NYT sordu: Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin fotoğrafları neden yayınlanmıyor?
Tarihçi Sarah Elizabeth Lewis makalesinde, "Koronavirüs krizinin etkisini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren görüntülere sahip olmamakla neyi kaçırıyoruz?" sorusunu yöneltti.
Harvard Üniversitesi sanat tarihçisi Sarah Elizabeth Lewis, NY Times’ta yayınlanan makalesinde, krizin çapının insanlar tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için hastanelerde koronavirüs tedavisi gören hastalara ait fotoğrafların kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini savundu.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Birol Güger'in çevirdiği Sarah Elizabeth Lewis'in makalesi şöyle oldu:
Arkadaşım, meslektaşım ve akıl hocam, kültürel tarihçi ve eleştirmen Maurice Berger 63 yaşında koronavirüse yenildi.
Evimin penceresinden görünen, Batı Yakası otoyolundaki ambulans sirenlerini her duyduğumda Maurice'i ve salgına ilişkin görüntülerle ilgili yaptığımız konuşmaları anımsıyorum.
Görseller, etkin kullanıldıkları takdirde güçlü birer araçtır; virüsün yayılımını azaltmak için çaba sarf ederken, durumun ciddiyetini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olabilirler.
Ancak ihtiyaç duyduğumuz bu görselleri bulmak bugün oldukça zor.
“HASTANELER BİRER SAVAŞ SAHASI”
İtalya'nın en erken teşhis edilen koronavirüs vakalarından biri olan Milanolu arkadaşım Maurice'in, Mart ayında bana gönderdiği şu kısa mesajı düşündüm: “İnsanlar hastanelerdeki durumu görebilse, evde kalırlardı.”
Maurice için hastane öylesine acımasız bir ortamdı ki, en azından eve dönerse psikolojik açıdan daha rahat olabileceğini hissediyordu.
"Orası bir savaş sahası" diyordu ve daha sonra konuştuğumuzda bana ciğerlerinin ağır hasar gördüğünü ve ateşinin hala yüksek olduğunu da söyledi; neredeyse her cümlede acıyla öksürdü…
“GÖREMEDİKLERİMİZİ NOT EDİN...”
Koronavirüs krizinin etkisini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren görüntülere sahip olmamakla neyi kaçırıyoruz? Hastanelerin yoğun bakım servislerinin içinden çekilmiş bazı profesyonel görüntüler olmasına karşın, oldukça nadirler. CNN yorumcusu Brian Stelter Mart ayında, “Göremediklerimizi not edin... Hastanelerde yaşanan acı tam olarak bu" dedi ve hastanede gizlice çekilen bir videoyu tartışmaya açtı. Bunları paylaşmamın nedeni, “krizi kendi gözlerimizle görmüyor olmamız” dedi.
Stelter ayrıca, hastanelerdeki çarpıcı koşulları ortaya koyan filtrelenmemiş görüntülerin [kamuoyundan gizlenmesinin] bir halk sağlığı sorunu olduğunu savundu. ABD'deki tıbbi gizlilik yasaları bu tür görüşlere engel teşkil edebilir. Şimdilik gerçek görüntüler yerine grafikler veya günlük istatistikler var.
YASALARI İHLAL EDEN FOTOĞRAFÇI
Pandemiyi belgeleyen birçok olağanüstü, cesur fotoğrafçı da yok değil. George Steinmetz onlardan biri. Son olarak, sahip olduğu drone tipi insansız hava aracına, Kovid-19 kurbanlarının Hart adasındaki toplu defin görüntülerini çekerken New York Emniyet Müdürlüğü tarafından el konuldu. Savcılık tarafından fotoğraflarına yasak getirildi.
Bir fedakârlığın sonucu olarak ortaya çıkan imgeler, kitleleri her zaman harekete geçmeye yöneltmiştir ve bu resimler olmadan virüsle mücadele etmek daha da zordur.
GÖRÜNMEZ RAKİPLE SAVAŞ
Birkaç hafta önce, Milan'daki arkadaşım bana eski bir Thai-Box ustasının resmini gönderdi. Bu boksör, ruh ve motivasyon açısından, arkadaşımın hayatta karşılaştığı en güçlü insanlardan biriydi.
Gülümsüyordu, ancak gözlerinde bir ağırlık vardı ve virüsün onu teslim aldığını fark etti. Görünmez bir rakiple haftalardır savaşıyordu. “Kalbim iyi ama hala nefes alamıyorum,” dedi ve ekledi, “Doktorlar ölüm endişesi ya da korkusu yaşadığımı düşünüyor, ancak korkmuyorum... Onu alt etmeyi umuyorum..."
“ZİHİNLERİMİZE NÜFUZ ETMELİ”
Birçok insanın gerçekte olup bitenden haberi yok. Gördüğümüz tek şey araçsız şehirler ve boş yollar. Zamanla, krizin fiziksel bilançosunu temsil eden, sembolik resimlerimizden oluşan görsel bir arşiv mutlaka ortaya çıkacaktır.
Toplumun salgına orantılı bir şekilde yanıt verebilmesi için bu fotoğrafları ortaya çıkarmalıyız. Salgın tarafından dönüştürülebilmemiz için, salgının kalplerimize olduğu kadar zihinlerimize de nüfuz etmesi gerekiyor.
Görüntüler bizi telaffuz edilemeyen gerçeklerle mücadeleye zorlar; klinik istatistiklerini insancıllaştırmaya yardımcı olur ve onları daha anlaşılır kılarlar.