabilecek yasal engelleri, sağlayacağı popüler destek ile aşabileceği kanısında gibi görünüyor. Trump bu aşamada kendi seçmenine, “IŞİD’i yendik, artık orada işimiz kalmadı, Suriye’de daha fazla para harcamayacağım” mesajı verdi. Yönetimdeki aykırı seslere rağmen bir anlamda tası tarağı toplayıp Suriye’den çekiliyor. Eski Savunma Bakanı Mattis’in Trump ile anlaşamayıp istifa ettiğini hatırlayalım. Bölgedeki dengeler vesaire Trump’ın anladığı dahası umursadığı işler değil. Eğer bir Trump doktrininden söz edeceksek, bu doktrini söyle tarif edebiliriz: “Ben savaşmam, anlaşma yaparım, paraya bakarım, benden mal satın alan benim dostumdur.”
Beyaz Saray’dan yayınlanan çekilme açıklamasında Avrupa’ya sitem var. Trump, “Sizden askeri destek istedim, istediğim desteği vermediniz, madem öyle o zaman ben de Türkiye’ye veriyor çıkıyorum” diyor.
Müteahhitler yaşadı
Hayırlısı olsun… Şimdi Türkiye muhtemelen planan 200 metrekarelik evleri bu bölgeye inşa edip, Türkiye’deki Suriyelilerin bu evlere yerleştirilmesi için çalışacak. Müteahhitlere gün doğdu.
Ne var ki, bölgede faaliyet yürüten cihadcı gruplarla da büyük ölçüde baş başa kaldığımız anlaşılıyor. Mevcut Türkiye yönetimi bu durumdan şikayetçi olmayabilir. Türk dış politikası uzun süredir, Türkiye liderliğinde bir tür Sünni birliği ön görüyor; Suriye’nin kuzeyinde bir Sünnistan’ın Esad’a karşı elinde kuvvetli bir kart olacağını düşünüyor. Bölgede ılımlı falan denilen cihadcıların büyük ölçüde Türkiye hamiliğinde olduğunu görmek zor değil.
Türkiye istediğini aldı diye sevinirken, ABD’nin Sovyetlere karşı besleyip büyüttüğü Afgan mücahitleri ve yol açtıkları sonuçları unutmayıp, bu maceraya dikkatli dalmasında fayda var. Ya da artık dikkat etmek için zaten çok geç.
ABD açısından gerçekçi baktığımızda ise uzun vadede Ortadoğu’da Amerikan varlığının olmaması gerçekçi değil. Trump, işi Suudilere ve Türklere taşere edeyim ben elimi taşın altına koymayayım derdinde. Ancak bölgede artan Çin ve Rus etkisini ileride dengelemek gerekecek gibi görünüyor.