NYT: Erdoğan, Biden’la görüşme öncesi duruşunu yumuşatıyor
Amerikan New York Times gazetesi, Trump’ın olmadığı ve Türkiye ekonomisinin krizde olduğu bir dönemde ülkenin güçlü cumhurbaşkanının şimdi Batılı liderlerle düşman olmak yerine onları yatıştırmaya çalıştığını aktarıyor.
Carlotta Gall imzalı haberde son dört yıldır, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dahilde muhaliflerini sert bir şekilde ezerken Moskova ile yakınlaşmaya çalıştığını, müttefiklerine tatlı tatlı ihaleler yağdırırken uygun gördüğü her yere bölgesel olarak asker yerleştiğine işaret ediliyor ve tüm bunların çoğunlukla Başkan Donald J. Trump'ın yönetimi tarafından görmezden gelindiğinin altı çiziliyor.
Pazartesi günü kritik bir NATO toplantısı için Brüksel'e gelen Erdoğan’ın tıpkı Trump’ın göz yumduğu diğer güçlü adamlar gibi kesinlikle daha şüpheci bir Biden yönetimiyle karşı karşıya kalacağına işaret edilen haberde Çarşamba günü Biden ile görüşecek olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir V. Putin’in, yeni düzene siyasi muhalefeti daha sert bastırarak ve Ukrayna sınırına asker yığarak, Batı güvenliğini tehdit ederek yanıt verdiğinin altı çiziliyor.
Ama Erdoğan için işlerin o kadar basit olmadığına işaret edilen haberde Türk ekonomisinin hem koronavirüs pandemisi ve hem de ekonominin yanlış yönetilmesinden dolayı ciddi bir krizle yüz yüze olduğuna vurgu yapılıyor.
Bu sebeplerden dolayı Erdoğan’ın yaklaşımında geri adım attığı ve Batı'dan çok ihtiyaç duyduğu yatırımı alma umuduyla birkaç konuda tutumunu yumuşattığı aktarılan haberde, “Batılı liderlere güven vermek için Doğu Akdeniz'de NATO müttefiklerini çileden çıkaran bir gaz arama faaliyetini durdururken, Rusya'nın tehditlerine karşı Ukrayna'yı destekleyerek ve Polonya'ya Türk yapımı insansız hava araçları satarak Moskova'yı kızdırdı” deniyor.
Yine de Erdoğan’ın elinde oynayabileceği önemli kozlar bulunduğuna vurgu yapılan haberde bu kozların Türkiye'nin NATO'daki mevcudiyeti, milyonlarca mülteci için bir ara istasyon rolü oynaması ve Afganistan'daki askeri varlığı olduğu belirtiliyor.
Putin ile derinleşen ilişkisi ve sofistike Rus S-400 hava savunma sistemini satın alması, Biden'ın güçlendirilmiş bir demokrasiler ittifakı vizyonuyla çelişmek anlamına gelse bile Erdoğan'ın otoriterliğe doğru kaymasını tersine çevirmesinin pek olası bulunmadığının altı çizilen haberde Uluslararası Kriz Grubu Türkiye proje direktörü Nigar Göksel’in “Erdoğan'ı frenlemeye çalışırken Türkiye'yi nasıl kaybetmezsiniz? Putin ile olduğu gibi, Biden'ın Erdoğan'a ilk yaklaşımı, mesafeyi korumak, anlaşmazlıklardan kaçınmaya çalışmak ve meseleleri daha düşük diplomatik seviyelerde ele almak olacaktır” şeklindeki sözlerine yer veriliyor.
Biden’ın göreve geldikten sonra Erdoğan’la bir kez görüştüğü, Ermeni soykırımını kabul ederken, Erdoğan’ın öfke nöbetlerinin önüne geçmek için NATO zirvesinde bir toplantı vaadiyle bu nöbeti dindirdiğine vurgu yapılan haberde Göksel, Biden yönetiminin soğukluğunu hisseden Erdoğan’ın bir yol bulmaya çalışırken Biden yönetiminin ise onun siyasi puan kazanmadığından emin olmaya çalıştığını belirtiyor.
Ekonomik sıkıntıların Erdoğan'ın siyasi duruşuna zarar verdiğine işaret edilen haberde ABD Alman Marshall Fonu Ankara direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, seçimlere daha iki yıl olmasına rağmen, Erdoğan’ın rakiplerinin hatırı sayılır bir ivme kazandıklarını aktarıyor ve Türklerin ekonominin durumuna göre oy kullanacaklarını, Erdoğan’ın sırf bu nedenle Biden’la görüşmeye ihtiyacı olduğunun altını çiziyor.
Erdoğan’ın geçen ay sanal bir yuvarlak masa görüşmesi sırasında Amerikalı iş yöneticilerine Biden ile görüşmenin “yeni bir dönemin habercisi” olacağına dair güvence verdiğine işaret edilen haberde iki liderin kişisel ilişkisinin uzun yıllara dayandığı, Biden’ın rahatsızlığından dolayı Erdoğan’ı 2011 yılında evinde ziyaret ettiği, ancak pek çok konudaki fikir ayrılığından dolayı iki liderin birbirinden uzak durdukları da ifade ediliyor.
Biden'ın geçen yıl 2020 başkanlık kampanyası sırasında ABD'nin Türkiye'deki muhalefeti destekleyerek demokratik yollarla Erdoğan’ı devirmesine yardım etmesi gerektiğini söylemesiyle iki lider arasındaki güvensizliğin daha da arttığına işaret edilen haberde Washington’ın S-400'ler üzerindeki anlaşmazlığı aşmaya hazırlandığı, bunun yerine iki ülkenin anlaşabileceği stratejik alanlara, yani Türkiye'nin 2001'den beri misyona katıldığı Afganistan’ın yanı sıra Irak ve Libya'ya odaklandığının altı çiziliyor.